2 Ağustos 2020 Pazar

KELİME-İ TEVHİD’İN SIRRI Cenâb-ı Hak, Firavun’u boğup Musâ aleyhisselâmı kurtardığında, Hazret-i Musa Cenâb-ı Hakka şöyle niyâz etti: “Yâ Rabbi, bana bir amel öğret ki ihsân ettiğin şu nimete şükretmiş olayım.” Hak Teâlâ buyurdu: “Yâ Musâ, Lâ ilâhe illallâh, de” buyurdu. Hz. Musa: “Yâ Rabbi, bütün kulların bunu söylemektedirler” dedi. Allâhü Teâlâ: “Yâ Musâ, Lâ ilâhe illallâh, de” buyurdu. Hazret-i Mûsa: “Lâ ilâhe illâ ente. Yâ Rabbi, bana mahsûs bir amel niyâz ediyorum” dedi. Cenâb-ı Hak buyurdu ki: “Yâ Musa, yedi kat gök ve içindekiler; güneş, ay, yıldızlar, cennetler, Arş, Kürsî, melekler, yedi kat yer ve yerdekilher; dağlar, denizler, nehirler, ağaçlar, insanlar, cinler ve hayvanlar mîzanın bir kefesine konsa, Lâ ilâhe illallâh da diğer kefesine konsa Lâ ilâhe illallâh elbette ağır gelirdi.” KAYNAK; tirmizi

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Hak teâlâ, senin ve bütün âlemin rızkına kefildir. Rızık için [emre uyarak çalışıp tedbir aldıktan sonra] düşünmeye hiç lüzum yoktur, çünkü Cenab- Hak tarafından bütün rızıklar taksim edilmiştir. Cehennemde azap yapıldığınıb günah işlemeye nasıl cesaret eder? Bütün işler, Hak teâlânın takdiri iledir. Fakirim diye zenginlere haset etmenin, canını sıkmanın hiçbir faydası olmaz. İmam- Ahmed hazretleri rahmetullahi aleyh Meztebimehl-tsünnet'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder