“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
29 Aralık 2021 Çarşamba
İmam-ı Bûsirî bir gün evine giderken yolda rastladığı güzel yüzlü yaşlı bir zat ona: -Yâ Bûsirî, Bu gece rüyanda Resûlüllah'ı gördün mü? Diye sorar. İmam-ı Bûsirî:
ŞEFÂ'AT YÂ RESÛLALLAH Bâb-ı lutfun uşşâkına küşâde Vuslatın se'âdet yâ Resûlallah Merhamet kıl lutfet dil-i nâşâde Rahmetin selâmet yâ Resûlallah Bir nigehin câna minnet bilirim Kovsan bile hiç utanmam gelirim Ben uğruna cânımı da veririm Aşkıma alâmet yâ Resûlallah Ol ravza-i pâke sürsem yüzümü Hâk-i ıtırnâke sersem özümü Sırr-ı "levlâk"e erdirsem sözümü Sıdkıma delâlet yâ Resûlallah "Rahmeten-lil-âlemîn"sin lâ-cerem Hem "şefîu'l müznibîn"sin kıl kerem Erişmezse himmetin ben neylerem Fakîre inâyet yâ Resûlallah AŞKÎ âzâd kabul etmez kulundur Kulu Hakk'a ileten yol yolundur Mahrûm etme civârında bulundur Umarım şefâat yâ Resûlallah
Teheccüd kapısı hücrei saadetin dört girişinden biri olan teheccüd kapısı efendimizin teheccüd namazlarını kılmak için cıktıkları ve teheccüd mihrabına yakın olma hasebi ile teheccüd kapısı denmiştir,hucrei saadetin kuzey kısmına bakan kapının ,üzerinde zümer suresinin 73 ayetini okumaktayız, وَسِيقَ الَّذِينَ اتَّقَوْا رَبَّهُمْ إِلَى الْجَنَّةِ زُمَرًا حَتَّى إِذَا جَاؤُوهَا وَفُتِحَتْ أَبْوَابُهَا وَقَالَ لَهُمْ خَزَنَتُهَا سَلَامٌ عَلَيْكُمْ طِبْتُمْ فَادْخُلُوهَا خَالِدِينَ Vesîkallezînettekav rabbehum ilel cenneti zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ ve futihat ebvâbuhâ ve kâle lehum hazenetuhâ selâmun aleykum tıbtum fedhulûhâ hâlidîn(hâlidîne). Rab’lerine karşı takva sahibi olanlar (cehennemi gördükten sonra) zümre zümre cennete sevkedilirler. Oraya (cennete) geldikleri zaman onun (cennetin) kapıları açılır. Ve onun (cennetin) bekçileri, onlara: “Selâmun aleykum, siz temize çıktınız (aklandınız) ve öyleyse ebedi olarak ona (cennete) girin” derler
Salavat getirmenin fazileti hakkında İmam-ı Şarani Hazretleri şöyle buyuruyorlar: “-Büyük veli Aliyyül Havass’ın şöyle konuştuğunu duymuştum”: “Allah’tan bir şey isteyeceğiniz zaman,Allah Resulü(s.a.v.)’in adıyla o şeyi isteyiniz ve şöyle dua ediniz”: “Ey Allah’ım! Sevgili Peygamber’in Muhammed Mustafa(s.a.v.) hürmetine senden şunu isterim.” Şeklinde dileğinizi arz ediniz. Çünkü Allah’ın bir meleği vardır ki, bu isteğinizi anında Efendimiz (s.a.v.)’e bildirir ve O’na: “Filanca kişi, şu haceti için senin Allah katında aracı olmanı istemektedir.” der. Hazreti Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in dua ve istekleri Allah Teala tarafından geri çevrilmez
NEBÎ (S.A.V.) İLE TEVESSÜL
PEYGAMBER (S.A.V.) EFENDİMİZ’İN ŞEFAATLERİ “Benim kabrimi ziyaret eden kişiye şefaatim müstehâk olur.” (Hadîs-i Şerîf) Peygamberimiz (s.a.v)’in ve Allâh (c.c.)’un yanında üstün dereceye ulaşmış kişilerin, kıyamet gününde, mahşerde günahkâr müminlerin affedilmesi ve derecelerinin yükseltilmesi konusunda yüce Allâh’a duâ ve niyazda bulunacaklardır.
MEDİNELİLERİN İSLAMİYETLE İLK TANIŞMASI
Mekke’de Hacc zamanı gelmiş; pazarlar, tezgâhlar kurulmuştu. Komşu şehirlerden Arab kabîleleri Mekke’ye gelmekteydi. Hz. Peygamber (s.a.v), gelen çeşitli Arab kabîle mensuplarıyla temas kurmaya çalışırken bir ara Medîneli Hazrec kabîlesinden bir grup ile Akabe mevkîinde karşılaştı.
Hurma Çekirdeği Çantamda, cüzdanımda, ceketimin ceplerinde hep hurma çekirdekleri… Bir gece yastık altından da bu kuru, odunsu, sert cisim çıkınca artık dayanamadım ve gecenin geç saati demeden annemin odasına daldım.
Peygamber (s.a.v)'in halalarının, Safiyye binti Abdul Muttalib'in ve kız kardeşi Atike (رضي الله عنهم) istirahatgahlari Medine'de Cennetül Baki mezarlığının girişinin sol tarafına defne edilmişlerdir.
Allah Rasulü (s.a.v.)’in Selam Gönderdiği Paşa Kimdi? Allah Rasulü’nü (s.a.v.) en iyi tanıyan sahabinin ve onların arkasından gelen ilim ve irfan sahiplerinin O’na çok engin bir saygı ve sevgi gösterdiklerini ve Efendimize salâvat getirmeyi bir vazife olarak kabul ettiklerini görüyoruz.
Hz.Fâtıma’nın nikâhının kıyıldığı günle ilgili… Gözyaşları Yanaklarından Süzülüyordu. Nikâh merasimi tamamlanmıştı. Bir tabak taze hurma ve Bilâl’in dağıttığı şerbet ikramından sonra davetli ashabın şahitlik ederek dualarda bulunduğu cemiyet sona erdiğinde, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali ile nikâhlarının kıyıldığını, ciğerpâresi Hz.Fâtıma’ya haber verdi. Bu esnada gözyaşları yanaklarından süzülerek sakalını ıslatıyordu. Hz. Fatıma dayanamadı, sordu: -Babacığım! Niçin ağlıyorsun, neden böyle hüzünlüsün?
EHL-İ SÜNNET'TEN OLMANIN ÖNEMLİ BİR ŞARTI Bazı kimseler Ehl-i Sünnet’ten oldukları halde, okudukları asılsız ve gerçek dışı hikayelerle dolu, bazı tutucu yazarların tarih ve hikaye kitaplarını okuyarak, Ashab-ı Kiram ve Ehl-i Sünnet’in seçkin şahsiyetleri hakkındaki maksatlı yalan ve iftiraları gerçek sanarak, Allah (c.c.)’nun ve Resûlü (s.a.v.)’in sevgisine ve övgüsüne mazhar olmuş Hz. Osman (r.a.)’a, Hz. Muaviye (r.a.)’a ve Hz. Amr Bin As (r.a.)’a dil uzatmakta ve bunu da ehli beyt sevgisine dair bir ibadet sanmaktadırlar.
RESÛLULLÂH (S.A.V.)’İN ÜMMETİ O (s.a.v.)’in Ümmeti, bütün ümmetlerin en fazîletlisidir. “Siz insanlar için (insanlığın fâidesi için gaybdan yâhut Levh-i Mahfuz’dan seçilip) çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz.” (Âl-i İmrân s. 110) buyurulmuştur. Ümmet-i Muhammed (s.a.v.) iftihâr hil‘atı ile teşrîflendirildi ve Peygamberlerin varisleri kılındı ve şerîat hükümlerini çıkarmada onlara ictihâd rütbesi verildi ki, bu reylerinin gerekli kıldığı kararlarla hükmederler. Bu ümmet zamanına kalan Peygamberlerden Hz. Îsâ ve Hızır (a.s.)’lar, bir şeye hükmetseler Hz. Muhammed (s.a.v.)’in şerîatıyla hükmederler.
RESÛLULLÂH (S.A.V.) BÜTÜN PEYGAMBERLERİN PEYGAMBERİDİR Ammad bin Kesîr (r.âleyh), tefsirinde der ki: “İmâm-ı Ali ve İbn-i Abbâs (r.a.e.)’den rivâyet olunmuştur ki: “Hâkk Te‘âlâ, gönderdiği peygamberlerin hepsinden ahd (söz) almıştır ki: “Onlar hayatta iken Resûlullâh (s.a.v) gönderilecek olursa ona imân getirsin ve yardım etsinler. Ümmetlerinden de Resûlullâh (s.a.v.)’e îmân getirip yardım eylemek üzere söz alsınlar.” Bâzı âlimlerden rivâyet edilmiştir ki, Hâkk Te‘âlâ, Resûlullâh (s.a.v.)’in şerefli nurunu yarattığı zaman emreyledi ki, diğer peygamberlerin nurlarına nazar etsin. Bakınca onların hepsini kapladı. Peygamber (s.a.v.)’in nûru bütün nebilerin nurlarını kaplayınca onlar: “Ey Rabbim! Bu kimdir ki, onun nûru bizi kapladı?” dediler. Allâhü Te‘âlâ cevâb verip: “Bu nur, sevgilimin nurudur. Eğer siz ona îman getirirseniz sizi peygamber ederim” diye buyurdu. Onlar da: “Amenna bihi ve bi-nübüvvetihî (O’na ve O’nun peygamberliğine inandık)” diye Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’e imân getirdiler. Allâhü Te‘âlâ: “Ben şâhid olayım mı?” diye buyurdu. Onlar da: “Evet” dediler. İşte Allâhü Te‘âlâ şu âyet-i kerîmede bu kıssaya işâret buyurmuştur: “Allâh, peygamberlerden o zaman şöyle söz almıştı: “Bakın, size kitap ve hikmet verdim. Daha sonra, size verilmiş bulunan kitap ve hikmeti tasdik edici bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz!” (Al-i İmran s. 81) Bu âyet-i kerîmede Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz’in şerefli şânı en üstün derecede yüceltildikten başka şuna da işaret var ki, eğer diğer nebilerin zamanlarında gönderilmesi takdir olunsaydı onlara da resûl olurdu. Bu takdirde: “Ben, insan nev’inin bütün ferdlerine peygamber gönderildim” hadîs-i şerîfinden murad, kendisinden önce olsun, sonra olsun, dünyaya ne kadar beşer nüfusu geldi ise hepsine peygamber olmaktır. (İmâm Kastalânî, Mevâhib-i Ledünniyye, c.1, s.27-28)
Her bir Medineli bu muhteşem ve yüce insanı ağırlamanın iştiyakı içinde çırpınıyordu. Ensar, Resûlüllah’ı (sas) evlerinde misafir etmek ve ağırlamak için birbiriyle âdeta yarış hâlindeydi. Çünkü daha evvel Akabe’de elini tutmuş, O’nu (sas) muhafaza edeceklerine dair söz vermişlerdi. Hicret emriyle yurdundan ayrılan, kâinatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı âlemlere rahmet Yüce Peygamber (sas), kendisine biat edip söz veren Medinelilerin yurdunu şereflendirmişti.
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN ERİŞİLMEZLİĞİ Peygamberimiz (s.a.v.)’in mucizeleri, diğer peygamberlerin mucizelerinden hem sayı bakımından sayılamayacak kadar çoktur ve hem de derece bakımından çok çok üstündür.
Kuba Mescidi Hz. Peygamberin hicreti sırasında Medine’den önce son durağı olan Kuba’da yapılan mescid. ilk muhacirler, Resül-i Ekrem daha Medine’ye gelmeden Kuba’da Amr b. Avf oğullarına ait bir hurma kurutma yerini meseid haline getirmişlerdi. Ebü Huzeyfe’nin azatlısı Salim burada bir grup muhacire Kudüs’e yönelerek namaz kıldırıyordu. Resülullah Kuba’ya ulaşınca burayı genişleterek Kuba Meseidi’ni bina etti (ıbn Sa’d, III, 87; iV. 311). Salim’in imamlık yaptığı kişiler arasında Hz. Ebü Bekir, Ömer, Ebü Selerne el-Mahzümi, Zeyd ve Amir b. Rebia’nın da sayılması (Buhari, “Ai)kam”, 25). Hz. Peygamber ve EbüBekir’in burada kaldığı süre içinde veya bir süre daha onun bu göreve devam etmiş olduğunu göstermektedir. Mescid-i Beni Amr b. Avf olarak da anılan (Müsned, II, ıo; ibn Şebbe, 1,41) Mescid-i Kuba’nın arsasının kabilenin ileri gelenlerinden Külsüm b. Hidm’e ait olduğu ve KüIsüm’ün arsayı mescid yapılması için bağışladığı rivayet edilir.
27 Kasım 2021 Cumartesi
Dünya insanlığına, güneş sistemini bile gerçek haliyle anlatmadılar
Hz. Osman (r.a.) buyurdu ki: “Beş vakit namazı muntazam zamanında kılan kimseye Allahü Teâlâ (c.c.) dokuz ikramda bulunur”; 1) Cenab-ı Hak onu sever. 2) Bedeni sıhhatli olur. 3) Melekler onu muhafaza ederler. 4) Evinde bereket olur. 5) Yüzü, salih kimselerin sîmâsı gibi olur. 6) Allah (c.c.) onun kalbini yumuşatır. 7) Sırat’ı şimşek gibi geçer. 8)Hak Teâlâ, onu cehennem ateşinden korur, 9) iyi kimselere komşu eder.
BEŞ ÖLÇÜ Mücâhid (r.a.) İbni Abbas (r.a.)’dan şu öğütleri ve ölçüleri nakleder: “— Şu beş şeyin çok sayıda görülmüş faydaları var: 1. Seninle alâkalı olmayan şeyi konuşma. Çünkü o lüzumsuzdur. 2. Seninle alâkalı sözü de yeri gelmedikçe söyleme. Çünkü nice kişiler kendileri ile ilgili sözü yersiz söylemeleri sebebi ile ayıplanmıştır. 3. Ağır başlı kişi ile ve cahil kendini bilmez ile münâkaşaya tutuşma. Şüphesiz ağırbaşlı olan sana darılır. Cahil de sana eziyet eder. 4. Mü’min kardeşin senden uzakta olduğunda, seni nasıl anmasını istiyorsan, sen de onu o şekilde an. Seni hoş görmesini istediğin şeyden sen de onu hoş gör. 5. Hayrını, şerrini bilip ona göre davran. .......Fazilet Takvimi.
Şeyh Hasan-ül Harakanî ks.nin şöhretini duyan Gazneli Mahmut, adamlarıyla birlikte, biraz da onu imtihan maksadıyla Harakan'a gelir. Sultan, yanına geldiğinde Şeyh Harakanî, ona özel bir ilgi göstermediği gibi, ayağa da kalkmaz. Sultan pek çok sorular sorar ve şeyhi sınar. Aldığı tatminkâr cevaplar ve şeyhin mehabeti karşısında irkilir, endişesi sevgi ve saygıya dönüşür. Şeyhe bir kese altın ihsanda bulunmak isterse de Harakanî bunu reddeder. Bu sefer, ondan bir hatıra olsun diye herhangi bir eşyasını ister. Harakanî de Sultan'a bir gömleğini verir. Görüşme tamamlandıktan sonra Sultan, veda ederken Şeyh Harakanî onu ayakta uğurlar. Sultan, şeyhin kendisini yolcu ederken ayağa kalktığını görünce sorar: -Efendim, geldiğimizde ayağa kalkmadınız ama, yolcu ederken ayaktasınız. Sebebini öğrenebilir miyim? Şeyh Harakanî, şu karşılığı verir: -İlk gelişinizde padişahlık gururu ve bizi imtihan niyetiyle geldiniz ama şimdi dervişlerin haliyle ayrılıyorsunuz. Dervişlik devletine ve tevazu haline saygı gerekir.
Peygamber Efendimiz sav. bir Hadisi Şeriflerinde“Kim ki başında 3 defa “Eûzü billehis semîıl alîmimineş şeytanirracîm” okuyarak sabah ve akşam namazından sonra bu 3 ayeti okursa akşama kadar kendisine 70.000 melek tahsis edilir. Akşam okursa sabaha kadar 70.000 melek tahsis edilerek 24 saat koruma altında bulundururlar”.
Şeker hastalığı tedavisi içi
n kür:3,4 kilo turp katı meyva sıkacağında sıkılır.
Bor, insan vücudu tarafından az miktarlarda ihtiyaç duyulan, hücrelerde sentezlenemediği için besinlerle dışarıdan alınması gereken önemli bir besleyicidir. 1981 yılına kadar borun insanlar üzerinde bir etkisinin olmadığı düşünülmekteydi. Bu yıldan sonra yapılan çalışmalarla borun, birçok tedavi için vazgeçilmez bir element olduğu ve insan gelişiminde düşünüleni
Bor, insan vücudu tarafından az miktarlarda ihtiyaç duyulan, hücrelerde sentezlenemediği için besinlerle dışarıdan alınması gereken önemli bir besleyicidir. 1981 yılına kadar borun insanlar üzerinde bir etkisinin olmadığı düşünülmekteydi. Bu yıldan sonra yapılan çalışmalarla borun, birçok tedavi için vazgeçilmez bir element olduğu ve insan gelişiminde düşünülenin tam aksine etkin olduğu belirlendi. Metabolizmadaki bor, kalsiyum, magnezyum ve fosfor dengesini ayarlamakta olup sağlıklı kemiklerin oluşumuna, kasların ve beyin fonksiyonlarının gelişimine yardım eder.
SAÇ DÖKÜLMESİNE...
Cam kavanoza 6 yemek kaşığı karanfil, bir buçuk litre kılorsuz temiz su koyun. Ağzını kapatıp 6 gün karanlık bir yerde her akşam çalkalayarak karıştırıp bekletin. 7. gün bir sprey şişesine koyun. Temiz olan kafanıza günde en az 2 defa sıkarak masaj yapın.Hem dökülme durur hemde yeni saçlarınız çıkar. Market şampuanı kullanmayınız. Fırın Beyaz ekmeği yemeyiniz. Etiketinde kanserojen Palm-iye yağı olan ürün tüketmeyiniz. Zeytinyağ ve tereyağdan başka yağ kullanmayınız. Boyalı, doğala özdeş aromalı gazlı içecek tüketmeyiniz.