12 Haziran 2022 Pazar

Cebrail as. Nisan yağmurundan içen kimsenin cesedinden ,damarından, sinirinden ,etlerinden o kimsenin ağrısını Allah cc. giderir,

 Cebrail as. Nisan yağmurundan içen kimsenin cesedinden ,damarından, sinirinden ,etlerinden o kimsenin ağrısını Allah cc. giderir,

Hasan Bozkurt

------Nisan Yağmuru, Peygamer (s.a.v.) Efendimiz tarafından bereket ve ölüm hariç her derde deva olduğu bildirilmiş, ve içerisine okunacak dualar ile beraber 7 gün aç karnına içilmesi tavsiye edilmiştir. 7 sabah abdestli olarak aç karnına içilecek. Bunu içen kişinin cesedinden Allahü Teala her türlü derdi kaldırır. Ona tüm hastalıklardan ve açlıktan afiyet verir. Gözlere şifa verir Ateşi giderir, Balgamı keder, Göğüs ağrısını giderir, menfeati sayılamayacak kadar çoktur. Nisan yağmuru hakkında Hadisi şerifler: Peygamber Efendimizden rivayet olundu ki; "cebrail a.s. Bana öyle bir ilaç öğretti ki, o ilaç sayesinde insanların doktorların ilacına hiç ihtiyaç kalmaz. Eshabı Kiram o ilaçtan bizede haber ver Ya Rasülellah dediler: Peygamber (s.a.v.) "Nisan yağmurunu toplayınız . Ona 70 fatiha-i şerife, 70 defa ihlası şerif, 70 Felak, 70 defa nas suresini 70 defa tesbih duasını (Sübhanellahi velhamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber, vela havle vela guvvete illa billahil aliyyil-azıım) okuyunuz. Sonra yedi gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenabı Hakka yemin ederim ki, Cebrail bana dediki; Bu sudan içen kimsenin cesedinden ,damarından, sinirinden ,etlerinden o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenab-ı Hak giderir, O kimseye sıhhat ve afiyet verir. Yine Başka bir Hadisi şerifte: "Beni hak Peygamber olarak gönderen Allaha Yemin ederim ki, Çocuğu olmayan bir erkek, bu sudan hanımına içirse, Allahü Tealanın izni ile Hanımı hamile kalır. hanımını başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içerse, bu su ona sıhhat için yeterli olur. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzğar ona zarar vermez. Çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından, şikayeti kalmaz. Alaca hastalığından korkmaz. göğüs ağrısı çekmez. kalbine gelen vesvese (evham)gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, hased, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici)olanlar için Allahü tealanın izni ile fayda vericidir."(tefsir-i Kebir. Kuran tefsiri)

Abdullah bin Mes’ûd’un (r.a.) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; “Bir mü’min bana salavât okuyunca, bir melek bana haber vererek, ümmetinden falan oğlu filân, sana selâm söyledi ve duâ etti” der buyuruldu. Ali bin Ebî Tâlib’in (r.a.) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurdu ki: “Allahü teâlânın yeryüzünde dolaşan melekleri vardır. Bana ümmetimin okudukları salavâtları ulaştırırlar.” Bekr bin Abdullah Müzenî’nin rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Hayâtım, sizin için hayırlıdır. Bana anlatırsınız. Ben de size anlatırım, öldükten sonra, vefâtım da sizin için hayırlı olur. Amelleriniz bana gösterilir, iyi işlerinizi gördüğüm zaman, Allahü teâlâya hamd ederim. Kötü işlerinizi gördüğüm zaman, sizin için af ve mağfiret dilerim” buyurdu. Kâdı İsmâil’in “Fadl-üs-salât alen-Nebiyyi (s.a.v.)” isimli kitabında, Resûlullah (s.a.v.) şu hadîs-i şerîfi bildirilmektedir: “Nerede olursanız olunuz, Bana salât ve selâm ediniz. Selâmınız ve salatınız bana ulaşır.” Ammâr bin Yâser’ in (r.a) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Allahü teâlâ bana bir melek verdi. Ben vefât ettiğim zaman o, kabrim üzerinde durur. Bana birisi salât okuduğu zaman; “Ey Ahmed! Falan oğlu filân sana salât okuyor” diyerek, onu ismi ve babasının ismi ile bildirir. Allahü teâlâ da salâtına (duâsına) karşılık, ona on salât (rahmet) eder.” Evs bin Evs’in rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) buyurdu ki: “Günlerinizin en fazîletlisi Cum’a günüdür. Cum’a günü bana çok salât okuyunuz. Çünkü okuduğunuz salâtlarınız bana arz edilir.” Bunun üzerine Eshâb-ı Kirâm; “Yâ Resûlallah! Bizim salâtımız, vefâtınızdan sonra da mı size arz edilir?” dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.): “Toprak, peygamberlerin vücûdunu çürütmez” buyurdu. (İmâm-ı Sübkî, Şifâüs-sikâm fî ziyâreti hayr-il-enâm)

 












MESCİDİ NEBEVİDE OSMANLI İZLERİ
EFENDİMİZE (SAV) SELAM VE SALAT OLSUN
Mescid-i Nebevî'nin içerisinde yer alan Peygamberimiz Efendimizin mübarek türbesinin dışarıdan da ziyaret edilebilmesi için Sultan Abdülmecid Han döneminde, biri doğuya diğeri ise güneye bakan 2 pencere açılmıştır.
Doğu yönündeki pencere Rasûlullah Efendimizin (sav) kadem-i saadet (ayakucu) istikametinde olduğu için buraya "Şebeke-i Kadem-i Nebî" denilmektedir.
Osmanlı Arşivlerindeki bazı belgelerde diğer bir ismi "Hâcet Penceresi" olan bu şerefli mekan önünde selam verilip duâ edilirdi.
Türbeyi aydınlatmak ve havalandırmak için düzenlenmiş pencerelerden farklı olarak ziyaretle ilgili özel bir fonksiyonu olan bu pencere birtakım mimari ayrıntılar ve sembolik bazı unsurlarla donatılmıştır.
Pencere alınlığında yeşil renkli zemin üzerine altın suyuyla Ahzâb Sûresi 56. âyet-i kerimesi nakşedilmiştir.
Pencere üzerine yazılan
"Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât ve selâm edin"
âyeti buranın selam verme penceresi olduğunu gösterir. 1980 yılında pencere önüne çekilen ihata duvarı sebebiyle günümüzde bu pencereye yaklaşılamamaktadır.
Fotoğrafta Hâcet Penceresi ve önünde duâ eden ziyaretçi görülmektedir.
Güney kısmında bulunan pencere ise şebeke-i saadet olup günümüzde peygamber efendimiz (sav) buradan selamlanmaktadır


10 Haziran 2022 Cuma

Peygamber’e Borcunu Arz Etme Malûm ola ki, kamerî aylardan Zilkade’nin on yedinci gecesi, akşam ile yatsı namazı arası cümle şehir halkı Peygamberimizin saadetli huzuruna borcunu arz edip «Ya Resulallah, şu miktar borcum var. İhsan eyle!…» diye salat u selam ederek şebike’den içeriye buğday bırakırlar. Oraya biriken buğdayı ağalar alıp ekmek yapar ve bazı kimselere hediye ederler… Tecrübe edilmiştir. O sene hacılar gelip gittikten sonra bir kimsenin dünyada hiç bir bildiği, tanıdığı olmasa bile, borcu kadar bir para veya mal kendisine nasib olur. Hatta bu satırları yazan biçare din kardeşiniz o gece şöyle düşündüm: «Borcum yok, bu şereften mahrum olmayayım, benim de Resulullahın defterine ismim, kayd olsun.» dedim ve bir miktar buğday alıp «Ya Resulallah bu biçare Derviş Ahmedi ihsan hediyenle sevindir» deyip salat-u selam ederek bıraktım. Peygamber’ in yüzü suyu hürmetine o sene buğdaylar adedince bu fakire altın nasip oldu. İstanbul’dan beklenmiyen yerlerden mektub ile, surre ile akçalar zuhur etti. Hatta Erzurum’dan kırk kuruş geldi. İşte, Huzur’a borcunu arz etmek bu şekilde denenmiştir

