9 Haziran 2020 Salı

UYARI Her iki sayfada 85 000 kişiye soru cevaplarınızı yetiştiremiyorumm hiç birinize ayrım yok geri dönüşleride okuyun tüm bilgiler var cevapları okuyun bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir sağlığımız için araştırın derim doktorunuza danışmadan kullanmayın saygılar hepinize m.ulaş


Geçmişte Asr-ı Saadet yaşanırken, Osmanlılarda ve Selçuklularda Kur’an ölçüdür. Allah Rasûlü’nün sünneti hayat tarzıdır.


Mustafa Ulaş bir gönderi paylaştı.


🍁"Bir gece **İmam-i A'zam** hazretleri rüyasında Rasulullah efendimizi rüyasında görür.rüyada peygamberimizi dizine yatırmış etlerini vücudunu lime lime edip ayırmaktadir.gider rüyasını İbn-i Sîrîn hazretlerine tabir ettirir.İbn-i Sîrîn hazretleri de şöyle açıklar "ey imam sen dinin meselelerini tek tek ayırıp tek tek aciklayacaksin fetva vereceksin".nitekim İmam-i azam hazretleri bütün dini meseleleri tek tek ele almış ayet ve hadis ışığında 83 bin meselede fetva vermiştir.Hazreti Allah kendisinden razı olsun BİZLERİ şefeatine nail eylesin.
Âmin" 🤲🤲🤲

Karaciğerinizi troifi tedavi etmeniz gerekiyor bu arada sodyum bi karbonat ve perhiz tedavileri var saygılar

CANDİDA ALBİCANS VE Sebep Olduğu Hastalıklar Candida albicans, vücudumuzdaki doğal mikrofloranın bir parçasıdır. Sindirim kanalında, ağızda ve vajinada bulunabilir. Bu mikroorganizma çoğu zaman sorun çıkarmaz, fakat aşırı derecede artması ve enfeksiyonlara neden olması mümkündür. Candida albicans, insanlarda mantar enfeksiyonlarının en yaygın nedenidir. Tür adı olan “ albicans” Latincede “beyaz” demektiir. Maya laboratuvarda kültüre alındığında beyaz renkte görünür. Pamukçuk gibi bazı enfeksiyonlarda beyaz lekeler oluşturur. Candida albicans’ın sebep olduğu enfeksiyon türlerine ve nasıl tedavi edildiklerine daha yakından bakalım. Candida Albicans Enfeksiyonlarının Çeşitleri Aşağıda en sık görülen Candida enfeksiyonlarının dört tanesinin nedenlerini, belirtilerini ve tedavilerini inceleyeceğiz. Yazının devamında Candida albicansın neden olabileceği daha az yaygın olan enfeksiyonlar üzerinde duracağız. 1-Üriner Mantar Enfeksiyonu: Candida türleri üriner sistem ya da idrar yolu enfeksiyonlarından (İYE) biri olan mantarın en sık nedenidir. Candida idrar yolunun alt kısmına yerleşebilir veya bazı durumlarda böbreklere kadar ilerleyebilir. Aşağıdakiler idrar yollarında Candida enfeksiyonu gelişme riskini artırabilir: *Antibiyotik tedavisi almış olmak *İdrar sondası gibi tıbbi bir cihazın takılı olması *Şeker hastalığı *Zayıf bir bağışıklık sistemi Üriner Mantar Enfeksiyonu Belirtileri: Toplumda birçok kişi üriner mantar enfeksiyonu (idrar yolu enfeksiyonu) yaşasa da belirti göstermezler. Bazı kişilerde ise aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir: *İdrar yapma ihtiyacının artması *İdrar yaparken ağrı veya yanma hissi *Karın veya pelvik bölgede ağrı *İdrarda kan Üriner Mantar Enfeksiyonlarının Tedavisi: Tedavi sadece semptomları hafifletmek için önerilir. Antifungal ilaç çeşitleri kullanılır. Hastada kateter takılıysa çıkarılmalıdır. 2-Genital Mantar Enfeksiyonu: Candida albicans genital mantar enfeksiyonlarının da en yaygın sebebidir. Normalde lactobacillus adı verilen bir bakteri türü genital bölgedeki candida miktarını kontrol altında tutar. Bununla birlikte lactobacillus seviyeleri bir şekilde değiştiğinde candida aşırı artış gösterebilir ve bir enfeksiyona neden olabilir. Belli cinsel aktivitelerde, özellikle de oral-genital temas içerenlerde genital candida enfeksiyonu gelişebilir. Sağlıklı bireyler genital candida enfeksiyonlarına yakalanabilir ancak aşağıdaki gruplar daha yüksek risk altındadır: *Son zamanlarda antibiyotik almış kişiler *Diyabeti kontrol altında olmayan kişiler *Bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler *Hamile kadınlar *Oral kontraseptif alan veya hormon tedavisi görenler Genital Mantar Enfeksiyonu Belirtileri: Genital Candida ya da mantar enfeksiyonlarının belirtileri arasında şunlar olabilir: *Seks yaparken veya idrar yaparken yanma hissi *Vajina içinde veya çevresinde kaşıntı veya ağrı hissi *Kızarıklık, tahriş veya vajina çevresinde şişlik *Sulu veya kalın ve beyaz olabilen anormal vajinal akıntı *Vajina etrafında döküntü *Peniste döküntü Bir kadın vajinal candida enfeksiyonu geçiriyorsa sıklıkla eşinin cinsel organları da candida ile enfekte olabilir. Enfeksiyon asemptomatik olabilir, ancak penis başı çevresinde kaşıntılı veya yanmaya neden olan döküntüler ortaya çıkabilir. Genital Candida Enfeksiyonu Tedavisi: Hafif veya orta şiddette olan genital Candida enfeksiyonları reçetesiz satılan veya reçeteli antifungal krem, hap veya fitillerle tedavi edilebilir. Ayrıca hastaya flukonazol gibi tek dozluk bir oral antifungal ilaç verilebilir. Daha karmaşık enfeksiyonlar için krem, hap veya merhemleri içeren daha uzun listeli bir ilaç reçetesi verilebilir. 3-Oral (Ağızda) Pamukçuk: Ağzımızın mikroflorasının normal bir parçası olmasına rağmen candida albicansın aşırı miktarda çoğalması enfeksiyonlara neden olabilir. Enfeksiyon sadece ağızla sınırlı olmayabilir. Bademciklere ve boğazın arkasına, şiddetli enfeksiyonlar yemek borusuna yayılabilir. Oral pamukçuk gelişimi için yüksek risk altında olan kişiler şunlardır: *Antibiyotik veya kortikosteroid ilaçlar kullananlar *Tanısı konmamış veya kontrolsüz diyabeti olanlar *Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar *Takma dişi (özellikle üstte) olanlar Oral Pamukçuk Belirtileri: Oral pamukçukta sık görülen semptomlardan bazıları şunlardır: *Ağızda pıhtılaşmış süt ya da çökelek görünümünde beyaz lekeler ve dokunulduğunda kanama olması *Ağızda yanma veya ağrı hissi *Ağzın içinde veya köşelerinde kızarıklık *Yemek yeme veya yutma zorluğu *Tat kaybı *Ağzın içinde pamuk benzeri bir görüntü Oral pamukçuk enfeksiyonu tedavi edilmezse özellikle zayıf bir bağışıklık sistemi olan kişilerde sistemik bir candida enfeksiyonuna yol açabilir. Oral Pamukçuğun Tedavisi: Oral pamukçuk bir hap, sıvı veya pastil şeklindeki antifungal ilaçlarla tedavi edilir. Kullanılan ilaçların içinde nystatin veya clotrimazole bulunur. Daha ciddi vakalar için oral flukonazol kürü verilebilir. 4-Mukokütanöz Kandidiyazis: Candida türleri cilde, mukoza zarlarına ve tırnaklara bulaşabilir. Cilt mantar enfeksiyonlarının en sık nedeni candida albicanstır ancak diğer Candida’nın suşları da buna neden olabilir. Sıcak,nemli veya terli alanlar, mantarın gelişmesi için iyi ortamlar sağlar. Bu tür bölgelere örnek olarak koltukaltı, kasık, el ve ayak parmaklarının araları, ağzın köşeleri ve göğüs altındaki alanlardır. Candida cilt enfeksiyonuna zemin hazırlayan diğer risk faktörleri şunlardır: *Sıkı veya sentetik iç çamaşırı giyilmesi *İç çamaşırların hijyenik olmaması ya da nadiren değiştirilmesi *Bebek bezlerinin seyrek değiştirilmesi *Antibiyotik veya kortikosteroid ilaç kullanılması *Şeker hastalığı *Zayıflamış bir bağışıklık sistemi Mukokütanöz Kandidiyazis Belirtileri: Candida cilt enfeksiyonunun en sık belirtisi etkilenen bölgede oluşan kırmızı döküntülerdir. Bazı durumlarda içi su toplayan kabarık lezyonlar oluşabilir. Ayrıca cilt kalınlaşabilir veya lor (çökelek) benzeri görünüme sahip olan beyaz bir madde üretebilir. Mukokütanöz Kandidiyazis Tedavisi: Antifungal kremler genellikle cilt enfeksiyonunu temizlemek için verilir. Antifungal ilaçlar klotrimazol, mikonazol ve ekonazol gibi etken maddeler içerebilirler. Herhangi bir kaşıntı veya şişliği hafifletmeye yardımcı olması için bir steroid krem de verilebilir. İyileşme sırasında cilt kuru tutulmalıdır. Enfeksiyonun yaygın olduğu durumlarda oral flukonazol hapları reçete edilebilir.ALINTI

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı '"Ben, haklı bile olsa münâkaşayı terkeden kimseye cennetin kenarında bir köşkü garanti ediyorum. Şaka bile olsa yalanı terkedene de cennetin ortasında bir köşkü, ahlakı güzel olana da cennetin en üstünde bir köşkü garanti ediyorum." Ebu Davud, Edeb 7, (4800)'

AVAKADO YAPRAĞININ FAYDALARI OKUYUN. Sağlığımızın müthiş şifreleri Avakado yaprağı; yeşil yapraklı, 12-25 cm uzunluğunda olan, içinde. bol miktarda yağ yakıcı antioksidan enzim bulunan bir bitkidir. Bir çok hastalığın şifasında etkilidir. Avakado yaprağı demir deposudur. Damar tıkanıklığı ve kalp hastalarına iyi gelmektedir. Kolestrol ve tansiyonun düşmesine yardımcı olur. Zararlı toksinleri vücuttan atar. Hücre yenileyici ve yaşlandırma geciktiricidir. Kas gevşetici olarak da kullanılabilir. Cildin nemlenmesine ve canlı gözükmesine yardımcı olur. Kilo vermeye yardımcı olur. Kişi üzerinden depresyon ve uyuşukluğu kaldırır. Kabıza karşı etkili, bağışıklığı güçlendirir. 2 yaprağı ufak dilimleyin 1 litre kaynar suyla demleyin 1 saat sonra sabah akşam için 1 su bardağı 25 gün kadar


SÜLEYMAN HİLMİ EFENDİ’NİN İLMÎ KARİYERİ

Süleyman Hilmi Efendi’nin ilmî kariyerini Konya Selçuk Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi Hocalarından Prof. Dr. Mehmet Aydın “MODERN TÜRKİYE’DE SİYASİ DÜŞÜNCE” Cild 6, Sayfa 314’de “İSLÂMCILIK” başlığı altındaki makâlesinde şöyle anlatır.
Süleyman Hilmi Tunahan, 1913-1919 yıllarında, Dârül’-Hilâfetil’ -Âliyye’den mezun oldu.
1919’da çağına göre bir lisanüstü kurumu sayılan Medresetü’l Mütehassisîn’i (Süleymaniye Medresesi) bitirdi ve kendisine bir dönemlerin Ordinaryüs Profesörlüğü, veya bizzat Padişah imzasını taşıması sebebiyle şimdiki “Devlet Sanatçısı” gibi bir taltif olan ve İstanbul Baş Müderrisliği anlamına gelen “Reûs-u Humâyun” pâyesi verildi.
Medreselerin kapatılması üzerine vâizliğe tayin adilmiş, zor dönemlerde Müslümanların evlatlarına Kur’ân ve Dînî ilimler öğretmenin yanında, 1959 tarihinde ebediyete intikâline kadar İstanbul’un selâtin camilerinde halka vaaz ederek irşad vazifesinde bulunmuştur.” diyor.
Gürüldüğü gibi, Süleyman Hilmi Efendi’nin ilmî kariyer bakımından, aynı zamanda Medreset’ül Kuzaat (yani eski Hukuk Fakültesi mezunu, Kâdı ünvânına da sâhip), müderrislikte dersiâmlığın en üst konumunda yani Ordinaryüs Profesör olan bir zât’tır.

ÜÇ GÜNDÜR KÖYDEYİM Dün mezarlığı ziyaret ettim. Dünyadaki hayatımın son adımını, ahiretteki hayatımın ilk adımını attım sanki. Hemen girişteki musalla taşına yattım. Nasıl olsa bir gün beni buraya getirecekler, dedim.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'MUSALLA TAŞINA YATTIM.'
Ilim Irfan Sofrası
ÜÇ GÜNDÜR KÖYDEYİM
Dün mezarlığı ziyaret ettim.
Dünyadaki hayatımın son adımını, ahiretteki hayatımın ilk adımını attım sanki.
Hemen girişteki musalla taşına yattım.
Nasıl olsa bir gün beni buraya getirecekler, dedim.
Dünyada bize önemli olarak gösterilen birçok şeyin hiçbir değerinin olmadığını o an daha net anladım.
İmamın dönüp cemaate “Nasıl bilirsiniz?” diye sorduğunu hayal ettim.
Allah’ın huzuruna çıkınca soracağı soruları düşündüm:
Sana verdiğim dünyadaki sayılı günlerini nasıl geçirdin?
En çok neyin peşinden koştun?
Hangi iyi ve faydalı işleri yaptın?
...
Peşinden koştuğum birçok konuda boşuna zaman harcamışım.
Aklımdan bir saniyede yüzlerce soru geçti.
Üzüntüye, öfkeye, kızgınlığa, tembelliğe, çekişmeye, şikayet etmeye ve televizyon seyretmeye kurban verdiğim zaman içimi acıttı.
Yaşamak çok anlamlı ve güzel.
Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için ve yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmak önemli geldi.
Özellikle çocuklarımızı güzel yetiştirmek, insanı daha çok sevmek, sevgiyi ve faydalı işleri çoğaltmak gerekiyor.
Ben bunları hayal ederken yeğenim bu fotoğrafı çekmiş.
Paylaşmak istedim.
Alişan Kapaklıkaya
Alinti

HAFIZ İBRAHİM DİNÇ HOCA ÜSTÂZIMIZIN KONYA SEYAHATİNİ ANLATIYOR !!!!!!! İBRAHİM DİNÇ KİMDİR: Aslen Düzce’nin Çele Köyünden olup, Efendi Hazretlerinde bizzat ders okumuş ve onun emriyle gönderildiği Konya merkezinde 1956 yılından beri çeşitli Dîni hizmetlerde bulunmuş Topraklık Yakutlu Camii İmam hatipliğinden emekli olmuştur. MEVLÂNÂ BÜYÜK MİSÂFİRİNDEN MÜZE MÜDÜRÜNÜ HABERDÂR ETMİŞTİ

!!!!!!! HAFIZ İBRAHİM DİNÇ HOCA ÜSTÂZIMIZIN KONYA SEYAHATİNİ ANLATIYOR !!!!!!!

İBRAHİM DİNÇ KİMDİR: Aslen Düzce’nin Çele Köyünden olup, Efendi Hazretlerinde bizzat ders okumuş ve onun emriyle gönderildiği Konya merkezinde 1956 yılından beri çeşitli Dîni hizmetlerde bulunmuş Topraklık Yakutlu Camii İmam hatipliğinden emekli olmuştur.
MEVLÂNÂ BÜYÜK MİSÂFİRİNDEN MÜZE MÜDÜRÜNÜ HABERDÂR ETMİŞTİ

Üstâzım Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazretleri (KS) 1957 senesinde dâvetimiz üzerine Beypazarı’lı Hacı Bahâ bey ile birlikte Konya’ya teşrif buyurdular. Merhum H.İbrahim Dedik beyin evinde iki gece misafir kaldılar. Bir akşam kalabalık bir cemaat toplandı. Uzun süren pek feyizli bir sohbette bulundular. İki gün H.İbrahim Gedik beyin evinde kalan efendi Hazretleri (KS) üçüncü gün bu âcize hitâben: “Evlâdım İbrahim bu akşam da sizde misâfir kalacağız” deyip Konya Kadılar sokaktaki fakirhâneme teşrif ettiler. Evimizin yakınındaki kira ile tuttuğumuz binadaki kursumuzda sabah namazını müteâkip evrâd-ı şerif okudular. Çok feyizli ve rûhânî bir hava mevcuttu. Orada bulunan cemaatin hepsi huzû ve huşû içerisinde evrâd-ı şerifi dinlediler. O anda bütün cemaatı mânevî bir hava kaplamıştı. Feyz-i Muhammedî nûr-u ilâhi âdetâ nehir gibi akıyordu.
Sabah kahvaltısından sonra H.Süleyman Öztoprak amcanın halasının vefat haberi üzerine, Efendi Hazretleri “O hanım kardeşimizin namazını kılmak bize de vacip oldu” buyurdular. Konya Sultan selim Camiinde öğle namazını müteâkip kılınan cenâze namazından sonra H.İbrahim Gedik bey ve Hacı Bahâ bey Efendi Hazretleriyle berâber yürüyorlar, ben âcizde peşlerinden takip ediyordum. Gidişimiz Hz.Mevlânâ’yı ziyaret maksadıyla idi. O tarihte günlerden Salı, Mevlânâ türbesi de Salı günleri ziyârete kapalı idi. Bizim Hz. Mevlânâ’yı ziyarete gidişimizi öğrenen arkadaşlardan birisi H.İbrahim Gedik beye dediler ki: “H.İbrahim bey bu gün Mevlânâ türbesi ziyarete kapalıdır. Kimseye açılmaz, efendi Hazretlerini oraya kadar zahmet ettirip yormayın.”
Bu ses İmam Hasan Çetin efendinin sesiydi. Efendi hazretleri bu sözü duyduğu halde hiç itibar etmeyip yürümeye devam ettiler. İmam Hasan efendi her halde duymadılar zannederek daha yüksek sesle tekrarlayınca, Efendi Hazretleri H.İbrahim Gedik beye dönerek: “Mevlânâ Hazretleri Misâfirperverdir, Misâfirlerini geri çevirmez, o bizi kabul buyururlar” dedi ve yola devam ettik. Hepimiz hayret etmiştik, Mevlânâ türbesinin dış kapısına kadar yürüdüler ve zile bastık hemen kapı açıldı. O zamanki Müdür Muâvini Necati Elgin bey efendi Mevlevîlerin usûlü üzere ellerini bağlamış kemâl-i edep ve hürmetle eğilerek “Buyurunuz Efendi Hazretleri” diye karşıladı. O anda biz kendimizi kaybettik. Sebebine gelince: Günlerden Salı, Türbe kapalı kimseye de açılması mümkün değildi. İkincisi de Müze Müdür Muavini Necati bey efendinin Üstâzımızı nasıl ve ne zaman tanımış olmasıydı? Hepimiz hayretler içinde kaldık.
O zaman ben gayri ihtiyâri olarak H.İbrahim Gedik beyin yanına yaklaşarak dedim ki: Hacı amca Müze Müdürü Necati beye “Süleyman Efendi Hazretlerini nereden tanıdığını sorar mısın?) H.İbrahim Gedik bey Müze Müdürüne hitaben: “Efendi Hazretlerini eskiden tanıyorsunuz her halde” deyince Necati Elgin bey efendi heyecanla şöyle dedi: Mâlesef şu ana kadar Efendi Hazretleriyle müşerref olamamıştım. Ancak, mânâ âleminde Hz.Mevlâna zuhûr ettiler ve buyurdular ki: “KALK EVLÂDIM NECATİ KALK, KUTBU-L AKTÂB SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN EFENDİ HAZRETLERİ BENİ ZİYARETE GELİYOR” Beni ziyâret ettirmek üzere hazır ol dedi. Necati bey konuşmasına şöyle devam etti:
-Gaflet edip uyuya kalmışım, aynı şekilde Mevlânâ hz.leri tekrar ikazda bulundular, yine uyuya kalmışım, üçüncü defasında, Mevlânâ Hazretleri bizzat yakamdan tutarak beni kaldırdılar. O heyecanla kalktım ve Abdestimi aldım, sabah ezanları okunuyordu. Namazımı kıldım ve türbeye vardım, kapıyı açıp odamda beklemeye başladım.. Kuşluk oldu, öğle oldu kimse gelmedi. Üzüntü içinde öğleye kadar bekledim, öğle namazımı kıldım. Her halde Türbe kapalıdır diye gelmeyecekler diye düşündüm ve çıkıp gitmek üzereyken kapının zili çaldı. Bildim ki Mevlânâ Hazretlerinin tavsif ettiği zât geldi. Bu zât Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri idi. Böylece ilk defa müşerref oluyorum dedi.
KAPIDAKİ MÜHRÜ KOPARDI
Müze Müdürü Necati Elgin Bey efendi o gün türbenin açılması yasak olduğu ve kapı mühürlü olduğu halde, her türlü mes’uliyeti üzerine alarak KAPIDAKİ MÜHRÜ KOPARARAK Türbeyi ziyarete açtı.
Efendi Hazretleri (KS) doğruca Hz. Mevlânânın huzûr-u mâneviyyelerine vardılar. Orada bir müddet tefekkür ve murâkabeden sonra duada bulundular ve bizlerde hep birlikte âmin dedik.. H.İbrahim Gedik bey: Efendi Hazretlerine, “şöyle bir türbeyi dolaşalım” deyince Efendi Hazretleri buyurdular ki: “O zaman ziyâretin bir mânâsı kalmaz, biz Hz. Mevlânâ’yı ziyarete geldik” diyerek tekrar dönüp ayrılırlarken ağlamaklı olan H.İbrahim Gedik beye dönerek: “H.İbrahim bey bu halleri görerek sakın haa kerâmetimize hükmetmeyin. Cenâb-ı hakkın kendi Dînine, kendi kitâbına hizmet eden kullarına iltifâtından başka bir şey değildir bu..”
Müze Müdürü Necâti beye vedâ edip ayrılırken şöyle buyurdular: “-Siz evrâd-ı mevleviyye okuyorsunuz, Biraz da evrâd-ı bahâiyye”(Nakşî evrâdı) okuyunuz iyi olur.
Necâti Elgin Bey de gerçekten Evrâd-ı Mevlevî okuduğunu söyledi ve söz alarak dedi ki:
“Yıllardır bu müzede idarecilik yapmaktayım. Yerli-yabancı binlerce Âlim profesör ve devlet adamı gelip ziyaret etmekteler. Fakat bu zât-ı şerifteki kemâlâtı hiçbirisinde görmedim...