Ilim Irfan Sofrası
ISLAK KESE
Sultan Abdülhamîd Hân Cennetmekânın her gece okuduğu salevatı şerîfe kitabı var, Delâili Hayrât. Bu kitapta şu hikâye anlatılıyor:
Bir kadının, güzel bir alışkanlığı vardı. Bir işe başlarken veya bir yere bir şey koyup, alırken muhakkak Besmele çekerdi. Zengin kocası, hanımının bu güzel alışkanlığını beğenmezdi. Bir gün kendi kendine; "Şuna bir oyun yapayım da, Besmelenin her zaman faydasının olmadığını anlasın!" dedi. Bu niyetle hanımına bir para kesesi verip: "Aman bunu iyi sakla!" diye tenbih etti. Kadın kocasından aldığı keseyi saklamaya giderken, kocası gözetledi. Keseyi sandığa sakladığını gördü. Kadın, yine eskisi gibi, sandığı açarken ve kapatırken Besmele okudu. Birkaç saat sonra adam gizlice keseyi aldı. Onu götürüp bir su kuyusunun içine attı.
Bir iki gün sonra da; "Hanım, sana verdiğim keseyi getirir misin?" dedi. Kadın, "Peki bey!" deyip hemen Bismillâh diyerek yerinden kalktı. Bismillâh deyip sandığı açtı. Yine Bismillâh deyip keseyi yerinden aldı ve getirip "Buyur bey!" diyerek adama verdi. Verdi ama keseden sular akıyordu. Kadın şaşırdı. Kendi kendine; "Allah Allah! Ne olmuş bu keseye? Neden böyle ıslak?" dedi. Kadıncağız torbadan sular aktığını görünce çok üzüldü. Çok da merak etti. Görülmemiş bir şeydi bu. Keseyi beyine verirken şaşkınlık içinde; "Bey! Bu kese acaba neden ıslandı?" diye sordu.
Adam güldü ve; "Üzülme hanım. Ben seni imtihan etmek için keseyi kuyuya atmıştım. Kuyudan melekler alıp getirmiş oraya..." deyip, her işte Besmele söylemenin çok fâideleri olduğuna yakînen inandı ve o anda tevbe etti.
Adam güldü ve; "Üzülme hanım. Ben seni imtihan etmek için keseyi kuyuya atmıştım. Kuyudan melekler alıp getirmiş oraya..." deyip, her işte Besmele söylemenin çok fâideleri olduğuna yakînen inandı ve o anda tevbe etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder