22 Ağustos 2019 Perşembe

* Besmele ile yenen lokmalar vücuda şifadır, Besmelesiz yenen lokmalar ise vücutta maraz yapar, her hareketinizde besmele söyleyin. Besmeleyi çok söyleyen Sırat köprüsünü yıldırım gibi geçer.

Beşir Mübeşşir
* Besmele ile yenen lokmalar vücuda şifadır, Besmelesiz yenen lokmalar ise vücutta maraz yapar, her hareketinizde besmele söyleyin. Besmeleyi çok söyleyen Sıratköprüsünü yıldırım gibi geçer. Allahü teâlâ mümini Cennetine koyacak ve mümine davetiye verilecek, Cennet davetiyesinin altında imza olarak Besmele yazılı olacak.
* Lokmaları, Besmele söyleyerek yiyen kimsenin vücuduna, şeytan giremez, Besmelesiz yenen lokmalarla beraber şeytan da vücuda girer. Besmele söylemeden yiyen, yer, yer doymak bilmez. Besmele çeken ise az yese de doyar.
Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, şapka

Allâh şefaatlerine nailü mazhar eylesin.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Senden çok malı ve parası olan kimseyi kıskanma. İbadeti çok olan kimselere gıpta et. Yaşayanlar sonunda ölecekleri için onların dünyalıklarına özenmeye değmez. İmam Şâfiî Hz. (rah.)


İsmail Yilmaz
"Tıkandı baba"yi hatırlamak ister misiniz?
OKUMAYAN GERÇEKTEN PİŞMAN OLUR
Sultan Mahmut kılık kıyafetini değiştirip dolaşmaya başlamış. Dolaşırken bir kahvehaneye girmiş oturmuş. Herkes bir şeyler istiyor.
Tıkandı Baba, çay getir!..
Tıkandı Baba, kahve getir!..
Bu durum Sultan Mahmut’un dikkatini çekmiş.
– Hele baba anlat bakalım, nedir bu Tıkandı baba meselesi?
– Uzun mesele evlat, demiş Tıkandı baba.
– Anlat Baba anlat! Merak ettim deyip çekmiş sandalyeyi.
Tıkandı Baba da peki deyip başlamış anlatmaya;
Bir gece rüyamda birçok insan gördüm, her birinin bir çeşmesi vardı ve hepsi de akıyordu. Benimki de akıyordu ama az akıyordu. “Benimki de onlarınki kadar aksın” diye içimden geçirdim. Bir çomak aldım ve oluğu açmaya çalıştım. Ben uğraşırken çomak kırıldı ve akan su damlamaya başladı.
Bu sefer içimden “Onlarınki kadar akmasa da olur, yeter ki eskisi kadar aksın” dedim ve uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladı. Ben yine açmak için uğraşırken bir zat göründü ve: “Tıkandı Baba, tıkandı. Uğraşma artık”, dedi. O gün bu gün adım “Tıkandı Baba”ya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı. Şimdi de burada çaycılık yapıp geçinmeye çalışıyoruz.
Tıkandı Baba’nın anlattıkları Sultan Mahmut’un dikkatini çekmiş. Çayını içtikten sonra dışarı çıkmış ve adamlarına:
“Her gün bu adama bir tepsi baklava getireceksiniz. Her dilimin altında bir altın koyacaksınız ve bir ay boyunca buna devam edeceksiniz” demiş.
Sultan Mahmut’un adamları peki demişler ve ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba’ya baklavaları vermişler. Tıkandı Baba baklavayı almış, bakmış baklava nefis.
– “Uzun zamandır tatlı da yiyememiştik. Şöyle ağız tadıyla bir güzel yiyelim” diye içinden geçirmiş. Baklava tepsisini almış evin yolunu tutmuş. Yolda giderken “Ben en iyisi bu baklavayı satayım evin ihtiyaçlarını gidereyim” demiş ve işlek bir yol kenarına geçip başlamış bağırmaya.
Taze baklava, güzel baklava!
Bu esnada oradan geçen bir adam baklavaları beğenmiş. Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar ve Tıkandı Baba baklavayı satıp elde ettiği para ile evin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış.
Müşteri baklavayı alıp evine gitmiş. Bir dilim baklava almış yerken ağzına bir şey gelmiş. Bir bakmış ki altın. Şaşırmış, diğer dilim, diğer dilim derken bir bakmış ki her dilimin altında altın var. Ertesi akşam adam acaba yine gelir mi diye aynı yere geçip başlamış beklemeye. Sultanın adamları ertesi akşam yine bir tepsi baklavayı getirmişler. Tıkandı Baba yine baklavayı satıp evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için aynı yere gitmiş.
Müşteri hiçbir şey olmamış gibi: “Baba baklavan güzeldi. Biraz indirim yaparsan her akşam senden alırım” demiş. Tıkandı Baba da “Peki” demiş ve anlaşmışlar. Tıkandı Baba’ya her akşam baklavalar gelmiş ve adam da her akşam Tıkandı Baba’dan baklavaları satın almış. Aradan bir ay geçince Sultan Mahmut:
“Bizim Tıkandı Baba’ya bir bakalım” deyip Tıkandı Baba’nın yanına gitmiş. Bu sefer padişah kıyafetleri ile içeri girmiş. Girmiş girmesine ama birde ne görsün bizim tıkandı baba eskisi gibi darmadağın. Sultan:
– “Tıkandı Baba sana baklavalar gelmedi mi?” demiş.
– Geldi sultanım!
– Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?
– Efendim satıp evin ihtiyaçlarını giderdim, sağ olasınız, duacınızım.
Sultan şöyle bir tebessüm etmiş.
“Anlaşıldı Tıkandı Baba anlaşıldı, hadi benimle gel” deyip almış ve devletin hazine odasına götürmüş.
“Baba şuradan küreği al ve hazinenin içine daldır küreğine ne kadar gelirse hepsi senindir” demiş. Tıkandı Baba o heyecanla küreği tersten hazinenin içine bir daldırıp çıkarmış ama bir tane altın küreğin ucunda, düştü düşecek. Sultan demiş;
“Baba senin buradan da nasibin yok. Sen bizim şu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar” demiş ve askerlerden birini çağırmış.
“Alın bu adamı Üsküdar’ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğensin. O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin” demiş.
Padişahın adamları ‘peki’ deyip adamı alıp Üsküdar’a götürmüşler.
Baba hele şuradan bir taş beğen bakalım, demişler.
Baba, “niçin?” demiş. Askerler:
“Hele sen bir beğen bakalım” demişler. Baba şu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayı beğenip almış eline.
“Ne olacak şimdi” demiş.
“Baba sen bu taşı atacaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişahımız sana bağışladı” demiş.
Adam taşı kaldırmış tam atacakken taş elinden kayıp başına düşmüş. Adamcağız oracıkta ölmüş. Askerler bu durumu Padişah’a haber vermişler. İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:
VERMEYİNCE MABUD, NEYLESİN SULTAN MAHMUT!

Sevr Mağarası’nda Allâh Resûlü, bir ara mübârek başla­rını Hz. Ebûbekir’in dizlerine koyup hafif bir uykuya dalmışlardı. O esnâda Hz. Ebûbekir, mağarada kendilerine çok yakın bir yerde küçük bir delik gördü. Herhangi bir zararlı haşerâtın çıkıp da Hz. Peygamber’i incitmemesi için hemen ayağını Allâh Resûlü’nü uyandırmadan o deliğin üzerine koydu.

Beşir Mübeşşir
Sevr Mağarası’nda Allâh Resûlü, bir ara mübârek başla­rını Hz. Ebûbekir’in dizlerine koyup hafif bir uykuya dalmışlardı. O esnâda Hz. Ebûbekir, mağarada kendilerine çok yakın bir yerde küçük bir delik gördü. Herhangi bir zararlı haşerâtın çıkıp da Hz. Peygamber’i incitmemesi için hemen ayağını Allâh Resûlü’nü uyandırmadan o deliğin üzerine koydu.
İmtihân-ı ilâhî, gerçekten bir müddet sonra düşüncesinde haklı çıktı. Zîrâ bir yılan, Hz. Ebûbekir’in ayağını şiddetli bir şekilde ısırdı ve zehrini akıttı. O büyük sahâbî­nin canı o kadar yandı ki, Resûlullâh uyanmasın diye hiç kı­pırdamadıysa da, gözlerinden düşen birkaç damlaya mânî olamadı. Öyle ki, bu damlalar­dan bir tanesi Allâh Resûlü’nün vech-i mübâreklerine düştü. Bunun üzerine uyanan Hz. Peygamber:
“–Ne var yâ Ebûbekir? Ne oldu?” diye sordu.

Hz. Ebûbekir:
“–Bir şey yok yâ Resûlallâh!” dediyse de, Resûlullâh’ın ısrârı üzerine meseleyi anlatmak zorunda kaldı. (Beyhakî, Delâil, II, 477; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 223)
Allâh Resûlü, hemen mübârek tükrüklerini yılanın ısırdığı yere parmaklarıyla sürdüler. Allâh’ın lutfuyla daha o anda Hz. Ebûbekir’in acı ve ıztırâbı dindi, yarası şifâ buldu.
Zayıf bir rivâyete göre bu hâdise dolayısıyla Allâh Resûlü, yılana sordu:
“–Bu işi niçin yaptın?”
Yılan da şöyle dedi:

“–Yâ Resûlallâh! Ben yıllardır Sizi görmenin hasreti ile şu küçük delikte bekler du­rurdum. Tam arzuma nâil olacağım sırada, Sizi görebilme yolumun kapanmış olduğunu gördüm. Ancak muhabbetimin galebesine dayanamayarak onu kapatanı engellemek için ısırmak zorunda kaldım.”
Görüntünün olası içeriği: yazı

UNUTULAN SÜNNET MİSVAK ❤️Nebî (s.a.v.) misvak için: “Ölümün dışında, misvak her derdin devâsıdır.” buyurmuşlardır. (Câmi‘u’s-sağîr) Misvakın kabuğunda bulunan Saponin iyi bir t

Naki Ateş
aponin iyi bir temizleyici maddedir. Öksürüğe ve solunum yolları hastalıklarına karşı faydalıdır.
⚩Ege Üniversitesinde yapılan bir araştırmada, misvakta tespit edilen saprofit gram negatif bakterilerinin faydalarından bahsedilmiştir. . Larousse İllustre Medical isimli tıp kitabında diyor ki:
(Bütün diş macunları ve tozları, dişlere zarar verir. En iyisi, sert bir fırçadır. Önce, dişleri kanatırsa da, korkmamalıdır. Diş etlerini kuvvetlendirir ve artık kanamaz.)
💦Bu şekildeki diş temizliğini sağlayan en iyi vasıta misvaktır. Diş macunları, ağızdaki faydalı ve zararlı bütün mikropları öldürürken, misvak sadece zararlı mikropları öldürür. Misvak abdestin sünnetidir, Şafii’de namazın sünnetidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Misvak kullanarak kılınan namaz, misvaksız kılınan namazdan 70 kat üstündür.) [İ. Neccar]
🌈(Cebrail aleyhisselam, misvak kullanmayı o kadar tavsiye etti ki, misvakın farz olacağından korktum.) [İbni Mace]
🖤(Eğer ümmetime güçlük vermeyeceğini bilseydim, her namaz için abdest almalarını ve her abdestte misvak kullanmalarını emrederdim.) [Buhari, Müslim]
🌊(Gece namazı için kalkınca, ağzınızı misvakla temizleyin! Çünkü bir melek, namazda Kur’an okuyanın ağzına yaklaşarak dinler.) [Deylemi]
(Ağzınız Kur’an yoludur, misvakla temizleyin.) [Ebu Nuaym]
💓(Peygamberlerin beş sünneti: Hayâ, hilm, hacamat, misvak, güzel koku.) [Taberani]
(Misvak erkeğin fesahatini [konuşma güzelliğini] artırır.) [İ. Adiy, Hatib]
🌱(Misvak; ağzı temizler, görmeyi keskinleştirir, diş etlerini güçlendirir, dişleri beyazlaştırır ve çürümeyi önler, hazmı kolaylaştırır, mideye sıhhat verir, balgamı keser, hasenatı artırır. Misvak kullanan, Allahü teâlâyı razı eder, melekleri sevindirir.) [Ebu Nuaym]
🌸Misvakın faydaları 30dan fazladır. En aşağısı sıkıntıyı giderir, en iyisi de ölürken şehadet getirmeyi hatırlatır. Misvak, ölümden başka her derde şifadır. Sırat üzerinde yürümeyi de kolaylaştırır, yaşlanmayı da yavaşlatır.
🌹Misvak ağzı temizler, gözü cilalandırır, ağız kokusunu ve kirini giderir, dişleri beyazlatır. Diş etlerini kuvvetlendirir. Yemeği hazmettirir, balgamı keser. Namazın sevabını artırır. Kur'an-ı kerim yolu olan ağzı temizler. Ağız kokusunu güzelleştirir, fesahati artırır, mideyi takviye eder, şeytanı perişan eder, sevabları çoğaltır, safrayı keser.
🌙 Baş damarlarını yatıştırır, ağrısını dindirir ve ruhun çıkmasını kolaylaştırır.
Mide ve bağırsak bozukluğu tedavisinde kullanılmaktadır. Misvakta bulunan kalsiyum bağırsakta gıdanın daha iyi emilmesini sağlar.
Misvak anti-ülserojendir.
🕊️ Epilepsi tedavisinde misvak parçaları kaynatılarak burna damlatılmak suretiyle kullanılır.
🌿el-Hilye isimli eserde Hâkîm-i Tirmizî’nin şu sözü naklediliyor: Misvaka başladığında tükürüğünü yut.
Çünkü bu cüzzam ve baras hastalıklarına karşı faydalıdır. Ölümden başka bütün dertlere devadır.

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve yazı

SES KISIKLIĞI TEDAVİNİZ ÇOK BASİT m.ulaş ses kısıklığı tedavisi gün boyu 4 veya 5 defa 1 tatlı kaşığı kırmızı kantaron yağını ağzınızda bekleterek az az yutun üstüne hiç bişey yiyip içmeyin her seferinde 1 saat sonra yemek yersiniz günde 5 defa yapın 6 günde düzelir bu arada troidinizede baktırın karaciğerinizide onarın filitreler tıkanıyor şifa Allah tan m.ulaş

Kimler övülmez Zalim veya fâsık kimseleri övmek caiz değildir, Çünkü fâsık bir kimse övüldüğü zaman Allahü Tealâ övene gazap eder


alıntı 




KEMİK ERİMESİ SORUNLARINIZ TAMAMEN DÜZELSİN m.ulaş Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için 30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal gıdalar yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş



🔴TOPUK DİKENİNE DOĞAL ÇÖZÜMLER🔴
Topuk dikeni bir çok insanda görülen ve kişilerin yaşadığı acı, ayaklarına neşter batırması gibi tarif edilen acılı bir durumdur.
Uzun süre aynı yerde oturduktan sonra ya da sabahları kalktığınızda topuk dikenin acısını daha fazla hissedersiniz.
Bunun için bir kaç doğal tarif var ve inşallah yapıldığında şifa bulmanızı sağlayacak tariflerdir.Herhangi birisini yapabilirsiniz,simdiden şifa olsun..
💠1-Topuk dikenine topuğunuza limon dilimi yerleştiriyosunuz gece yatarken ve bunu 3 gece yapın..
💠2- Ayağınızı bileginize kadar haşlanmayacak sıcaklıkta suda 10 dakika bekletin. Ayak derisi iyice yumusayacak ve gözenekler acilacak. Sonra önceden hazirlanan % 25 vicks ve %75 bal karışımını ayak bileginize kadar masajla yedirin sonra bulamac gibi sürün. Naylon poset gecirin üzerine çorabınızı giyiyinin sabahleyin ayaklarınızı yıkayın, sabırla 4 veya 5 gun uygulayın..
💠3- 1 yumurtayı cam kavanoza kırın, üzerine 1 bardak sirke dökün ve kapağını kapatın.. oda isisinda kapalı bir yerde 5 gün bekletin. Kremsi bir su olacak. Topuğunuza bir bezin üzerine 1 yemek kaşığı dökerek buzdolabı poşeti geçirin ve öyle dolaşın. Bez buharlaştıkça bezi değiştirmeden 1 yemek kaşığı tekrar yenileyin. Sirkeli su bitene kadar devam edin. 2 gün sonra Allah ın izni ile rahatladiginizi goreceksiniz. Gecmezse 1 kere daha tekrarlayın.
💠4-Topuk dikeni Vazelin ve yarın limon suyu, 1 ezilmiş asprini karıştırın , topuğa sarın, her gece yenileyin, 3 gün bu karisimi yapın. Gunduzleri dikkatli gezmek onemli. 4.gece ayaklari yıkayin.Sabah yada öğlen sülüklerle tedavi yapılır.
Görüntünün olası içeriği: yazı