14 Ağustos 2020 Cuma

Neden hala dilin söylemez Günde 100 defa sübhanallahi ve bihamdihi “Her şeyin bir cilası vardır. Kalplerin cilâsı da Allâh’ı zikretmektir.” (Feyzü’l-Kadîr)

 

Görüntünün olası içeriği: açık hava
Ilim Irfan Sofrası

Cennete En Son Giren

İbni Mes’ûd (r.a.) hazretlerinden rivayet olundu. Efendimiz (s.a.v.) hazretleri buyurdular:
-“Cennete en son girecek olan kişi, bir yürüyüp, bir düşen kişidir. Onu ateş yakalar. Ateşten kurtulunca ona dönüp şöyle der:
-“Beni senden kurtaran Allâhı teşbih ederim (O noksan sıfatlardan münezzehtir). Daha önce ve sonra gelenlerin hiçbirine vermediğini bana verdi.”
O kişi için gölgesi çok büyük olan bir ağaç yükselir. Onun gölgesine müştak olur ve der ki:
-“Ya Rabbi! Onu bana yaklaştır! Ondan başka bir şey istemem!” Onu ağaca yaklaştırır ve suyundan içirir. Sonra onun için önceki ağaçtan daha büyük bir ağaç yükseltilir. O yine der ki:
-“Rabbim! Beni o ağaca yaklaştır! Adam başka bir şey istemeyeceğine söz verir. Onu yaklaştırır. Önceki ağaçlardan daha büyük bir ağaç yükseltildi. Adam bu sefer yine dua eder:
-“Ya Rabbi! Beni ona yaklaştır!” der.
Adam o ağaca yaklaştırıldığı zaman cennet ehlinin seslerini duyar ve şöyle dua eder:
-“Ey Rabbim! Beni cennete yaklaştırırsan artık senden başka bir şey istemem!” Bunun üzerine Allâhü Teâlâ hazretleri:
-“Ey Âdem oğlu! Sen ne sözünde durmaz kimsesin! Kaç kere söz verdin, sözünde durmadın, hep caydın, hep yalan söyledin!” Sana dünya ve onun gibisini versem razı olur musun?”
Bunun üzerine adam:
-“Sen benimle istihza mı ediyorsun? Halbu ki sen âlemlerin Rabbisin!”
Sonra İbni Mes’ûd güldü (tebessüm etti).
(Yanında olanlar ona):
-“Neden tebessüm ettin?” diye sordular. O:
-“Efendimiz (s.a.v.) hazretleri de böyle tebessüm etmişler¬di!” dedi. O zaman, sahâbe-i kiram (r.a.) hazerâtı. Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine:
-“Yâ Resûlallah! Neden tebessüm ediyorsun?” diye sorduklarında; Efendimiz (s.a.v.) hazretleri:
“Allâhü Teâlâ güldüğü için!” buyurdular. Allâhü Teâlâ:
-“Ben alay etmem! Fakat istediğimi yapabilirim. Her şeye kadirim!
371 Sahihi Müslim: 274, Müsned-i Ahmed: 3704,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder