10 Ocak 2022 Pazartesi

ŞEYTANIN GÜVENDİĞİ TÖVBE DUASI Bir gün musa as.münacat için Tur dağına giderken şeytan aleyhillaneye uğradı ve dediki ...ey melun sen Allahu Tealanın kullarını azdırdığın için Hak teala seni rahmetinden mahrum etti Daha ne diye azdırmaya devam ediyorsun ?Bunun üzerine Şeytan aleyhillane .. Ya Musa var sen işine git ..ben öyle bir dua biliyorumki son anımda o duayı okuyunca Allahu Teala beni öbür dünyaya imanlı gönderecek . dedi .. Musa Aleyhisselam üzgün bir şekilde Tur dağına vardı ..ve durumu Yüce Allah cc arz etti ...Ya Rabbi bu melunun dediği gerçekmi ? Hak teala Gerçektir lakin sen üzülme Ey Musa izzetim ve celalim hakkı için ben ahir zamanda o duayı ona unutturacağım ..Sen o duayı öğren buyurdu ... Musa Aleyhimsselam bu duayı öğrendi .Hak teala Ya Musa her kim bu duayı okursa öldüğü vakit imanla gider kabri nurla dolar ...bu dua hürmetine Münker ve Nekirin suallerinden emin olur buyurdu .. Nübüvvet deryasından nasihatler

 


KABİR EHLİNE MAHSUS BİR HAYAT VARDIR Peygamber Efendimiz (s.a.v.), şöyle buyurmuşlardır: “Her kim dünyada iken tanıdığı bir din kardeşinin kabrini ziyaret eder de ona selam verirse, kabirdeki kimse kendisini tanır ve selâmına mukabele eder.” Bu hadîs-i şerîften, ölünün, kendisine selam verene mukabelede bulunduğu, kendisini ziyarete geleni tanıdığı gibi husûslar bildirildiğinden onların kabre mahsus bir hayat ile yaşadıkları anlaşılır.


İmâm Suyûtî (rah.) der ki: “Bilmek, işitmek gibi idrâkler şehitler için sabit olduğu gibi diğer ölüler için de sabittir. Hadîs-i şerîfler ve haberler şuna delâlet eder ki; kabirde medfun kimse, kendisini ziyaret edenleri bilir, onların selamını işitir, onu tanır ve selamına karşılık verir. Bu, şehitler ve diğer ölüler için umûmî bir hükümdür.”
Kabir azâbının hak olduğunun delillerinden olan Mü’min Sûresi’nin 46. âyet-i kerîmesinde -meâlen- şöyle buyrulmuştur: “(Azâbdan biri de) ateştir ki, onlar (kâfirler) buna sabah akşam arz olunacaklar. Kıyâmet koptuğunda ise ‘Firavun hanedanını azâbın en şiddetlisine atın’ (denilecektir).” Bu âyet-i celîlede, ruhların dünyada iken kendisiyle kâim olduğu beden cevherinden başkaca birer cevheri daha bulunduğuna ve ölümden sonra bunun idrâkinin devam ettiğine bir delâlet vardır. Selef-i Sâlihîn’in; Ashâb-ı Kirâm ve Tâbiîn hazretlerinin, Ehl-i Sünnet ve Cemâat’in görüşü budur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Bedir Harbi’nden sonra, kâfirlerin cesetlerinin atıldığı kuyunun başında durup onlara şöyle hitapta bulunmuşlardı: “Ey filan oğlu filan! Siz, hayatta iken Allâh’a ve Resûlullâh’a itaat etmiş olsaydınız, itaatiniz şimdi sizi sevindirirdi, değil mi? (Şüphesiz sevindirirdi). Ey maktuller! Biz, Rabb’imizin bize vaad ettiği yardım ve zaferi muhakkak sûrette gerçek olarak bulduk. Ya siz, ilah edindiğiniz (putlarınız)ın size vaad ettiği(ni iddia ettiğiniz) zaferden ne buldunuz?” buyurdu. Bunun üzerine Hazret-i Ömer (r.a.): “Yâ Resûlallâh! Kendilerinde hayat eseri bulunmayan şu cesetlerle mi konuşuyorsunuz?” dedi.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Muhammed’in hayatını kudretinde tutan Allâh’a yemin ederim ki benim söylediğim sözleri onlar, sizden daha iyi işitiyorlar.” buyurdular.
Fazilet Takvimi

Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki ya iyilikleri emreder, kötülüklerden sakındırırsınız ya da Allah size yakında üzerinize bir bela gönderir de sonra Allah'a dua edersiniz de duanız kabul edilmez." (Tirmizi , Fiten 9)

!!!! Sokağa çıkarken 7 Ãyetü'l-Kürsî okuyup, her defasında 6 cihete üflemeli. Yedincide, "Velâ yeúdühü hıfzuhümâ ve hüve'l- aliyyü'l-azıym" diye 3 defa okuyup "Huu" ile içine "Huu"lamak lâzım. Bu ta'limat ile vesâite binenleri, Cenâb-i Hakk her türlü felâketten korur. Bunu söylemezdik ama, tehlikelerin umúmiyeti bizi bu esrârı söylemeye mecbur etti.

Hakikaten muazzam bir esrâr-ı ilâhîdir. Ne akıl, ne mantık, ne san'at, hiç biri ona tahammül edemez. Bunun adına "Kerâmetü'n-Nebí" derler.Bu insanlar, isyanları ile kok kömürü hâline gelmişlerdir. Kuruların yanında yaşlar da yandığından, o yaşları kurtaralım diye bu esrârı ifşâ ediyoruz."…



Şekeri düşüren dört değerli baharat vardır! Tarçın Zencefil Zerdeçal Kimyon

Şeker dostlar: Ekmeği pirinci tatlıyı meyveyi iyice azaltın, gazlı içecekleri tamamen bırakın dizlerde kireçlenme yapar,(bir bardağında 22 adet kesme şeker değerinde şeker değil,nbş nişaşta bazlı şeker mısır şurubu vardır,hazır gıdaların hepsinde var!) ve uzun yaşayın! On senedir şeker ilaçlarını bıraktım, Pelit yaprağı Defne yaprağı, ıhlamur dut yaprağı ceviz vyapragi zeytin yaprağı muşmula yaprağı biberiye kekik adaçayı melisa yemiş incir yaprağı ayva yaprağı gibi şeyleri iki üç tanesinden üçer yaprak kaynatir çayını içerim 200-220 olacak şeker,130 -140 larda seyreder, Hap kullanınca da aynısı oluyordu, Neden kimyasallarla kendimi zehirliyeyim,? Tansiyon ve şeker haplarını ömür boyu kullanmak aptallığı bunamayi illaki getirir Allah korusun,ilaca bağımlı yaşam akılcı ve ne tedavi et nede öldür,felsefesinin ilaç firmalarinin Dr,Lara dayattığı abonelik olayıdır ve ilaca abone yasamiyacagim, ecel birdir,kimse eceli gelmeden bir saniye önce veya SONRA gitmez,önemli olan sağlıklı ve ibadetli bir yaşamdır gerisi hikâye dir.

 






Peygamberimiz s.a.v. buyurdu: "Bir mü'minin öldürülmesi, Allah katında dünyanın yok olmasından daha büyük ) (bir günah)tır." (Nesâî, "Tahrîm", 2)