9 Ağustos 2020 Pazar

İbn-i Mes’ud ra. anlatıyor : “Rasulümüz ayrılık vakti yaklaştığında bizi Âişe validemizin evinde topladı, bize baktı, mübarek gözleri yaşardı ve ‘merhabalar olsun, Allah size selamet versin. Size takvayı ve hz. Allah’a itaati tavsiye ederim. Ayrılık vakti yaklaştı. Hz. Allah’a ve cennete dönüş vakti geldi. Beni ehli beytimin erkekleri yıkasın. Beni bu elbiseme veya şu yemen elbisesine kefenleyin. Yıkama ve kefenleme işi bittiği zaman bu odada yatağımın üzerine şu kenara koyun ve bir saatliğine odadan çıkın. Benim üzerime ilk cenaze namazını ordusu ile beraber Cebrail as, sonra orduları ile beraber sırası ile Mikail, İsrafil ve Azrail as kılarlar. Sonra bölük bölük odama girip sizler kılarsınız.’ Buyurdular. Bunu duyan ashap feryad ederek ağladılar ve; ‘Ya Rasulallah! Sen rabbimizin nuru, topluluğumuzun ışığı ve işlerimizin sultanısın. Sen aramızdan ayrılınca biz kime müracaat edeceğiz?’ efendimiz; ‘ben sizi geceside gündüzü gibi aydınlık olan bir yol üzerine bıraktım ve size biri konuşan diğeri susan iki vaiz bıraktım. Konuşan Kur’an-ı Kerim, susan ise ölümdür. Herhangi bir işte müşkilat çıkarsa Kur’an-ı Kerim ve sünnetime müracaat edin, kalbiniz katılaştığı zaman ölüm ve ölüm ahvalini düşününüz.’” (tefciruttesnim 1/177)

 Görüntünün olası içeriği: yazı

 İmam Malik Hazretleri: «Her kim Resulüllahın ashabından birine buğz eder ve kim olursa olsun Gaibinde kin beslerse onun müslümanlara ait olan fey'de hakkı yoktur, demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder