6 Temmuz 2020 Pazartesi

AYAKTA SU İÇMENİN BİLİMSEL GERÇEĞİ Peygamber efendimiz(sav) ayakta su içmeme hususunda bizi uyarmıştır. Bu uyarıların arkasındaki büyük hikmetleri bugün bilimde doğruluyor. Çocukluğumdan beri suyu ayakta içme konusunda büyüklerimizden duyduğum tek şey, ayakta içme. Ama neden ayakta içmemeliyiz? Tıbben veya dinen nedir açıklaması nedir? Dün yarım kiloluk pet şişedeki suyu büyük su bardağına boşalttım ve hepsini ayakta birden içtim. O an da büyüklerin sözü aklıma geldi… Bunun üzerine biraz büyüklerle konuştum, biraz da konuyla ilgili yazılar okudum… Buyrun sizde okuyun; Peygamber efendimiz ayakta su içmeme hususunda da bizi uyarmıştır. İlk bakışta bu biraz anlamsız gelen bir öğüt olsa da bu sözün özüne bakıldığında yine bizim sağlığımız için etkileri çok büyüktür. Bir hadisde ayakta su içmenin zararına şu şekilde işaret etmiştir: “Eğer ayakta su içen kimse midesine verdiği zararı bilseydi içtiği suyu şüphesiz ki geri kusardı” (Abdürrezzak 10/427 hadis 19588). Yine aynı konu ile alakalı olarak; “Sizden biriniz ayakta su içmesin. Her kim unutur da içerse kusmaya çalışsın” buyurmuştur (Müslim eşribe Hadis 116) Diğer açıklama; İnsan midesinin ayakta ve oturur vaziyetteki pozisyonu farklıdır. Ayakta duran bir insan eğer sıvı gıda içerse doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Midenin küçük eğriliğine uyan kısmında Waldeyerin mide caddesi denen oluk bulunur. Sıvı gıdalar bu yolu takip ederek zaten devamlı küçük bir açıklığı olan mide çıkışını (pilor) geçerek onikiparmak bağırsağına (duodenum) geçer. Eğer insan sıvıyı oturarak içerse bunlar önce midede birikir, asitle karışarak mikropları ölür ve sonra onikiparmak bağırsağına geçer. Bu durumda oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera dahil, bir çok insan hastalıklarından korunmuş olur. Rastgele yerde meşrubatı alıp ayakta içenler bu tehlikeye daha fazla maruz kalırlar… ( OKUDUYSAN BEĞEN BAŞKALARI DA OKUSUN DİYE PAYLAŞ ) Az İnsan Çok Huzur. Bekleriz..

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Belki de yaşadığımız kötü şeyler, etrafımızdaki dostumuzu ve düşmanımızı öğrenmemiz içindir! Kim bilir...'
Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Kocanın Karısına Karşı Görevleri'
Ilim Irfan Sofrası

Erkeğin Kadına Karşı Sorumluluğu
1. Ailesine lâzım olan dîni bilgileri öğretmek:

H.Ş.: "Kişi, ehlinin cehâletinden daha büyük günâhla Allah'a kavuşmaz." (İhya 2/89)

H.Ş.: "Erkeklerinize Mâide Sûresi'ni, kadınlarınıza Nûr Sûresi'ni öğretiniz." (Zira Mâide Sûresi'nde erkekler için lüzumlu kıssalar, Nûr Sûresi'nde ise kadınlara ait örtünme ve iftira mevzûunda hükümler var). (Sirâcül-Münîr 2/404).

A.C.: Ey iman edenler, kendinizi ve ehlinizi cehennem ateşinden koruyunuz. (Allah'ın farz kıldıklarını öğretip haram kıldıklarından kaçınmalarını temin etmek Müslüman üzerine haktır.) (Sûre-i Tahrim/7) (Tefsir-i İbni Kesir 4/391).

H.Ş.: "Ehlinize zikri öğretiniz ki (onları) azaptan kurtarasınız." (İbni Kesir 4/391).

A.C.: "Ehline namaz kılmalarını emret; kendin de namaza devam et." (Tâhâ 132)

- Bütün bid'atleri söküp atarak, ehl-i sünnet îtikadını âilesine öğretmek ve Allah korkusunu kalbine yerleştirmek, hayız, nifas ve istihâza gibi muhtaç olduğu meseleleri belletmek, kocaya borçtur.

Şayet kocası başkasından öğrenerek de olsa ailesine öğretmezse, kadın öğrenmek için başkasına gidebilir. Kocası mânî olursa günâhkâr olur. Erkek bu gibi meseleleri ihmal etmekle kadın harice çıkmasından bir mes'uliyyet doğarsa cürümde müşterektir. (İ. Gazâlî - İhya 2/124-125).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder