28 Ağustos 2020 Cuma

AŞURE GÜNÜ MEYDANA GELEN MUCİZELER........ 1. Allah Teâlâ, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşûre Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür. 2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşûre Gününde demirlemiştir. 3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşûre Günü kurtulmuştur. 4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşûre Günü kabul edilmiştir. 5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşûre Günü çıkarılmıştır. 6. Hz. İsa (a.s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir. 7. Hz. Dâvud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir. 8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur. 9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır. 10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur. 11. Yer yüzüne ilk yamur Aşure günü yağmıştır. 12. Hz.Hüseyin ra. böyle şerefli günde şehid edilmiştir. 13. kıyametin kopması da Aşurenin Cumaya rastladığı bir günde olacaktır. Hz. Âişe'nin (r.anhâ) belirttiğine göre, Kâbe'nin örtüsü daha önceleri Âşûre gününde değiştirilirdi.

 

Dün, 05:25
 
ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN FAZİLETİ
Âşûrâ günü yani Muharrem ayının onuncu gününde infakta bulunanlara, itâat ve ibâdet edenlere Allâhü Teâlâ büyük sevaplar ihsan eder. Peygamberimiz (s.a.v.) “Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur.
Tâbiînin büyüklerinden Süfyân-ı Sevrî (r.a.) (v. 161) “Biz bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.
Peygamberimiz (s.a.v.) Medîne-i Münevvere’ye hicret buyurduğunda Yahûdîlerin Âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü ve: “Bu ne orucudur?” diye sordu.
“Bugün büyük bir gündür. Bugün Allâh’ın (Azze ve Celle) İsrâiloğullarını Firavun’dan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.), (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur (Biz de tutarız)” dediler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Biz Mûsâ (Aleyhisselâm’ın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu, Ashâbına da tutmalarını emreyledi. Böylece Âşûrâ orucu vâcip oldu. Ancak Ramazan orucu farz kılındıktan sonra Âşûrâ günü oruç tutmak vâcip olmaktan çıkmıştır. (Gunyetü’t-Tâlibîn)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder