12 Mart 2020 Perşembe

Atalarımızın hiç şaşmayan takvimi

Fotoğraf açıklaması yok.

SAFRA KESESİ TAŞINIZI ERİTİN KUTULUN ORGANINIZI ALDIRMAYIN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK


Safra kesesi taşı için karahindibağ sinirli ot enginar çayları için devedikeni extratı kullanın sabah akşam 2 şer tane için 3 ay devam edin bunlara safra kesesesi taşınız erir tamamen ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak safra kesesi taşı sorununuz varsa karaciğerinizde tıkalı onu temizleyin devedikeni extratı ile enginar çayı ile yoksa tekrarlar bilginiz olsun hastalıklarımızın hepside karaciğerden kaynaklanıyor hiç bir organımız boşuna yaratılmamıştır unutmayın saygılar
M.ULAŞ

dikkat gümüş suyu kullananlar doğal su kullansın Şebeke suyu olmuyor klorsuz olacak kaynak suyu olacak uyarı

11 Mart 2020 Çarşamba

KİMLER ALLAH YOLUNDADIR? Ka‘b bin Ucre radıyallâhü anh anlatıyor: “ Bir adam Nebiyy-i Muhterem sallallâhü aleyhi vesellem’e uğramıştı. Resûlüllah’ın (s.a.v.) ashâbı, bu adamın kuvvet ve kabiliyetini görünce,


− Yâ Resûlellah, bu adam Allah yolunda cihad etseydi ne güzel olurdu, dediler.
Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
− “Bu adam, küçük çocuklarının geçimini temin etmek için çıktı ise, Allah yolundadır.
“ Yaşlı anne ve babasına hizmet için evinden çıkmışsa, Allah yolundadır.
“Çalışıp nefsini dilencilikten korumak için çıkmışsa, Allah yolundadır.
“Âilesinin geçimini temin etmek için çıkmışsa, Allah yolundadır.
“(Çalışıp kazandığının) çokluğuyla övünmek, (zenginliğiyle gururlanmak) için çıkmışsa, tâğutun (şeytanın ve nefs-i emmârenin) yolundadır.”
“ Hadîs-i şerîfin bir başka rivâyetinde, sahâbîlerin yukarıda zikri geçen temennileri üzerine Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz sözlerine, “Allah yolunda olmak, sadece ölmekle mi olur sanıyorsunuz?” buyurarak başlamıştır.
***

HER ŞEYİN BAŞI İNSAN : Evet, her şeyin başı insan. O bozulursa her şey berbât!.. Düzelirse her şey âbâd...


“ Hayatını insanların selâmet ve hidâyeti için harcayan insan, ömür sermayesini boşa harcamamış demektir. Çünkü bir milleti ıslâh eden de, ifsad eden de insandan başkası değildir.
“ Bundan dolayıdır ki, mâneviyat büyüklerinin hemen hepsi de, her şeyden önce insana yani onun yetişmesine ehemmiyet vermişlerdir. Onların kafalarını, gönüllerini tenvîr etmekle meşgul olmuşlar, ömürlerinin son demine kadar bu hizmetin îfası ile alâkadar olmuşlardır.
İnsansız hiçbir dâvâ, hiçbir iş neticeye ulaşamamış, yetişmiş insanlarla da hiçbir hizmet sürüncemede kalmamıştır.
Nerede bir kayıp varsa, yetişmiş insan yokluğundandır. Nerede bir kazanç varsa, yetişmiş insanların çokluğu ve onların iyi ve yerinde istihdâm edilmeleri bahis mevzuudur. Yetişmiş ve de gönüllerine hizmet şuuru yerleşmiş insanlar, başkalarına hizmet için onları ayaklarına beklemez. O daima hizmetin, hizmet olunması gerekenlerin ayağına gider. Onun lûgatinde; uzak-yakın, zor-kolay, doğu-batı, kuzey-güney mefhumları yoktur. Dünyanın hangi coğrafyası olursa olsun, onun hedefinde insan vardır. O sadece insana yapacağı hizmeti düşünür, kendisine nerede ihtiyaç varsa, oraya koşar.
Şu halde, hayatını en iyi şekilde değerlendirmek isteyenler; insan yetiştirmeye ehemmiyet vermelidir. Bu fırsat iyi değerlendirilmeli, son pişmanlığın fayda vermediği akıldan çıkarılmamalıdır.

CÂFER-İ SÂDIK (R.A.) HAZRETLERİNİN SÖZLERİNDEN: Silsile-i Sâdât’ın dördüncü halkası Câfer-i Sâdık (r.a.) buyurdular ki: • Allâhü Teâlâ sana bir nimet ihsan ettiğinde o nimetin devamını arzu edersen, Allâh’a çokça şükret. Eğer rızkında azalma olursa, çokça istiğfar et. Hükümdârın veya başkasının yaptığı bir şeyden sana bir sıkıntı isâbet ederse, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” duâsını çok oku. Zîrâ o, sıkıntıyı açan bir anahtar ve cennet hazînelerinden bir hazînedir.”


• Takvâdan daha fazîletli azık, sükûttan daha güzel bir şey, cehâletten daha zararlı düşman, yalandan daha büyük hastalık yoktur.
• İyilik üç şeyle tamam olur: İyiliği acele yapmak, yaptığı iyiliği büyük görmemek ve yaptığı iyiliği gizlemek.
• Hazret-i Ömer (r.a.) yaralandığında mescide, Ashâb-ı Bedir’den bir topluluğun yanına bir adam gönderdi. Onlar Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) kabri ile minber arasında oturuyorlardı. “Benden razılar mı?” diye sordurdu. Hazret-i Ali ayağa kalkıp: “Biz dilerdik ki Cenâb-ı Hak bizim ömürlerimizden alsa da onun ömrüne katsa!” dedi.
• Namaz, her müttakînin Cenâb-ı Hakk’a yaklaşma vesilesidir. Hac, her zayıfın cihadıdır. Bedenin zekâtı, oruçtur. Sâlih amel işlemeksizin duâ eden, kirişsiz ok atmaya çalışan gibidir.
• Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız. Mallarınızı, zekâtını vererek koruyunuz.
• İktisatlı hareket eden fakir düşmez. Tedbir, geçimin yarısıdır.
• İnsanlara güzel davranarak kendini sevdirmek aklın yarısıdır.
• Ana babasını üzen onlara isyân etmiş olur.
• Uğradığı musîbet üzerine elini dizine vuran, sevâbını zâyi etmiş olur.
• Yapılan iyiliğin kadrini ancak dindar ve asil kimseler takdir eder; sen iyilik ve ihsânını onlara yap.
• Allâhü Teâlâ, sabrı, musîbetin miktarına göre indirir; rızkı da çalışmaya mütenâsip olarak indirir.
• Her kim geçiminde iktisatlı olursa Allah onu rızıklandırır. Kim de israf ederse Cenâb-ı Hak onu mahrum bırakır.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَقُولُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ لِلدُّنْيَا: يَا دُنْيَا اُخْدُمِي مَنْ خَدَمَنِي وَأَتْعِبِي يَا دُنْيَا مَنْ خَدَمَكِ. (شهاب)
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allah Azze ve Celle, dünyâya şöyle buyuruyor: “Ey dünya! Bana hizmet edene, hizmet et. Ve ey dünya! Sana hizmet edene de zahmet ve 
yorgunluk ver.”” (Kuzâʻî, Müsnedü’ş-Şihâb,