11 Mart 2020 Çarşamba

CÂFER-İ SÂDIK (R.A.) HAZRETLERİNİN SÖZLERİNDEN: Silsile-i Sâdât’ın dördüncü halkası Câfer-i Sâdık (r.a.) buyurdular ki: • Allâhü Teâlâ sana bir nimet ihsan ettiğinde o nimetin devamını arzu edersen, Allâh’a çokça şükret. Eğer rızkında azalma olursa, çokça istiğfar et. Hükümdârın veya başkasının yaptığı bir şeyden sana bir sıkıntı isâbet ederse, “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” duâsını çok oku. Zîrâ o, sıkıntıyı açan bir anahtar ve cennet hazînelerinden bir hazînedir.”


• Takvâdan daha fazîletli azık, sükûttan daha güzel bir şey, cehâletten daha zararlı düşman, yalandan daha büyük hastalık yoktur.
• İyilik üç şeyle tamam olur: İyiliği acele yapmak, yaptığı iyiliği büyük görmemek ve yaptığı iyiliği gizlemek.
• Hazret-i Ömer (r.a.) yaralandığında mescide, Ashâb-ı Bedir’den bir topluluğun yanına bir adam gönderdi. Onlar Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) kabri ile minber arasında oturuyorlardı. “Benden razılar mı?” diye sordurdu. Hazret-i Ali ayağa kalkıp: “Biz dilerdik ki Cenâb-ı Hak bizim ömürlerimizden alsa da onun ömrüne katsa!” dedi.
• Namaz, her müttakînin Cenâb-ı Hakk’a yaklaşma vesilesidir. Hac, her zayıfın cihadıdır. Bedenin zekâtı, oruçtur. Sâlih amel işlemeksizin duâ eden, kirişsiz ok atmaya çalışan gibidir.
• Sadaka vererek rızkınızı çoğaltınız. Mallarınızı, zekâtını vererek koruyunuz.
• İktisatlı hareket eden fakir düşmez. Tedbir, geçimin yarısıdır.
• İnsanlara güzel davranarak kendini sevdirmek aklın yarısıdır.
• Ana babasını üzen onlara isyân etmiş olur.
• Uğradığı musîbet üzerine elini dizine vuran, sevâbını zâyi etmiş olur.
• Yapılan iyiliğin kadrini ancak dindar ve asil kimseler takdir eder; sen iyilik ve ihsânını onlara yap.
• Allâhü Teâlâ, sabrı, musîbetin miktarına göre indirir; rızkı da çalışmaya mütenâsip olarak indirir.
• Her kim geçiminde iktisatlı olursa Allah onu rızıklandırır. Kim de israf ederse Cenâb-ı Hak onu mahrum bırakır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder