17 Mart 2022 Perşembe

“Muhakkak Allâhü Teâlâ, Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesinde (rahmetiyle) tecellî eder.

 Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:

“Muhakkak Allâhü Teâlâ, Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesinde (rahmetiyle) tecellî eder. Şirk koşanlar ve (müminlere) düşmanlık yapanlar hariç, bütün kullarının günahlarını mağfiret eder.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
17 Mart 2022 Fazilet Takvimi

BERÂT GECESİ’NİN FAZİLETLERİ Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesi olduğu zaman, gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Her kim bu (Berât) gece(sinde) yüz rekât namaz kılarsa, Allâhü Teâlâ ona yüz melek gönderir. Bunlardan otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azâbından emniyette olduğunu söyler, otuzu da dünya âfetlerini ondan geri çevirir. On melek de o kimseyi, şeytanın tuzaklarından muhafaza eder. Kim şu beş geceyi ihyâ ederse o kimseye cennet vacip olur: Terviye gecesi (Arefe’den önceki gece), Arefe gecesi, Kurban Bayramı gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Şâban(-ı şerîf) ayının on beşinci gecesi. Berât Gecesi’nin husûsiyetlerinden bazıları:

 BERÂT GECESİ’NİN FAZİLETLERİ

Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
Şâbân(-ı şerîf) ayının on beşinci (yani Berât) gecesi olduğu zaman, gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun.
Her kim bu (Berât) gece(sinde) yüz rekât namaz kılarsa, Allâhü Teâlâ ona yüz melek gönderir. Bunlardan otuzu ona cenneti müjdeler, otuzu cehennem azâbından emniyette olduğunu söyler, otuzu da dünya âfetlerini ondan geri çevirir. On melek de o kimseyi, şeytanın tuzaklarından muhafaza eder.
Kim şu beş geceyi ihyâ ederse o kimseye cennet vacip olur: Terviye gecesi (Arefe’den önceki gece), Arefe gecesi, Kurban Bayramı gecesi, Ramazan Bayramı gecesi, Şâban(-ı şerîf) ayının on beşinci gecesi.
Berât Gecesi’nin husûsiyetlerinden bazıları:
Hikmetli her iş -kulların rızıkları, ecelleri vesâir işleri- bu gecede ayırt edilir; yazılır.
Bu gecede ibadet etmek çok faziletlidir.
Bu gecede rahmet iner. Hadîs-i şerîfte: “Şâban ayının yarısı olduğu gecede, Allâhü Teâlâ (rahmetiyle) dünya semâsına tecellî eder…” buyuruldu.
Müminler mağfiret olunur, günahları bağışlanır.
Resûlullah Efendimize (s.a.v.) tam şefaat salâhiyeti bu gecede verilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.), Şâbân-ı şerîf ayının on üçüncü gecesinde Allâhü Teâlâ’dan, ümmeti için şefaat izni istedi. Allâhü Teâlâ, ümmetinin üçte birine şefaat izni verdi. On dördüncü gecesi, kalan ümmeti için şefaat izni istedi. Allâhü Teâlâ, ümmetinin üçte ikisine şefaat izni verdi. On beşinci gecesi, kalan ümmeti için şefaat izni istedi. Allâhü Teâlâ -devenin sahibinden kaçtığı gibi Allâhü Teâlâ’dan kaçanlar hâriç- ümmetinin tamamına şefaat etmesine izin verdi.
Bu gecede zemzem suyunun âşikâr bir şekilde artması, Allâhü Teâlâ’nın bir sünneti (âdet-i ilâhiyyesi)dir. Bunda ilâhî ilimlerin, hakikat ehlinin kalbinde artacağına işaret vardır.
17 Mart 2022
Fazilet Takvimi


16 Mart 2022 Çarşamba

D VİTAMİNİ Kuyruk yağı En çok koyun kuyruk yağında bulunur. Koyunlar güneş ışığını adeta bünyelerinde depolarlar. Bugün D vitamini olarak aldığınız ilaçların hammadesi koyunların kıllarından elde edildiğini biliyor muydunuz? Denilenin aksine kuyruk yağı, damar tıkamaz, kolesterol yükseltmez.. Tam aksine damar açar, tıkanıkları dışarı atar.


Kuyruk yağını güvendiğiniz bir kasaptan alarak 1 cm aralıgında kuşbası doğrayıp, orta hararetli ısıda eriterek elde edebilirsiniz. Sade içebilirseniz sade kullanmanız daha tesirli olacaktır.Kokusunu ağır bulanlar, içine kakule ekleyerek yumuşatabilirler. Şahsen ben o sade haliyle severek kullanıyorum. Yine yaptığınız yemeklere de katarak, D vitamini takviyenizi rahatlıkla sağlayabilirsiniz. Kuyruk yağı ayrıca çok besleyicidir. Kuyruk yağı ile yapılan yemek, neredeyse iki öğün yemek yerini tutar. Kolay acıkmazsınız. Kemiklerinizde hissettiğiniz ağrıları hafifletir. Birçok doğal tıp uzmanın rahatlıkla tavsiye ettiği, Doğal tıbda kabul gören bir nimettir..


EVLAT HAKLARI Çocukların terbiyesinde anne ve babanın dikkat etmesi lâzım gelen bazı husûslar şunlardır: Dinimizin emrettiği doğruluk ve adalet gibi güzel edep ve terbiye, çocuğa verilmeli, çocuk hayırlı işleri yapmaya alıştırılmalıdır. Çocukların, ahlâkı bozuk kimselerle arkadaşlık etmesine mâni olunmalı, onlardan uzak durması temin edilmelidir. Çünkü küçük yaştaki çocuk, kolaylıkla şekil verilebilen balmumu gibidir. Çocuğa dinimizin güzel gördüğü işler daima güzel gösterilmeli; dinimizce kötü, hakîr görülen işler ve bunlara rıza göstermek de çirkin gösterilmelidir.


Çocuğa, yeme ve içmeye aşırı düşkün olmaması öğretilmeli, yeme-içme husûsunda ölçülü hareket etme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Çocuk, gündüzleri çok uyutulmamalıdır. Zira gündüz uykusu, insana tembellik verir. Çocuğa, gerek sözlerinde ve gerek işlerinde daima ağırbaşlı olmayı öğretmelidir. Çocuklara, kendi akranlarına karşı üstünlük taslamaması, onlara kaba davranmaması ve kötü söz söylememesi tenbih edilmelidir. Paraya düşkün olmaktan sakındırılmalıdır. Çocuklar akrabaları ile tanıştırılmalı, sıla-i rahme (yakınları ziyarete) alıştırılmalıdır. Dinimizin emirleri öğretilmeli, ibadetleri çocukla birlikte yaparak onu da en güzel şekilde yapmaya alıştırmalıdır. Âlimler şöyle demişlerdir: “İnsanın saadet sebeplerinden birisi de, kendisine henüz çocukluk devresinde iken dinin hükümlerini yerine getirme alışkanlığı kazandırılmasıdır. Bu çocuk, büyüyüp kendisine dinin emirlerini yapması bildirildiğinde onları kolayca kabullenir ve önceden alışmış olacağından vazifelerini yerine getirme husûsunda gayreti artar.”


Kişinin Cübbe Giyip Sarık Takması Ve Alnındaki Secde İzi Seni Aldatmasın. Para Kadın Ve Makam Karşısındaki Haline Bak,Azgınlık Veya Takvasını Oradan Anlarsın. Imam-i Gazali (r.a)

 Hz.Ömer bir beldeye gider.

Kendisine BAL ve SÜT ikram edilir.Hz.Ömer sorar. *Bu beldedeki herkes bunları yiyebiliyor mu? -HAYIR yanıtını alır ver der ki *Alın bunları önümden.! BİR YÖNETİCİ,Yönettiği halkın en fakirinin yiyebildiğini yemedikçe, giyebildiğini giymedikçe ZALİMDİR.

⚠️EVE GELEN MİSAFİRLERE #HAREMLİK_SELAMLIK⚠️

 

⚠️EVE GELEN MİSAFİRLERE
👉Haremlik selamlığın dayanılmaz hafifliği diye bir şey var bilir misiniz?
➖Misafir gelince, herkesi bir yere doluşturmazsınız. Kadınları bir yere erkekleri başka bir yere buyur edersiniz.
➖Çocuklar olduğu için, kadınlar genelde salona geçer.
👉Haremlik selamlığın özel bir dili ve ritüeli vardır. Herkes bilmez bunu.
➖Hanımlar çayları, ikramlıkları hazırlar. Evin hanımı yavaşça erkeklerin kapısını tıklatır. Erkeklere çay servisini, evin erkeği veya oğulları yapar.
➖Haremlik selamlık uygulanan evde erkek köşe taşı gibi oturup kadının misafire hizmet etmesini beklemez. Kalkar çayları tazeler. Sehpaları getirir, kaldırır. Mutfağa mutlaka girmek zorundadır.
➖Bardakları mutfağa taşırken, “Ortam müsait mi?” diye sorar.
Eşi görünmesin diye kapıyı kollar.
Haremlik selamlık İslam'ın bir güzelliğidir.
➖Haremlik selamlık uygulanan evlerin bir insicâmı vardır. Ne erkekler kadınların, ne de kadınlar erkeklerin sınırlarını çiğneyebilir.
➖O evlerde kadınların özel mevzularını dinleyemez erkekler. Şakalaşıp gülüşmelerini erkekler izleyemez. Veya kadınlarla şakalaşamazlar.
➖İslâm ihtimalleri hesaba katar. Haremlik selamlık ise kötü ihtimallere karşı kapıları kapar.
➖“Zor ve sıkıntılı değil mi?” diye soran olursa: Kesinlikle zor değil.
Bilakis huzur verir.
İslâm dini fıtrata uygundur. Uygulaması zor değildir.

Kıyamet gününde bir toplum ellerinde yalın kılıçları olduğu halde. Kanları misk gibi kokar, sonra doğruca cennete varırlar. Kıyamet gününde bir toplum ellerinde yalın kılıçları olduğu halde ve yaralarından kanları aktığı halde doğruca arşın sağ tarafına gelirler. Kanları misk gibi kokar, sonra doğruca cennete varırlar. Melekler; - Hani hesap, hani mizan, bunları görmeden nasıl geldiniz? Derler. Onlar, kılıçlarını yere saplayarak; - Biz, zalim hükümdarlar değildik ki, başkalarına zulmedelim; zengin değildik ki, malımızın hesabını verelim. Dünya da bu kılıçtan başka bir şeyimiz yoktu. Bununla da durmadan Allah rızası için kafirleri öldürür ve gaza ederdik, nihayet şehit olduk. Derler. Bu sırada Allahü Teala; - Ey Rıdvan! Kullarım doğru söylüyorlar, bırak cennete girsinler, buyurur. Onlar da hesapsız olarak cennete girer ve nurdan kürsüler üzerine otururlar. Herbirinin yetmiş köşkü var ve her köşkte çadır ve her çadırın içinde yetmiş taht ve her tahtın üzerinde cennet hurilerinden yetmiş hizmetçisi vardır. Şehitler devamlı olarak bunlarla zevkü sefa da kalırlar. ....(envarul aşıkin 579)

 Hz. Ali (k.v.) her gece bin rekat nafile namaz kılardı. İmam-ı Azam Hz. 40 sene yatsı namazı abdesti ile sabah namazını kılmıştır. Acaba biz bir gece olsun Allah için sabahlayabiliyor muyuz?. Hz. Ali (k.v.) her gece bin rekat nafile namaz kılardı. Ecdadımızın gözleri ibadet ederken ağlamakla şişerdi. Bizim ise gözlerimiz fazla uyku uyumakla şişiyor. Sulanmayan bir ağaç nasıl meyve vermezse, işe yaramaz ve sonunda kurumaya mahkum ise; insanın ameli salih ile sulanmayan iman ağacı da kurumaya mahkumdur.