26 Ağustos 2019 Pazartesi

Taif duası


Fotoğraf açıklaması yok.

Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.), Taif dönüşü cinlerden bir taifenin / grubun Müslüman olmasından sonra Batn-ı Nahle'de bir müddet ikâmet ettikten sonra Mekke'ye yöneldi. Kureyş'in kendisini kolay kolay Mekke'ye sokmayacağını biliyordu. Bunun için o zamanın âdetine göre birinin himâyesi altına girmesi gerekiyordu. Bu sebeple Hira'ya varınca birini göndererek müşriklerden Mut'im bin Adiyy'in himâyesini istedi. Mut'im isteğini kabul etti ve oğullarını silahlandırarak, kendisi de beraberinde olduğu halde, Rasûlullah Efendimizi (s.a.v.) Hira'dan alarak Mekke'ye getirdiler. [İbn Sa'd, Tabakât, 1, 212; Belâzurî, Ensâb, 1, 237] ...Diğer müşrikler, Mut'im'in bu hareketine çok kızdılar, ama ses çıkarmadılar. Âlemlere rahmet Efendimiz (s.a.v.), müşriklerin kin saçan bakışları arasında Kâbe'yi tavaf etti, Harem-i Şerif'te iki rek’ât namaz kıldı ve oradan hâne-i saâdetlerine gitti. Başta Rasûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) ve bütün Müslümanlar, müşrik olan Mut'im bin Adiyy'in bu iyiliğini ömürleri boyu unutmadılar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onun bu iyiliğini müşriklere karşı kazandığı Bedir zaferi sonrasında bile yâd etmiştir. Mut'im'in oğlu Cübeyr, Bedir esirleri hakkında konuşmak için Medine'ye gelmişti. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) onu kabul etmiş, ricâsını dinledikten sonra şöyle demişti: “Eğer, baban Mut'im hayatta olsaydı ve şu adamlar hakkında ricâda bulunsaydı, şüphesiz ben onları Mut'im'e bağışlardım.” [Buharî, Sahih, c. 4, s. 83] ..Evet, İki Cihan Güneşi Efendimizin ve O’nun mübelliği olduğu, bizim de müntesibi olmakla şereflendiğimiz İslâm dininin vefakârlığı, bir müşrike karşı bile buydu. Peki, günümüz Müslümanlarının biribirlerine karşı olan vefa duyguları ne âlemde! Acı ve acıklı tablo, fevkalâde düşündürücü ve bir o kadar da ıztırap verici değil mi?


Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, okyanus, yazı, açık hava ve su

Hadis-i Şerif : Hacamat 70 hastalığa şifadır. (Bunlardan bazıları; Kanser, cüzzam, delilik, alaca hastalığı,kısırlık vb.)

Hasan Bozkurt ------------ Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) hayber'de zehirli koyun buduyla zehirlenildiği zaman, Cebrail Aleyhisselâm kendisine hemen kafasının arkasından hacamat yaptırmasını söylemiştir. "Hacamat her hastalığa faydalıdır,uyanık olun hacamat olun.". Kafadan hacamat olmak; delilik, cüzzam, gece körlüğü, alaca, başağrısı, diş, göz, kulak gibi hastalıklara ve daha birçok hastalığa şifadır. "Kafadan hacamat olmak her hastalığın ilacıdır"Hadis-i Şerif Hacamat 70 hastalığa şifadır. Bunlardan bazıları; Kanser, cüzzam, delilik, alaca hastalığı,kısırlık ve daha bir çok hastalık. Kanser olup ameliyat olması gereken bir kişide, hacamattan sonra kanser kütlesinin yok olduğu görülmüştür. Hacamatta kanser'den kısırlığa kadar birçok hastalığa şifa vardır.

H.Ş : “Beni, Yahudi veya Nasranî bir kimse işitir de peygamberliğime ve getirdiğime tabi olmazsa cehennemdedir.”

Isa Demirci ► Fırka-i Naciyyenin Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaât Olduğuna Dâir Yedi Delil Vardır:

1. Birincisi Cemaât Olmalarıdır. Bu, Ehl-i Sünnete Hastır. Zirâ Haricî ve Rafızîler Cemaâti Kabûl Etmezler. Mutezîle ise İcmaın Hüccetini Kabûl Etmezler.


2. İkincisi Kitabullâhı, Rasülullah Aleyhisselâm’ın Sünnetini, Ümmetin İcmaını, Fukahanın Kıyasını, İstimal Ederek Delil Gösterirler.

3. Üçüncüsü Aralarında Birbirlerini Tekfir Etmezler. Diğer Fırkalar ise Birbirini Tekfirden Geri Kalmazlar. Mutezîle, Neccariye, Rafızî ve Kerramîler Gibi.

4. Dördüncüsü Ümmetin Fetvâları Hep Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaât Üzerine Devam Ediyor.

5. Beşincisi Abdullah İbn-i Ömer’in, Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem’den Rivâyet Ettiğine Göre; Âyetteki “Âhirette Yüzü Beyaz Olacak Kişilerin Ehl-i Sünnet Olduğunu ve Yüzleri Kara Olacak Olanların ise Ehl-i İhvâ Olduklarını” Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Buyurmuşlardır. Ehl-i İhvâ, Kitap ve Sünnete Uymayanlardır.

6. Altıncısı Allahû Teâlâ “Dinlerini Ayırıp Fırka-Fırka Olanlar, Hak Yol Üzerinde Değillerdir.” Buyuruyor. Bütün Muhalif Fırkalar da, Kendi Aralarında Bölünmüşler, Dinden Uzaklaşmışlardır. Ehl-i Sünnet ise Habl-i Metine Yapışanlardır. Bu da Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaâte Açık Bir Fadl-ı İlâhîdir.

7. Yedincisi ise Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaâtin Mezhebinde İfrat ve Tefrit Yoktur. İkisinin Arasında Bir Mezheptir. Ne Cebr Ne de Tefviz Yoktur. Mutezîlenin Yaptığı Gibi Allah’ın (Celle Celâlühû) Sıfatlarını Muattal Kılmazlar. Müşebbihe Gibi de Allah’a (Celle Celâlühû) Cevarih İsnâd Etmezler. Rafızîler Gibi Eshâb-ı Kirâma Düşmanlık Yapmazlar. Haricîler Gibi Hazreti Osman ile Hazreti Ali’yi Sevmede Taksiratları Yoktur. Bilâkis Her Şeyde Vasatı Tercih Eder ve Emirlerin En Hayırlısı Vasat Olanıdır Derler.

[İbn-ül-Hakîm es-Semerkandî ▬ Tarîk-i Müstakîm / Sevâd-ı A’zam Tercümesi (Doğru Yol)]

Sevâd-ı A'zam Edeb Beşir Mübeşşir
Isa Demirci ------------ Abdullah bin Mesud’dan mervi bir hadiste adamın biri Peygamber Efendimiz’e gelmiş ve; “Ya Resulallah! Bir adam ki Tevrat’a ve İncil’e inanıyor; Allah’a ve bu kitaplardaki peygamberlere de inanıyor. Fakat sana tabi olmuyor. Bunlar hakkında ne dersin?” Bunun üzerine Peygamberimiz şu cevabı vermiştir: “Beni, Yahudi veya Nasranî bir kimse işitir de peygamberliğime ve getirdiğime tabi olmazsa cehennemdedir.”......Suyuti, Celalettin, Esbab-ı Vurud’i-l Hadis, (tah: Yahya İsmail), 1998, s.313

-Namazdan Sonra,”LEKAD CÂEKÜM...” (S. Tevbe:128-129) okuyan, belâlardan korunur.

----------Namazdan Sonra,”LEKAD CÂEKÜM...” (S. Tevbe:128-129) okuyan, belâlardan korunur. Ona o gün ölüm gelmez. Bir zât devam etmiş; “Okumayı bırak, bize gel” denilmiş. Her türlü sıkıntı,ani ölüm,deprem her türlü derdiniz ve muardınız için okuyun. Tabiinin büyüklerinden Hasan-ı Basri (ra) Hazretlerinden rivayet ederek diyor ki; ” Ashabının ve tabiinin ileri gelenlerinden bir cemaat ”Lekad caeküm ayetinden başlayıp surenin sonuna kadar okumayı vird haline getirmişlerdi.Bu tertibe devam ederek kendilerini belalara karşı koruma altında bulunduruyorlar.Allah Teala(cc) onlara çok rızık veriyor,nice isteklerine nail oluyorlar,düşmanlarının fenalıklarını üzerlerinden kaldırıyorlar,Allah Teala’ya (cc) daha yakın olma fırsatını buluyorlar,O’nun nice sırlarını bu ayetlerin bereketiyle kavrıyorlardı” buyurmuştur.
Görüntünün olası içeriği: yazı

KEMİK ERİMESİ

💥KEMİK ERİMESİ 💥
💥Kemik erimesine karşı çok ama çok iyi gelen bir tarif paylaşmak istiyorum. Bizzat test ettik ve sonuç fizik tedavi doktorunu bile şaşırtmıştır.
Bu tarifin bize ulaşmasınında ilginç bir hikayesi vardır.Verenden Allah razı olsun.
💥KEMİK ERİMESİNİ SIFIRLAYAN FORMÜL
Bir bardak süt
Yarım limon
Saat 16.00-17.00 gibi bir bardak süte yarım limonu sıkıp kaşıkla biraz karıştır ve buzdolabına koy. Bir kaç saat sonra mayalanıp tadı yoğurt gibi oluyor.
Süt kesinlikle ODA SICAKLIĞINDA VEYA SOĞUK (buzdolabında) OLMALI.
Açık sütten yapacaksanız iyice soğutun. Ilık bile OLMAMASI lazım.Bazı market sütlerinde kıvam tutmuyor üzerine biraz daha limon sıkarsınız. En iyi sonuc günlük veya açık sütten alınıyor.
Akşam yatmadan önce iç ve yat. Her gün ihmal etmeden yapmalısınız. Eğer ki kemiklerde ağrılar varsa 3-4 günde bu ağrılardan Allah'ın izniyle kurtuluyorsunuz..
En az üç ay kullanın. Hiç bir yan etkisi yok. Daha ne kadar kullanacağınızı doktor kontrolü yaptırıyorsanız alacağınız sonuç size söyler.
Not: Eşimde kemik erimesi -3 tü bu kür sayesinde sıfırlandı ki kemik erimesi ilaçla sıfırlanmaz sadece artışı durdurulur.
💥Tarif nerede ve nasıl alındı 😊
💥"2013 yılında eşimle hacca gitmiştik. Tabi eşimde kemik erimesi -3.kemikler ağırıyor. kemik erimesi için kullandığı ilaçlar fayda etmiyor ibadetini ağlayarak yapıyordu.Gecenin bir vakti Kâbe de tavaf sonrası en üst kata çıktık hacı arkadaş ve hanımıyla.Eşim ağrılardan şikayet ediyordu arkadaşına. Oturduk dinleniyoruz."ahhh bir çay olsa ne giderdi"diye konuşurken yaşlı karı koca yanımıza geldi adam "çay içermisiniz"dedi arkadaşla birbirimize baktık.
Yaşlı amcanın hanımı direk eşime " bende kemik erimesi vardı böyle yaptım iyileştim" diyerek bu tarifi verdi.
Otele dönünce hemen süt ve limon aldım marketten 3 günde ağrılar geçti. Döndükten sonra
Doktora kontrole gittiğimizde değerlerin düştüğünü ve yaşadığımız şeyi anlatınca doktor " Bu size Allahın bir lütfü" dedi.
Bir kaç ay sonraki kontrolde ise ilaç kullanmamıza gerek kalmadığını söyledi.
Bu deneyim sonucunda şifa bulunca mümkün olduğu kadar etrafa yaymaya çalışıyorum herkes doğal yoldan şifa bulsun diye.
Bir hayr duası yeter.
Sağlık bulun,sağlıkla kalın
Remzi Siyam

Âyetü'l-Kürsî : Bugün bütün vâsıtalar tehlike hâlindedir. Ancak ta'limât-ı İlâhiye ile bu tehlikelerin önüne geçilebilir.

Hasan Bozkurt --------Trafik Kazâları ve Âyetü'l-Kürsî'nin Esrârı...Resûlullah (sall'allâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in 27 sır kâtibi vardı. Âyetü'l-Kürsî Hicret'ten sonra bir gece yarısı nâzil olduğunda onu, Resûlullah'ın sır kâtiplerinden Zeyd bin Sâbit (radıy'allâhu anh) yazmıştır. Âyetü'l-Kürsî'ye ta'zim ve tebcîl için, bir rivâyete göre 40 bin, diğer bir rivâyete göre 80 bin melek nâzil olmuştur. Âyetü'l-Kürsî'ye çok muazzam ve muhterem bir melek hâdimdir. Bugün bütün vâsıtalar tehlike hâlindedir. Ancak ta'limât-ı İlâhiye ile bu tehlikelerin önüne geçilebilir. [Hava], deniz ve kara vâsıtalarına binerken «Bismillâhi mecrâhê ve mürsêhê inne Rabbî le Ğafûru'r-Rahıym [Meâli: Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allâh'ın ismiyledir. Muhakkak ki Rabbim, çok mağfiret edici ve çok rahmet edicidir]» (Sûre-i Hûd, 41) diye okuyan kimse, her türlü tehlikeden muhâfaza olunur. Sokağa çıkarken 7 Âyetü'l-Kürsî okuyup, her defasında 6 cihete üflemeli. Yedincide, "Velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüve'l-aliyyü'l-azıym" diye 3 defa okuyup "Huu" ile içine "Huu"lamak lâzım. Bu ta'limat ile vesâite binenleri, Cenâb-ı Hakk her türlü felâketten korur. Bunu söylemezdik ama, tehlikelerin umûmiyeti bizi bu esrârı söylemeye mecbur etti. Hakikaten muazzam bir esrâr-ı İlâhîdir. Ne akıl, ne mantık, ne san'at, hiç biri ona tahammül edemez. Bunun adına "Kerâmetü'n-Nebî" derler. Bu insanlar, isyanları ile kok kömürü hâline gelmişlerdir. Kuruların yanında yaşlar da yandığından, o yaşları kurtaralım diye bu esrârı ifşâ ediyoruz.".....El Seyyid, El Şerif Ebul Faruk ks.