 


Hücre-i Saadet’e takdim edilen buğday Medine’nin eski âdetlerinden biri de borcu olanların Hz. Muhammed’in (sas) kabrinin bulunduğu Hücre-i Saadet’e buğday takdim ederek O’nun (sas) ruhaniyetinden yardım istemeleri idi. Bu inançları sebebiyle Medineliler borçlanmaktan korkmazlardı. Borçlular, her yıl zilkade ayının 17. gecesi, borçları miktarınca buğdayı beyaz bir kese içerisine koyarak Ravza-i Mutahhara’ya getirir, Hücre-i Saadet’e takdim edilmesi için görevlilere verirdi. Biriken buğdayları Harem-i Şerif ağaları alıp ekmek yapar ve bazı kimselere hediye ederlerdi. O gün şehirde bayram havası eserdi.

 


4 Haziran 2022 Cumartesi

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda dinini muhafaza için (karşılaştığı sıkın

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَأْتِي عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ اَلصَّابِرُ فِيهِمْ عَلَى دِينِهِ كَالْقَابِضِ عَلَى الْجَمْرِ. (ت)
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda dinini muhafaza için (karşılaştığı sıkıntılara) sabreden kimsenin hâli, ateş korunu elinde tutan (kimsenin hâli) gibi (şiddetli) olacaktır.” (Sünen-i Tirmizî)
Cumamız Mübarek Olsun

3 Haziran 2022 Cuma

Peygamber ﷺ buyurdu,ki öyle bir zaman gelecek ki, yolun gündüzün ortasında, sokakta açıktan kadınlarla cinsi ilişkide bulunurlar da hiç kimse bunu garipsemez ve bu durumu değiştirmeye gayret etmez, 'Keşke biraz yolun kenarına çekilseydiniz ya!' diyen kimse, o devrin en muhafazakâr, en itibarlı adamıdır. Bu adamın o cemiyetteki konumu, (ey ashabım!) sizdeki Ebu Bekir ve Ömer’in konumu gibidir.” (Hâkim, el-Müstedrek, 4/495’den naklen Kenzu’l-Ummal, 38588)

“Her göz (harama bakmakla) zinâ eder. Kadın koku sürünüp bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zinâ etmiş sayılır.” - (Tirmizî Edeb, 35/2786; Ebû Dâvûd Tereccül, 7/4173; Nesâî Zînet, 35)

 ''Deccale inanan, onu tasdik edip ona tabi olanlar ne kadar salih amel işlerlerse işlesin hiçbir fayda vermeyecek, deccali yalanlayanlar ise geçmişte işledikleri günahları affedilecek.''

Müstedrek 1/330; Taberani 6815

“Bu gece rüyâmda iki kişi gelerek beni kaldırdılar ve «Haydi gidiyoruz» dediler. … Fırın gibi bir yapıya vardık. ... İçerde bir sürü çıplak erkek ve kadın ... Altlarından alevler yükseldikçe, çığlık atıyor, feryâd u figân ediyorlardı. Meleklere bunların kim olduğunu sordum: «–Zina eden erkek ve kadınlar» dediler.” (Buhârî, Ta’bîr, 48; Cenâiz, 93; Tirmizî, Rü’yâ, 10/229

 “Bir genç Rasûlullah Efendimiz’e geldi ve:

«–Yâ Rasûlallah! Zina için bana izin verir misiniz?» dedi.Efendimiz ﷺ:
«–Yaklaş!» buyurdu. Genç, Allah Rasûlü’nün yanına varıp oturdu.
Rasûlullah ona:
«–Böyle bir şeyi annen için ister misin?» diye sordu.

“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; üstelik onlar korkunç bir azâba uğrarlar.
Bunlar; zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.”
(Müslim, Îmân, Tirmizî Cennet 25; Nesâî Zekât 75, 77)



“ Şakadan bile olsa, YALAN söylemeyen kimseye Cennet’in ortasında bir köşk verileceğine kefilim. - Ahlakını güzelleştiren kişiye de Cennet’in en üstünde bir köşk verileceğine kefîlim.” (Ebû Dâvûd, Edeb 7. Tirmizî, Birr 58)

 “Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım.”

(Müslim, Zikir 65, 66)

Peygamber ﷺ buyurdu,ki öyle bir zaman gelecek ki, yolun gündüzün ortasında, sokakta açıktan kadınlarla cinsi ilişkide bulunurlar da hiç kimse bunu garipsemez ve bu durumu değiştirmeye gayret etmez,

 'Keşke biraz yolun kenarına çekilseydiniz ya!' diyen kimse, o devrin en muhafazakâr, en itibarlı adamıdır. Bu adamın o cemiyetteki konumu, sizdeki Ebu Bekir ve Ömer’in konumu gibidir.”

( Hâkim, el-Müstedrek, 4/495)

'Gökte her mümine has iki kapı vardır. Kapının birinden ameli yükselir, birinden de rızkı iner. Kişi öldüğü zaman ikisi de ona ağlarlar.' (Tirmizi, Tefsir, 3255)

 “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, câmilerin çokluğuyla övünürler de onlara çok az devam ederler.”

(Taberânî, el-Mucemü’l-Evsat, VII, 301)

''Deccalin askerleri kendilerini bir şeylerin arkasında gizleyen tipler olacak.'' Ebu Davud 4328, Müslim 2942

 “İnsanlar üzerine bir zaman gelecek ki, şimdi sizin aranızda münafığın gizlendiği gibi, mü’min gizlenecek”

(Ali el-Müttakî, XI, 176/31111)

''Deccale inanan, onu tasdik edip ona tabi olanlar ne kadar salih amel işlerlerse işlesin hiçbir fayda vermeyecek, deccali yalanlayanlar ise geçmişte işledikleri günahları affedilecek.'' Müstedrek 1/330; Taberani 6815

 “Her göz (harama bakmakla) zinâ eder. Kadın koku sürünüp bir meclisten geçtiği zaman, o da zâniyedir/zinâ etmiş sayılır.”

- (Tirmizî Edeb, 35/2786; Ebû Dâvûd Tereccül, 7/4173; Nesâî Zînet, 35)

“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; üstelik onlar korkunç bir azâba uğrarlar. Bunlar; zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.” (Müslim, Îmân, Tirmizî Cennet 25; Nesâî Zekât 75, 77)

Bir kadının eşinin başka kadınlara olan ilğisi var ise .Eşini bu durumdan kurtarmak için.Veya Bir kimse kadınlara karşı aşırı zaafı varsa onlarla günah işleme hastalığından kurtulmak isterse ve bir türlü kurtulamıyorsa aşağıdaki dua terbini uygular ise inşallah kurtulur

 Bir kadının eşinin başka kadınlara olan ilğisi var ise .Eşini bu durumdan kurtarmak için.Veya Bir kimse kadınlara karşı aşırı zaafı varsa onlarla günah işleme hastalığından kurtulmak isterse ve bir türlü kurtulamıyorsa aşağıdaki dua terbini uygular ise inşallah kurtulur.

Aşağıdaki ayeti kerim içimeye uygun bir suya 7 defa okunur bu su içilmeye devam edilir.Veya bu bu su ile börek çörek gibi veya her hangi bir yemeğe konularak en az (7) gün devam edilir ile bu kişi bu kusurundan,bu günahından inşallah kurtulur.
Okunacak Âyet-i Kerim:
Nur süresi:33-34
وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاء إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِّتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَن يُكْرِههُّنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِن بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
وَلَقَدْ أَنْزَلْنَا إِلَيْكُمْ آيَاتٍ مُبَيِّنَاتٍ وَمَثَلًا مِنَ الَّذِينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلِكُمْ وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ
“velâ tukrihû feteyâtikum ‘alâ-lbiġâ-i in eradne tehassunen litebteġû ‘arada-lhayâti-ddunyâ(c) vemen yukrihhunne fe-inna(A)llâhe min ba’di ikrâhihinne ġafûrun rahîm(un)
Ve lekad enzelnâ ileykum âyâtin mubeyyinâtin ve meselen minellezîne halev min kablikum ve mev’izaten lil muttakîn(muttakîne).”
Kaynak: Sırrul Esrar Dualar