1 Temmuz 2019 Pazartesi

Oğlu 120 yaşında iken kendi 40 yaşında olan Üzeyr (as) Adem (as) dan bu yana 7000 yıl geçtiği rivayet edilir.

Görüntünün olası içeriği: bitki, içecek ve açık havaGörüntünün olası içeriği: bitki, ağaç, açık hava ve doğa
Ürün ile ilgili detaylı bilgi
Kantaron yağı antiseptik, antibakteriyel, kanama durdurucu, yara ve yanık iyileştirici, iltihap önleyicidir. Hastalığın türüne göre haricen ve dahilen kullanılır. Hücre yenileyici niteliği sebebiyle, özellikle yara ve yanıklarda oldukça etkilidir. Kantaron yağı 2-3 sene boyunca tazeliğini ve etki gücünü muhafaza eder. Kantaron yağı hem kantaron bitkisinin, hem de zeytinyağının şifasını bünyesinde barındırır. Eski çağlardan beri kullanılan kantaron yağının, mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi modern araştırmalarla da kanıtlanmış durumdadır. En beklenmedik anda ihtiyaç duyabileceğiniz kantaron yağı, pek çok ailenin evden eksik etmediği doğal yardımcısıdır. Kantaron yağını kullanıp etkisini gördüğünüzde, siz de ondan vazgeçemeyecek, çevrenizdeki insanlara da tavsiye edeceksiniz.
TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK İÇİLEBİLEN KANTARON YAĞI KANTARON YAĞININ KULLANIM ALANLARI
YARA (Haricen) :Her türlü yarada kantaron yağı rahatlıkla kullanılabilir. Açık yaralar, taze yaralanmalar, kesikler, ezikler, çarpmalar sonucu oluşan morluklar, kan oturması vb durumlarda iyileşme sağlar. Kantaron yağı; Antiseptik ve antibakteriyel özelliğiyle yarada mikrop üremesini engeller, Damar büzücü etkisiyle kanamayı kısa sürede durdurur, Hücre yenileyicidir, yaranın hızla kapanmasını sağlar, Yarada iltihap oluşumunu engeller, Yaranın sebep olduğu ağrı ve sızıları yok eder, büyük bir rahatlama sağlar.
İÇ KANAMA VE YARALANMALAR (Haricen) : Çeşitli nedenlerle sürekli yatmak zorunda kalan hastalarda oluşmuş yatak yaralarını iyileştirir ve bu yaraların oluşmasına da engel olur.
YATAK YARASI (Haricen) : Çeşitli nedenlerle sürekli yatmak zorunda kalan hastalarda oluşmuş yatak yaralarını iyileştirir ve bu yaraların oluşmasına da engel olur.
YANIK (Haricen) : Yanıkları kısa sürede iyileştirir, yanık anındaki acıyı dindirir. Yanığın mikrop kapmasını ve iltihap oluşumunu engeller. Önceden oluşmuş yanık izlerinin kaybolmasında oldukça faydalıdır.
SEDEF (Haricen) : Tek başına kullanıldığında bile sedef lekelerini iyileştirebilecek güce sahiptir. Haricen sürülerek kullanılır. İlk günlerde meydana gelen kaşıntı ve kurumaların ardından kısa sürede iyileşme sürecine girilir.
SAÇ BAKIMINDA (Haricen) : Çeşitli dış etkenlerdeb dolayı hasar görmüş saç derisi için kantaron yağı ideal bir yardımcıdır. Saçlı deriyi onarır ve hücre yenileyici özelliği sayesinde, derideki yeni hücrelerin gelisimini uyarır. Saçlı deride oluşan egzama ve kaşıntılarda çok iyi netice verir. Dökülen saçları güçlendirmek ve saçlı deri egzamasını tedavi etmek için kantaron yağı banyo öncesi saçlı deriye masaj yapılarak yedirilir. Yarım saat bekledikten sonra saçlar yıkanır.
VARİS (Dahilen ve haricen) : İç ve dış varislerin tedavisinde etkilidir. Bunu damar büzücü özelliğiyle yapar.
HEMATOM (Haricen) : Hematomlarda (derideki mavi-mor lekeler), beze şişkinliklerinde ilgili bölgeye sürülüp masaj yapılır.
ÜLSER VE GASTRİT (Dahilen) : Gastrit ve mide ülserinin tedavisinde etkilidir. Bağırsak yaraları ve kanamaları da dahilen kullanımla iyileştirilebilir.
ŞEKER (Dahilen) : Kan şekerinin düşürülmesine yardımcıdır.
PİŞİK (Haricen) : Bebeklerin pişiklerinde faydalıdır. Karnı ağrıyan bebeklerin karınlarına kantaron yağıyla masaj yapıldığında ağlamalarını dindirir.
ROMATİZMA (Haricen) : Sırt ağrıları, lumbago, siyatik ve romatizmada masaj yağı olarak kullanılmaktadır. Bu rahatsızlıklarda 1/10 oranında ardıç veya kekik yağı (yada her ikisi de) eklenerek kullanılır. Ağrıyan bölgeye bu yağla masaj yapılır.
SİVİLCE-AKNE (Haricen) : Yüzdeki sivilce, akne vb. problemlerde kısa sürede netice vermektedir. Hücre yenileyici kantaron yağı, pürüzsüz bir cilde sahip olmak isteyen pek çok hanım tarafından cilt bakım yağı olarak kullanılmaktadır.
UÇUK (Haricen) : Uçuklar üzerinde de faydalı olan kantaron yağı, sık sık uçuk üzerine sürülerek kullanılır.
SİNİRSEL YÜZ AĞRILARI (Haricen) : Sinirsel yüz ağrıları uzunca bir süre kantaron yağıyla ovalanarak iyileştirilebilir.
ET BENLERİ (Haricen) : Günde en az iki defa sürmek kaydıyla, birkaç ayda et benlerinden kurtulunabilir.
AMELİYAT İZLERİ (Haricen) : Ameliyat sonrası dikiş izini kaybetmek için 2-3 ay boyunca kantaron yağı sürülürse iz tamamen kaybolur. Günde 1 tatlı kaşığından fazla içilmesi tavsiye edilmez
DİKKAT !
Kırmızı kantaron ile sarı kantaron arasında isim benzerliği ve yapraklarının benzemesi dışında etki olarak bir benzerliği yoktur. Sarı kantaron çay olarak stres,sinir ve depresyonda kullanılır.Güneşte bekletilip kırmızı kantaron diye sarı kantaron yağı satan çok satıcı vardır.Fayda beklerken çok büyük zarar görebilirsiniz.
Yapılışı:Muğla-Milas Marçal dağında kendiliğinden doğal yetişen, binbir derde deva kırmızı kantaron çiçeği tek tek elle yükseklerden toplanır.Aynı gün içinde çiçek kısımları kesilir ve cam şişelere konur.İçine özel üretilen taş baskı sızma zeytinyağ (0,8 dizemden yüksek olmayan) konur ve ağzı kapatılarak 20 c geçmeyen ,hava ,ısı,ışık almayan taş binalarda gölgede bekletilir.Cam şişenin etrafı folya ile ile kaplanır ışık görmemesi için.Yaklaşık 3 ay sonra kırmızı kantaron yağı elde edilir.Tülbentte süzülür ve cam şişelere konulup gönderilir.

Mahşere erkekler 32 33 yaş,kadınlar 18 yaş üzeri haşrolunacaklar.

Hz Aişe annemiz: İki kulağını kapatıp dinlediğin o ses , KEVSER in (gürültüsüdür)sesidir.

EFENDİMİZ`İN (صَلّى اللهُ عليهِ وسلّم) KABE`NİN İÇİNDE NAMAZ KILDIĞI YER.

EFENDİMİZ`İN (صَلّى اللهُ عليهِ وسلّم)
KABE`NİN İÇİNDE NAMAZ KILDIĞI YER.
Mekke-i Mükerreme fethedildiği gün Peygamberim Efendimiz (صَلّى اللهُ عليهِ وسلّم)
Beytullah'ın içerisine girerek önce orayı putlardan temizledi.
Gül suyu ve zemzem ile Kâbe'nin tabanını ve duvarlarını yıkadı. İçeriden ayrılmadan 2 rek'at şükür namazı kıldı.
Rasûlullah Efendimiz (صَلّى اللهُ عليهِ وسلّم)
Kâbe-i Muazzama'nın içerisinde namaz kıldığı yer görülmektedir. Bu şerefli mekân,
Kâbe kapısının tam karşısında, içeride Rukn-i Yemen köşesi istikametindedir.
1997 senesinde Kâbe'nin mermerleri yenilenirken kutlu yere işaret olması için seccade biçimli, tek parça, damarsız beyaz mermer konulmuştur
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

TOPUK DİKENİNİZDEN KURTULUN BOŞUNA ÇEKMEYİN Topuk dikeniniz için ayaklarınıza kantaron yağı sürün ayağınızın altına merdane koyun üzerinde ileri geri bastırarark hareket ettirin 20 defa sabah ve akşam yapın 20 gün devam edin gidiyor geçmiş olsun saygılar M.ULAŞ

Görüntünün olası içeriği: yazı

İnsanlara Öğretmek İçin İlimden Bir Meseleyi Öğrenen Kimseye, Yetmiş Sıddîk Sevâbı Verilir. [Hadîs-i Şerif İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn.]

Düşünmeden Konuşmak, Nişan Almadan Ateş Etmeye Benzer. [R. Digest]

PÖÇ KEMİĞİ EĞİLMESİNİ VE BATMASINI NASIL DÜZELTİRİZ Parmağınızla arkadan uyluk kemiğinizi bulun derinin altından parmağınızı uyluk kemiğinixi geriye doğru güçlüce çekin kırt sesi duyarsınız işte o zaman işlem tamamdır felç riski yüksek ameliyattanda kutulursunuz 15 gün oturmayın simitle oturun pöç değmesin şifa olsun saygılar M.ulaş

Fotoğraf açıklaması yok.

30 Haziran 2019 Pazar

Hz. Aişe Ra.: Efendimiz (s.a.v.) hazretleri dua ettikler zaman, iki avucunu birleştirir ve elinin içlerini yüzüne taraf tutardı.

"Ayetü'l-Kürsi'nin Fazileti"
Âyetül'kursî müminin sigortası gibidir!
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
"Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."
"Bu ayet-i kerime (Ayetü'l-kürsi) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Ali! Onu, (ayetü'l-kürsi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir ayet inmedi."
Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular:
"Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim:
"Kim, Ayetü'l-Kürsiyi her farz namazın arkasından (hemen) okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Buna ancak sıddıklar ve abid olan kişiler devam edebilirler. Kim yatağına gireceği zaman, Ayetü'l-Kürsi okursa, Allahü Teâla Hazretleri onun kendisini, komşularının komşularını ve çevresinde bulunan evlere emniyet verir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinlerden Korur"
Muhammed bin Übey bin Ka'b O'da babasından rivayet etti. Babası kendisine haber verdi.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Ve ona sordum:
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
O: "Cinim!" dedi.
"Elini bana uzat dedim."
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Kendisine sordum:
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinler bilirler, onların içinde benden daha şiddetlisi yoktur."
Ona yine sordum:
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
O:
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
Babam ona sordu:
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
O:"Bakara süresinde olan şu ayeti Kerime:(Ayet ül-kürsiyi.) Kim bu Ayeti akşamleyin okursa, sabaha kadar bizden korunmuş olur. Ve kim bu ayeti sabahleyin okursa akşama kadar bizim zararımızdan korunmuş olur." dedi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinni Ağaçtan İndirdi"
Rivayet olundu. Adamın biri bir ağaç veya hurma ağacına geldi. Orada bir hareket (ses) işitti. Adam seslendi. Adam Ayetü'l- Kürsi okumaya başladı. Bunun üzerine şeytan ağaçtan inip onun yanına geldi.
Adam şeytana (cine) sordu:
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
Şeytan:
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
Cinlere kıtlık isabet etmesi
Sahabelerden Zeyd bin Sabit (r.a.) hazretleri kendisine ait olan bir duvara cıktığında, orada gürültü ve kargaşa sesleri işitti.
Zeyd bin Sabit (r.a.) sordular:
"Nedir bu?"
Cinlerden bir adam cevap verdi:
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
Zeyd bin Sabit (r.a.):
"Evet!" dedi.
Ve sordu:
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
Cin:
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
Ayetü'l-Kürsi'nin Faydaları
Evet, Ayetü'l-Kürsi, cinlere karşı kendisinden istifade edilen ve yardımı görülen ayetlerin en büyüğüdür.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Mesela: Şehvet ehli, zevk ve sefa'ya dalanlar, kötülükleri dinleme erbabını, saz ve caz ehlini, zulüm ve gazap ehli (ve onların arkalarında gidenler) için de faydalıdır. Sıdk (samimi bir kalp ve iyi niyetle) bunların üzerine okunduğu zaman faydası görülecektir.
(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:66-67-68-69-70-71)
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]