• Takvâdan daha fazîletli azık, sükûttan daha güzel bir şey, cehâletten daha zararlı düşman, yalandan daha büyük hastalık yoktur.
• İyilik üç şeyle tamam olur: İyiliği acele yapmak, yaptığı iyiliği büyük görmemek ve yaptığı iyiliği gizlemek.
• Hazret-i Ömer (r.a.) yaralandığında mescide, Ashâb-ı Bedir’den bir topluluğun yanına bir adam gönderdi. Onlar Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) kabri ile minber arasında oturuyorlardı. “Benden razılar mı?” diye sordurdu. Hazret-i Ali ayağa kalkıp: “Biz dilerdik ki Cenâb-ı Hak bizim ömürlerimizden alsa da onun ömrüne katsa!” dedi.
• Namaz, her müttakînin Cenâb-ı Hakk’a yaklaşma vesilesidir. Hac, her zayıfın cihadıdır. Bedenin zekâtı, oruçtur. Sâlih amel işlemeksizin duâ eden, kirişsiz ok atmaya çalışan gibidir.
• Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız. Mallarınızı, zekâtını vererek koruyunuz.
• İktisatlı hareket eden fakir düşmez. Tedbir, geçimin yarısıdır.
• İnsanlara güzel davranarak kendini sevdirmek aklın yarısıdır.
• Ana babasını üzen onlara isyân etmiş olur.
• Uğradığı musîbet üzerine elini dizine vuran, sevâbını zâyi etmiş olur.
• Yapılan iyiliğin kadrini ancak dindar ve asil kimseler takdir eder; sen iyilik ve ihsânını onlara yap.
• Allâhü Teâlâ, sabrı, musîbetin miktarına göre indirir; rızkı da çalışmaya mütenâsip olarak indirir.
• Her kim geçiminde iktisatlı olursa Allah onu rızıklandırır. Kim de israf ederse Cenâb-ı Hak onu mahrum bırakır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder