30 Kasım 2020 Pazartesi

Nikahı düşenler-düşmeyenler Bir erkeğe, ana-babasının hala ve teyzesi, bir kadına da, ana-babasının amca ve dayısı mahrem midir? Kimler kimlerle evlenemez? CEVAP Önce usül ve füru meselesini bilmek gerekir. Usül, ana-baba, bunların ana-baba, dede ve büyük anneler. [Ananın anası ve babanın anası, bunların anaları.] Füru ise, evlatlar, bunların çocukları ve torunlarıdır. İlmihallerdeki (Hala ve teyze ile evlenilmez) ifadesinden, ana-babanın da, hala ve teyzesiyle evlenilemeyeceği anlaşılır. Çünkü bir kadına, erkek ve kız kardeşlerinin oğulları ve bunların erkek torunları mahremdir. [Mahrem demek, evlenmesi haram demektir. Mesela annemiz, bacımız, halamız, teyzemiz bize mahremdir.] Erkeğe de, erkek ve kız kardeşlerinin kızları ve bunların kız torunları mahremdir. Baba, halanın erkek kardeşidir. Halamıza, babamızın oğulları ve erkek torunları mahremdir. Teyzemize de annemizin oğulları ve erkek torunları mahremdir

 


Çok kıymetli değerli ehlisünnet ulemalarından kıymetli hocamız bugün sabaha karşı hakkın rahmetine kavuşmuş tur hatimler okuyalım dualar edelim saçlarını bu yolda ağartmış nice Allah dostlarından dini Celili İslam’a hizmet edenlerden biri olduğuna inanmak isterim Hizmet başındayken ölenlere şehit denir Allah yolunda ölenlere şehit denir inşallah bu hocamız da şehitler mertebesine ermiştir Mevlam peygamberimize Hazreti üst azımıza büyüklerimize komşu eylesin inşallah

 


Erkeğe geçici haram olanlar: 1- Hanımının bacısı, 2- Hanımının halası, 3- Hanımının teyzesi, 4- Hanımının erkek veya kız kardeşinin kızları, 5- Hanımının süt bacısı, süt halası, süt teyzesi, erkek veya kız süt kardeşinin kızları, 6- Kitapsız kâfir kadınları.

 


Yenge ve baldızla halvet Yenge ve baldızla aynı odada yalnız kalmanın dinen bir mahzuru var mıdır? CEVAP Yenge ve baldız namahremdir. Bir hadis-i şerif: (Namahrem kadınla yalnız kalmaktan sakının! Çünkü üçüncüsü şeytan olur.) [Tirmizî] Üçüncüsü şeytan olunca, her ikisine de vesvese verip günah işlemelerine zemin hazırlar. Bunlar akraba diye dikkati çekmez. Bunun için onlarla bir odada yalnız kalmaları tehlikelidir. Peygamber efendimiz, (Yabancı kadınla yalnız kalmaktan sakının!) buyurunca, oradakiler, (Bir kadının, kayınbiraderi, eniştesi gibi akrabalarıyla yalnız kalması da mı uygun değil?) diye sordular. (Kayınbirader daha tehlikelidir, ölüm gibidir) buyurdu. (Buhârî) Enişte de, kayınbirader gibi tehlikeli olur. (Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?) sözü meşhur olmuştur. Önce bayram seyran diye kılıfına uydurulup öpülüyor, sonrası malum..

 




(Gençlik, delilikten bir şubedir, kadınlar da şeytanın tuzağıdır.) [E.Nuaym] (Kadın avrettir ve dışarı çıkınca şeytan onu gözetler.) [İbni Hibban] (Bir genç kız ile genç bir erkek beraber idi. Onları şeytandan emin görmedim.) [Tirmizi]

 


Hadis-i şerifler (Bir erkekle bir kadın yalnız kalınca, aralarına şeytan girer.) [Taberani] (Bir erkekle bir kadın halvet ederse, [yalnız kalırlarsa] üçüncüleri şeytan olur.) [Tirmizi] Kadınla erkek, iki zıt varlıktır. Ateşle barut gibidir. Ne kadar masum olurlarsa olsunlar, barut ateşe yaklaşırsa yanar. Ateşle suya da benzer. Ateş suyun içine girerse söner. Aç kurtla kınalı kuzuya da benzer. Ormanda taze otlar var diye kuzuyu götürür. Sonra kuzunun canına okur. Ateistler, feministler, (aynı odada kalsalar ne olur) diyebilirler, yani onlar için bu normaldir ama Müslüman bir kızla Müslüman bir erkek için normal değildir, yani dinimize aykırıdır. Dinimize aykırı bir husus için de niyetimiz iyi demek doğru değildir. Haram bir iş, iyi niyetle de yapılsa haramlıktan çıkmaz. İçki içen, zina eden veya her türlü haramı işleyen de, iyi niyetle yapıyorum diyebilir. Böyle iyi niyet insanı kurtarmaz. Hadis-i şerifte, (Cehennem iyi niyetlilerle doludur) buyuruluyor. Bir kimse, iyi niyetle işlediği harama alışır, sonra bunu dinin emri zanneder. Hazret-i Ömer, (Dininizi doğru öğrenip, buna uygun yaşayın. Yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz) buyuruyor. İyi ve halis niyete bir örnek verelim: Odunların arasına ayağı sıkışan bir ayıyı adamın biri kurtarır. Ayı da, adam uyurken, benim de ona bir iyiliğim dokunsun diye, yüzüne konan sinekleri öldürmek ister. Kocaman taşı, adamın yüzündeki sineklere vurur. Evet, ayı iyi niyetiyle sinekleri öldürmüşse de, adamın başını da ezmiş oldu. Görüldüğü gibi tek başına iyi niyet insanı kurtarmıyor, ilim de şarttır. Ayının ilmi olsaydı, sineğe vurduğu taşın adamı öldüreceğini bilirdi. Bir kadınla bir erkek halvet edince, halvetin günahı ve zararı bilinirse, elbette halvetten, nikâhsız görüşmekten uzak durulur.

 


Sabır, sıkıntılardan kurtuluşun anahtarıdır.! Hz. Hüseyin r.a.

Nikah sebebi ile haram olanlar


Nikah sebebi ile sonradan akraba olan şu 4 kadınla da evlenmek erkeğe haramdır:
1- Kayınvalideler:
Kayınvalidesi haram olduğu gibi, kayınvalidesinin ve kayınpederinin anneleri de haramdır.
2- Üvey kızlar:
Hanımının, başka erkekten olan kızları, torunları, üvey oğlunun kızları ve torunları da haramdır.
3- Gelinler:
Oğlunun hanımı haram olduğu gibi, torunlarının hanımları da haramdır. Sadece üvey oğlun hanımı namahremdir.
4- Üvey analar:
Babasının hanımı, yani üvey annesi haram olduğu gibi, dedelerinin evlendiği bütün kadınlar da haramdır. Zina sebebiyle de olsa haramdır. Yani bir kimsenin, babasının veya dedesinin zina ettiği kadınla evlenmesi haram olur.
Amca kızı, dayı kızı, hala kızı ve teyze kızı ve yenge, yani kardeş zevcesi (Zirahm-i mahrem) değildir. Yani bu beş kadın, yabancı demektir. Bu beş kadın yabancı olduğundan, bunlarla evlenmek caizdir. Fakat, bunlardan ilk dördü ile evlenmek tenzihen mekruhtur. (K.Saadet)’teki, hadis-i şerifte, (Bunların çocukları zayıf, hastalıklı olur) buyuruldu. Fakat amca kızının kızı ve amca oğlunun kızı ile, hala kızının kızı veya hala oğlunun kızı ile, dayı oğlunun kızı ve dayı kızının kızı ile, teyze kızının kızı ve teyze oğlunun kızı ile evlenmek mekruh olmaz.
Bazı kimseler, Hazret-i Ali’nin amcasının kızı ile evlendiğini söylüyorlar. Bu yanlıştır. Peygamber efendimiz, Hazret-i Ali’nin amcası değil, amcasının oğludur. Yani Hazret-i Ali, amcasının oğlunun kızını aldı. Bu bakımdan tenzihen de mekruh olmadı.



DUÂ İHMÂL EDİLMEMELİDİR*

 

*
Kişi, önce kendisi, sonra anne babası ve evlâdı için, sonra da diğer mü’minler için duâ etmelidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): *“En fazîletli duâ,* kişinin kendisi için yaptığı duâdır.” buyurmuşlardır. Bunu fırsat bilmelidir.
*Babanın evlâdına yaptığı duâ da makbûldür.* Zîrâ Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
*“Allâhü Teâlâ ile* (fiil ve sözden) *her şey arasında bir perde vardır. Ancak Allah’tan başka ilah olmadığına şehâdet etmekle, (anne) babanın evlâdına duâsı müstesnâ* (Bunlar doğrudan Cenâb-ı Hakk’a yükselir ve kabul olunur).”
*Çocuğun anne-babasına yaptığı duâ da makbûldür.* Anne babaya duâyı terk etmemelidir. *Çünkü onlara duâyı terk etmek fakirliğe götürür.*
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
_“Muhakkak (cennet ehlinden) bir adamın cennette derecesi elbette yükseltilir. Bunun üzerine o kimse, bu bana nereden geldi,_ diye sorar.
_*‘Çocuğunun senin için yaptığı istiğfâr sebebiyledir’*_ (Âdâb ve Fazîletleriyle Duâlar)
*Cenab-ı HAK cümlemizin arkasından hayırlı dualar ve ameller yapacak evlatlar yetiştirmeyi nasip eylesin.*
Günümüz aydın,işleriniz bereketli ve haftamız hayırlı olsun.




Çocukların severek yapacağı bağırsak temizliği; Telbine çorbası, Telveli mürdüm eriği hoşafı,kayısı vb. hoşaf,elma havuç suyu, incir z.yağı kürü,bal şerbeti

KİLOLARINIZDAN BASİTÇE KURTULUN

 KİLOLARINIZDAN BASİTÇE KURTULUN m.ulaş

Kilo derdinizmi var okuyun 1 su bardağı sıcak suya yarım çay kaşığı zencefil yarım çay kaşığı zerdeçal çay kaşığının 4 te biri kadar kuyruklu karabiber diğer adı kebabiye çay kaşığının 4 te biri kadarda kişniş toz halinde olsun bunlar koyun bardağın içine yarım limon sıkın ılık olsun aç için 1 saat aç durun sabah ve akşam için kan sulandırıcı kullananlar bu kürü kullanmasınlar midenizde ülseriniz yoksa eğer varsa içmeyin mükemmel kilo verirsiniz saygılar şifa Allah tan kul vesile

NAMUSUNA SALDIRAN ERKEĞİ ÖLDÜREN KIZ:

 

"
NAMUSUNA SALDIRAN ERKEĞİ ÖLDÜREN KIZ:
Medineli Hamele, devesine
binmiş, kırda gidiyordu. İlerideki vahada
koyunlarını otlatan Raşid’in kızı Es’ile’yi
gördü.
Es’ile, koyunları sürerken rüzgâr yüzündeki
örtüyü sıyırmış, onun sahip olduğu fıtrî
güzelliği gören Hamele, fikrini bozmaya niyet
etmişti.
Sürüye yaklaşınca devesini çökertip
dizlerinden bağladı, yalnız bulunan Es’ile’ye
seslendi:
– Es’ile, beni reddetme. Seninle beraber
olalım.
Es’ile’nin cevabı makuldü:
– Buradan derhal uzaklaş. İyi niyet sahibi isen
babama müracaat et. Beni eş olarak iste. O
seni reddetmez.
Fakat Hamele’de iyi niyet yoktu. Sadece geçici
ve zevkli bir macera yaşamayı düşünüyordu.
Es’ile’ye doğru yürüdü. Es’ile, başka çıkış yolu
kalmadığını anlayınca bütün cesaret ve
hiddetini toplayarak namusunu savunmaya
karar verdi. Kapışmada çok sürmeden
Hamele’yi yere yatıran Es’ile:
– Def olup gidecek misin, yoksa başını
parçalayayım mı? dedi.
Hamele söz verdi. Hemen def olup gideceğini
söyledi. Ne yazık ki yatırıldığı yerden kalkar
kalkmaz hücumunu tekrarladı. Es’ile yine bir
hamlede onu yere yatırdı. Hareketsiz hale
getirerek teklifini tekrarladı.
– Buradan def olup gidecek misin, yoksa şu
taşla başını parçalayayım mı?
Bu zor karşısında kesin söz veren Hamele, yine
yakasını sıyırdı. Ne yazık ki, sözünde bu sefer
de durmadı, yalnız bulduğu Es’ile’ye
hücumunu tekrarladı. Es’ile güçlü ve
hiddetliydi. Onu yere yıkıp göğsü üzerine
çöktü. Başına yanındaki büyük bir taş
parçasıyla öylesine vuruşlar vurdu ki,
mütecaviz Hamele, artık yerinden kalkamaz,
kalksa bile hücumunu tekrar edemez hale
geldi.
Bundan sonra koyunlarını sürerek oradan
uzaklaşan Es’ile, böylece şerefini korumuş,
namusuna leke kondurmamıştı. Az sonra
oradan geçen bir yolcu kafilesindeki Hüzeylliler
Hamele’yi tanıdılar.
– Ne oldu sana böyle Hamele? dediler.
Hamele:
– Sormayın, devem beni yere attı, düşünce
böyle oldum, dedi.
– Deven burada dizlerinden bağlı, şu taşta da
kan var, ayrıca başında da taşın açtığı yaralar
görünüyor, deyince kızardı:
– Ne diyorsam öyle, daha ne inceliyorsunuz,
beni deveme bindirip evime götürün, dedi.
Hamele’yi evine götürdüler. Birkaç gün
yattıktan sonra iyi olma ümitleri kaybolmaya
başladı. Kendisine sordular:
– Başına bu durum sebebiyle ölüm gelecek
olursa kimi dava edelim, kan diyetini kimden
isteyelim?
Titrek sesle açıkladı:
– Kanımdan, Es’ile’den başkası sorumlu
değildir. Bu cümle, Hamele’nin son sözleriydi.
Başı yana düşüverdi.
Hüzeyl ileri gelenleri toplanıp Resûlüllah’a
geldiler:
– Oğlumuz Hamele’nin kanını, Raşid
ödeyecektir. Dava ediyoruz.
Resûlüllah Hazretleri Raşid’i çağırttı.
Raşid’in asıl adı Zalim’di. Resûlüllah, İslâm’a
girince Zalim ismini Raşid olarak değiştirmişti.
Durumu anlayan Raşid:
– Benim öyle bir ölümden haberim yok. Ne
gördüm, ne de işittim, deyince:
– Ya Resûlâllah, Raşid’in kendi değil, kızı
Es’ile’dir katil, dediler.
Az sonra Es’ile yakalanarak getirildi.
– Es’ile, bak senin Hamele’yi öldürdüğünü
iddia ediyorlar, ne dersin?
Es’ile dalgın, aynı zamanda tereddütlü idi.
Sadece:
– Hiç kadın erkeği öldürebilir mi? diyebildi.
Ancak bu sözün gerçek bir müdafaa
olmadığını hemen anladı. Sonra vahiy gelerek
Allah’ın Resûlü’ne olayı haber vereceğini de
düşündü. Hadiseyi aynen anlatmaya karar
verdi.
– Üç defa üzerime yürüdü, iki defa yatırıp söz
aldım. Defolup gideceğine söz verdi.
Kurtulunca üçüncü defa üzerime geldi. Ben de
şerefimi ve namusumu müdafaa için başını
yaraladım, bana hücum edemez hale getirerek
kaçıp kurtuldum. Sonra öğrendim ki, o
yaralardan ölmüş.
Hüzeylliler hep birlikte bağrıştılar.
– Suçunu itiraf etmiştir, diyetimizi isteriz.
Resûlüllah Hazretleri de kararını açıkladı:
– Es’ile namusunu müdafaa etmiştir.
Mütecaviz Hamele de kanını heder etmiştir.
Böylece dava bitmiş, diyet ortadan kalkmıştır.
Hüzeylliler süklüm püklüm. Raşid ve Es’ile şen
ve şatır, evlerine döndüler. Asr-ı Saadetten bir
namusu koruma olayı böylece tarihe geçti,
bize de ibretlerinize sunmak düştü.
Kaynak: Yeni Aile İlmihali, Ahmed Şahin, Cihan Yayınları...

D vitamininizi muhakkak ölçtürün hastaysanız eğer kesinlikle düşük çıkar saygılar

 

3s 

TANSİYON SORUNU OLANLAR İÇİNDE CORONA TEDAVİSİ BASİTÇE önce doktora gidin m.ulaş

 

TANSİYON SORUNU OLANLAR İÇİNDE CORONA TEDAVİSİ BASİTÇE önce doktora gidin m.ulaş
Tansiyonunuz varsa 1 limonu sıkın 1 bardağın içine 1 çay kaşığı karabiberide akleyin limon suyunun içine karıştırın sabah öğlen akşam yatmadan öncede 1 çay kaşığı ağzınıza alın bu karışımdan ağzınızda tutun tutabildiğiniz kadar az az yutun .1 saat yiyip içmeyin üzerine denenmiş sonuç alınan kür buda
Peçeteye nane kekik lavanta çay ağacı yağı damlatın 5 er damla koklayın günde 10 defa uygulayın gün boyu
Ciğerlere inmişse eğer kantaron bitkisini kaynatın buharını çekin günde 5 defa uygulayın
Gümüşsuyu 1 küçük fincan için gücünüzde yerine gelsin saygılar şifa olsun m.ulaş

Hafız en-Necm el-Gayzî 'den naklen İmam-ı Azam Hazretleri demiştir ki: “Rabbimi 99. defa rüyamda gördüm. Nefsimden dedim ki eğer 100. defa görürsem kıyamet gününde kulların azabından ne ile kurtulur diye soracağım. 100. defa Rabbimi gördüm ve “Kıyamet günü kulların azabından ne ile kurtulur” diye sordum. Allâh’ü Teâlâ: “Kim ki sabah ve akşam namazlarından sonra “Sübhânel ebediyyil ebed…” okursa kıyamet gününde azabımdan kurtulur” buyurdu.

 


Eşi dostu memnun etmek için İmam-ı Rabbani hazretleri, (Eşin, dostun gönüllerini yapmak için, kendini günaha sokmak ve âhiretin sonsuz azaplarına atılmak, aklı olanın yapacağı iş değildir) buyuruyor. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Bir kimse kötü insanların kızacakları şeyde Allahü teâlânın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan geleceklerden korur. Eğer, Allahü teâlânın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır.) [Tirmizi] Bir zaruret olmadıkça, bu günahlardan uzak durmalıdır

 


Erkeğe mahrem olan kadınlar Soydan olan ve evlenilmesi erkeğe caiz olmayan yedi akraba şunlardır: 1- Analar: Anası, ana-babasının anaları, onların da anaları mahremdir. 2- Kızlar: Kızı, oğlunun ve kızının kızları ve torunlarının kızları mahremdir. 3- Kız kardeşler: Ana-baba bir veya ana bir veya yalnız baba bir kız kardeşler de mahremdir. 4- Halalar: Halası, ana-babasının halaları, dedelerinin, büyük annelerinin halaları da mahremdir. 5- Teyzeler: Kişiye teyzesi, ana-babasının teyzeleri, dede ve büyük annelerinin teyzeleri de mahremdir. 6- Erkek kardeş kızları: Ana-baba bir, sadece ana bir veya yalnız baba bir erkek kardeşin kızları ve bunların kız torunları da mahremdir. 7- Kız kardeş kızları: Ana-baba bir veya sadece ana bir yahut yalnız baba bir kız kardeşin kızları ve bunların kız torunları da mahremdir. Bu yedi kişi soydan olmayıp, süt ile de olsa yine mahremdir. Zina ile de olursa, yine haramdır. Mesela bir kimse, zina ettiği kadının kızı ile, torunu ile veya anası ile evlenemez. Sadece oğlunun sütkardeşi olan kız ile ve erkek kardeşin sütannesi ile evlenmek caizdir.

 






Her çâğda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun; inananlar için bir “Nuh’un gemisi” vardır. Haksız yere yapılan her şeyin, Allah tarafından sorulacağının ferahlığı içindeyiz “Elhamdülillah”

Sual: Annemin dayısı, amcası ya da babamın dayısı, amcası bana haram oluyor mu? Yani onlar benim öz dayım gibi oluyor mu? CEVAP Onlar sizin de öz dayınız, öz amcanız gibidir. Sual: Hanımım üvey babam yanında bizimle benimle, bensiz annemle birlikte yemek yemek, sohbet etmek vb gibi nedenlerle bulunabilir mi? CEVAP Üvey babanız hanımınıza yabancıdır. Sual: Dedemin üvey kızını nikah edebilir miyim? CEVAP Evet nikah edebilirsiniz. Babanızın üvey kızını da nikah edebilirsiniz. Çünkü baba ve anne tarafından sana akraba değil. Sual: Gelinin kocası ölse, kayınpederine olan mahremliği devam eder mi? CEVAP Kayınpeder öz baba gibi mahremdir. Sual: Torunun hanımı dedeye mahrem midir? CEVAP Torunun hanımı, dedenin gelinidir, yani mahremdir. Sual: Annemin üvey annesi bana ve babama yabancı kadın mıdır? CEVAP Evet yabancı kadındır. Sual: Benim amcam hanımıma yabancı erkek hükmünde midir? CEVAP Evet, yabancı erkek hükmündedir. Sual: Kuzenlerle evlenmek caiz midir? CEVAP Kuzenden kastınız amca, dayı, hala ve teyze çocukları ise, hepsi ile evlenmek caizdir. Fakat tenzihen mekruhtur. Yeğene de kuzen denebiliyor. Onlarla evlenilmez. Sual: Üvey oğlun hanımı mahrem mi? CEVAP Mahrem değildir. Yabancıdır. Sual: Üvey kızın kızı da mahrem mi? CEVAP Evet. Sual: Benim üvey babam, hanımıma yabancı mı? CEVAP Evet. Sual: Bir babanın üvey kızı, kendi öz kızı gibi mahrem midir? CEVAP Evet. Sual: Gelin, insanın kendi kızı gibi midir? Nerelerine bakmak caiz, nerelerine bakmak caiz değildir? CEVAP Gelin, insanın kendi kızı gibidir. Kızının neresine bakması caiz ise, gelinin de aynı yerine bakması caizdir. Erkek, nikahla alması ebedi haram olan 18 kadının, mesela annesinin, kızının ve gelininin saçına, yüzüne, gerdanına, kollarına, dizden aşağı bacağına, şehvetten emin ise, bakabilir. Göğüslerine, koltuk ve yanlarına [böğürlerine], uyluk ve dizlerine ve sırtına bakamaz. (Bedayı) Sual: Bir kadın, mürted amcanın yanında başı açık oturabilir mi? CEVAP Hayır. Sual: Gayrı müslim kardeş, kayınpeder, mürted amca dayı yabancı sayılır mı? CEVAP Evet. Sual: Kayınvalidenin annesi de, kayınvalide gibi mahrem mi? CEVAP Evet. Sual: Kardeş torunu mahrem mi? CEVAP Evet. Babamın teyzesi Sual: Erkeğe göre, annesinin veya babasının teyzesi ve halası kendisine namahrem midir? Kadına göre de, annesinin veya babasının dayısı ve amcası kendisine namahrem midir? CEVAP Erkeğe göre, kendi teyzesi ve halası gibidir, yabancı değildir. Kadına göre de, kendi dayısı ve amcası gibidir, yabancı değildir. Yani namahrem değil, mahremdir. Sual: Damadımın yanında başı açık durabilir miyim? CEVAP Kayınvalide, aynen anne gibidir. Başınız açık, kollarınız açık, diz kapağınızdan altı yani bacaklarınız açık olarak damadınızın yanında durabilirsiniz. Hiç mahzuru olmaz. Ancak genç iseniz, fazla açık durmanız iyi olmaz. Sual: Kaç yaşındaki kadına ihtiyar kadın denir? CEVAP 55 yaşından büyük olana ayise [ihtiyar kadın] denir. Sual: Bir erkeğe, hanımı mahrem midir, yoksa namahrem midir? CEVAP Mahrem, nikah düşmeyen, evlenmesi haram olan demektir. Hala, teyze gibi evlenilmesi haram olan kadınlara mahrem denir. Namahrem, yabancı, nikah düşen demektir. Evlenilmesi haram olmayanlar, başkalarının hanımları ve bütün yabancı kadınlar namahremdir. Bir erkeğin hanımı, onun mahremi olmadığı gibi, namahremi de değildir. Onun nikahlısı, yani helalidir. Sual: Bir kadını kendim, kızını da oğlum için almam caiz mi? CEVAP Evet. Sual: Nikahlısını, halvet olmadan boşayan erkek, bu kadının kızı ile evlenmesi caiz mi? CEVAP Evet. Sual: 16 yaşında baliğ olmayan, baliğ hükmünde midir? CEVAP Evet. Sual: İki kız kardeşle aynı anda evlenmek caiz mi? CEVAP Caiz değildir. Caiz demek âyeti inkâr olur. Harama helal demiş olur. Kendi kız kardeşi ile evlenenin durumu da aynıdır. Annesi ile evlenenin durumu da aynıdır. Anne ile kardeş ile evlenmek caiz diyen kimse, Allah’ın bildirdiği âyeti inkâr etmiş olur. Harama helal demiş olur. Meşhur bir harama helal diyen de kâfir olur. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (Analarınız; kızlarınız, bacılarınız, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, bacılarınızın kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada alarak evlenmek, size haram kılındı.) [Nisa 23] Sual: Öz ablamın kızı ile evlenmem caiz midir? CEVAP Abla kızı da, aynen abla gibidir. Evlenmek asla caiz değildir. Nisa suresinin 23. âyet-i kerimesinde haram olduğu yazılıdır. Ablanızın kızının kızı ile de ve bütün torunları ile evlenmeniz caiz değildir. Hristiyanlık ve Yahudilikte bile abla kızıyla evlenmek caiz değildir. Amca ve dayı ile, hala ve teyze ile de evlenilmez. (Nisa 23) Sual: Üvey ağabeyim ile üvey ablam evlenebilir mi? Yani Babamın hanımı ölünce, dul bir kadınla evlendi. Bu kadının bir kızı var. Babamın da ölen karısından bir oğlu var. Bu oğlan bu kız ile evlenebilir mi? CEVAP Evlenebilir. Çünkü hiç akrabalığı yoktur. Sual: Çocuklu dul bir kadınla evlendim. Bu kadının oğlunun hanımı bana yabancı mı? CEVAP Evet, yabancıdır. Ama bu kadının kızları size yabancı olmaz. Sual: Hanımımın üvey annesi, bana namahrem mi? CEVAP Evet yabancıdır. Sual: Bir hoca, süt bacı, genç kayınvalide, başka bir kocadan olma kızı ve benzerleriyle halvetin caiz olmadığını bildiriyor. Bunlar mahrem değil mi, bunlarla halvet caiz olmaz mı? CEVAP Bu kadınlar ebedi mahremdir. Ebedi mahrem olan kadınlarla halvet caizdir. Süt kardeş ile, Genç kaynana ve Gelin ile, fitne şüphesi yani insanların suizan edip yanlış anlaması söz konusu olunca, mekruhtur. Fitne şüphesi olmayınca mekruh olmaz. Sual: Bir erkeğin ölen hanımından olan kızı ile evli olan damadı, sonraki evlendiği hanımına mahrem mi, namahrem mi? Yani bir erkeğe, karısının üvey annesi mahrem midir? CEVAP Namahremdir yani yabancıdır. Sual: Bir kadın için, kayınpederinin ve kayınvalidesinin babası, bir erkek için kayınvalidesinin ve kayınpederinin annesi kendisine mahrem midir? CEVAP Evet, kayınvalide ve kayınpederin ana, baba, dede ve nineleri de, kendi öz dedesi ve öz ninesi gibi mahremdir. Sual: Bir erkeğe, ana babasının hala ve teyzeleri mahrem midir? CEVAP Evet, mahremdir. Süt hala, süt teyze de böyle mahrem olur. Sual: Bir kadına ana babasının dayı ve amcaları mahrem midir? CEVAP Evet, mahremdir. Süt amca, süt dayı da böyledir. Sual: Bir erkeğe, kardeşinin çocuklarının kızları mahrem midir? CEVAP Evet, mahremdir. O kızların kızları da mahremdir. Kendi kızı gibidir. Sual: Bir kadına, kardeşinin çocuklarının oğulları mahrem midir? CEVAP Evet, mahremdir. Mahrem akraba Sual: Babanın hala ve teyzesi, kardeş çocuklarının torunları mahrem midir? CEVAP Evet, mahremdir. Babanın hala ve teyzesi, bizim hala ve teyzemiz demektir. Kardeşimizin torunları da, bizim yeğenimizdir. Üvey kardeşler Sual: Babamın eşi ölünce, dul ve çocuklu olan annemle evlenmiş. Annemle gelen üvey ablam var. Babamın ölen eşinden de bir abim var. Bunlar, birbiriyle evlenebilir mi? CEVAP Elbette evlenebilirler, çünkü ikisinin de, ana babaları ayrıdır. Hiçbir akrabalıkları yoktur. Babanız, ileride anneniz olacak kadına, (Oğluma kızını ver, seninle biz evlenelim) demiş oluyor. Bu gayet normaldir. Akraba ve hısım Sual: Kitaplarda hısım ve akraba ifadesi geçiyor. Bunların ikisi aynı değil mi? CEVAP Hayır, ikisi farklıdır. Ana, baba ve dedelerden, çocuklardan ve torunlardan başka olan yakınlara akraba denir. Mesela erkek kardeş, erkek yeğen ve amca, kadın için mahrem akrabadır. Kız kardeş, kız yeğen ve hala erkek için mahrem akrabadır. Amcaoğlu, halaoğlu kadın için namahrem akrabadır. Amcakızı, halakızı da erkek için namahrem akrabadır. Hısım, kadın tarafından, evlilik sebebiyle doğan akrabalık demektir. Kayınpeder, kayınvalide, gelin ve damat, mahrem hısımdır. Baldız, erkek için namahrem hısımdır. Enişte, kadın için namahrem hısımdır. Arapçada hısımlar için eshar deniyor. İki hadis-i şerif şöyledir: (Esharımın cennetlik olmasını istedim. Rabbim de bu isteğimi kabul etti.) [Hâkim] (Esharıma sövüp sayana, Allahü teâlânın, bütün meleklerin ve insanların laneti olsun!) [Hâkim] Peygamber efendimize Eshardan, akraba olmakla şereflenip, cennetlik olanlardan bazıları şunlardır: 1- Kayınpeder olanlar: Hazret-i Ebu Bekir, Hazret-i Ömer, Hazret-i Ebu Süfyan. (Radıyallahü anhüm.) 2- Damat olanlar: Hazret-i Osman ve Hazret-i Ali. (Radıyallahü anhüma.) 3- Kayınvalide olanlar: Âişe validemizin annesi Ümmi Ruman, Hafsa validemizin annesi Hazret-i Zeyneb, Ümmi Habibe validemizin annesi Hazret-i Hind. (Radıyallahü anhünne.) 4- Kayınbirader olanlar: Hazret-i Abdullah bin Ömer, vahiy kâtibi Hazret-i Muaviye. (Radıyallahü anhüm.) Bu dört grup hısımdan birini sevmemek münafıklık alametidir, çünkü bir hadis-i şerifte, (Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali’nin sevgisi, bir münafığın kalbinde toplanmaz.) buyuruldu. (İbni Asakir) Baldız yabancıdır Sual: Benim amcam ve dayım, karıma; karımın halası ve teyzesi de, bana yabancı mıdır? CEVAP Evet, yabancıdır. Hattâ sizin abiniz, hanımınıza; baldızınız da size yabancıdır. Üveylerin evlenmesi Sual: Üvey ablamla üvey abimin evlenmesinde bir mahzur var mıdır? Yani annemin başka erkekten olan oğlu, babamın başka kadından olan kızıyla evlenebilir mi? CEVAP Evet, abinizin ana babasıyla ablanızın ana babası farklı olduğu için evlenmelerinde hiç mahzur olmaz. Sadece siz, annenizin veya babanızın üvey çocuklarıyla evlenemezsiniz. Çünkü ana veya babanızdan biri aynı oluyor. Aynı olunca sizin kardeşiniz oluyor. Üvey ablanızla üvey abinizin anası da, babası da ayrı olduğu için evlenmelerinde mahzur yoktur. Yani çocuklu dul bir erkek, çocuklu dul bir kadınla evlenirken veya evlendikten sonra, kızını kadının oğluyla veya oğlunu kadının kızıyla evlendirebilir. Gelin ebedî mahrem mi? Sual: Oğlu ölen erkeğe gelini, kızı ölen kadına damadı, hanımı ölen veya hanımını boşayan erkeğe kayınvalidesi, kocası ölen veya boşanan kadına kayınpederi mahrem midir? CEVAP Evet, bunların hepsi ebedî mahremdir.

 


40 YILLIK HOCAM VEFAT ETTİ.

 

😭40 YILLIK HOCAM VEFAT ETTİ.
#YEDIKITA DA KELÂM-I KADÎME HİZMET
💥😭#ALMANYA #BONN KUR'AN BÜLBÜLÜNE AĞLADI
💥🌷💥#ÖMRÜNÜ YERYÜZÜ MELÂİKELERİ MAKAMINDAKİ KUR'AN BÜLBÜLLERİNE ADAYAN CANIM HOCAM #MuhsinAkyürek
HAKK'IN RAHMETİNE KAVUŞTU .
Naaşı dün Bonn / Germany de eda edilen CENAZE NAMAZI nın ardından doğup büyüdüğü vatan toprağı #Aybastı #Ordu ya uğurlandı.
Kenan Evren'in Zulmünü icra ettiği yıllarda
Maarif mektebine giden talebelere yürekleri yakan davudî sesiyle Kur'an-ı azîmüşşan-ı #okur, Tecvîd ta'lîm ve tertil üzere #okutur
İsmiyle müsemmâ fem-i muhsin üzre kıraat ettiği kelâm-ı Kadîm vedahi ihlâs hatimleriyle
Ankara yolunda MKE (Makina Sanayii yakınındaki) CENNET bahçelerinde feyiz ve bereket hasıl olurdu.
🌷ARADAN 40 YIL GEÇSE KALBİMDESİN GÖNLÜMDESİN YÜREĞİMDESİN RUHUMDASIN AZİZ DAVA ADAMI MUHTEREM HOCAM.
Ne kadar Gazeteci ya da Televizyonculuk olsa da mecram; yol haritamda ya da diğer bir tabirle yol hareketimde onun rahle-i tedrisinde aldığım terbiye IŞIĞIM oldu.
🌷60 yıllık GÖÇ tarihine mührünü vuran Hocaların hocası sıfatıyla son nefes dahil ömrünü KELÂMULLAH'A ADADI .
KALBİNDEKİ GÜZELLİKLER İNSANA HİZMET İLE HAYAT BULDU.
🌷Ahiret Seyahatinde Sahib-i zaman (k.s) Refakatcin olsun Aziz ve Muhterem Hocam 😭
🌷H.z Allah C.C afv mağfiret ve RAHMET EYLESİN Kıymetli Hocam.
🌷Rasülüllah Efendimiz (s.a.v) Şefaatcin olsun
🌷Kabrindeki istirahatinin Cennet bahçelerinden bir bahçe olmasını niyaz ediyorum.
Çok muhterem Hoş tatlı sedası ve Vaazlarıyla bizlere güzel birer iz ve eser bırakarak aniden aramızdan ayrıldı
.😥🤲😥
Bizi sevenlerden 1 Fatiha 11 ihlas-ı Şerif okuyup ruhuna hediye gönderilmesini istirham ediyoruz.
Yüce Rabbimiz sevdikleri hürmetine afv mağfiret ve RAHMET EYLESİN
Başta 60 YILLIK GÖÇ tarihine manevî mührünü vurmuş İslâm Kültür Merkezleri #vikz müessesesine, Hocaefendi kardeşlerime , ve #Akyürek Ailesine TAZİYELERİMİ arzederim.
40 yıl önce gelip ilayı kelimetüllah istikametinde harcadığın ÖMÜR , ÖĞRETTİĞİN KELÂM-I KADÎM, DAVUDÎ SEDAN ,
Ebedî hayatında SADAKA-İ CARİYEN OLSUN CANIM HOCAM.
MAKAMIN ÂLÎ OLSUN MUHTEREM HOCAM.
Kabrindeki istirahatinin cennet bahçelerinden bir bahçe olmasını niyaz ediyorum 🌷🌷🌷




Burayı bilen varmı ? Nusaybinde bir yer ? Hz. Isa a.s. Jakub(Jacob) isminideki havarilerinden birinin açtığı medrese ve cami. Burada Dini, Tıbbi ve Theoloji(Mantık) ilmi verilen yer. Jakub 23 yaşında açmış burayı. Burası Nusaybin. Peygamberimize ilk Iman ve biat eden cinlerin geldiği yer. Hürmetler efendim. Allah o müslüman cinlerin ve Rabbimizin temiz kullarına rahmet ve mağfiret etsin. Şefaat sahibi kullarının şefaatlerine nail eylesin.

 


Erkeğe süt itibariyle haram olanlar: 1- Süt anası 2- Süt büyük anaları 3- Süt kızı, süt oğlunun ve süt kızının kızları, 4- Süt bacısı 5- Süt bacısının ve süt biraderinin kızları 6- Süt halası 7- Süt teyzesi Erkeğe nikah sebebi ile haram olanlar: Kaynanası, üvey kız, üvey anası, gelini

 


29 Kasım 2020 Pazar

MÜSLÜMANLARIN ANAYASASI


1- Hakimiyet kayıtsız şartsız Allah'ındır.
2- Yönetim sistemi Hilafettir.
3- Yasaklarını "Kur'an ve Sünnetten" alır.
4- ilk üç farklı değişmesi
teklif edilemez. !


Maşite hatunun imanı 😭😭😭..........Firavunun hazine işleriyle görevli bir veziri, bunun da Maşite adında bir hanımı vardı. Firavunun kızının dadılığını yapıyordu. Kendisi Musa aleyhisselamın dinine inandığı halde imanını gizliyor, ibadetlerini de gizli yapıyordu. Maşite hatun bir gün hamamda Firavunun kızının saçını tararken, tarak yere düştü. Tarağı yerden gayri ihtiyari besmele çekerek aldı. Firavunun kızı bu söze kızarak dedi ki: -Ey dadı! Bu nasıl sözdür. Benim babamdan başka tanrı mı vardır? Babamın adını değil de, bir başkasının adını nasıl söylersin? .-Evet yavrum Allah vardır. Hem yeri, göğü ve içindekileri yoktan var eden, seni beni, babanı ve bütün varlıkları yaratan bir Allah vardır. Firavunun kızı bu sözlere daha da kızarak dedi ki: -Seni babama şikayet edeceğim. Hak ettiğin cezaya çarptırılacaksın. Durumu babasına söyledi. Firavun Maşite hatuna dedi ki: - Sen benden başka bir tanrıya inanıyormuşsun. Söyle, benden başka yer yüzünde tanrı var mıdır? .- Ey Firavun sen de biliyorsun ki sen ilâh değil, âciz bir kulsun. Seni de yaratan Allah'tır. Sen fânisin, yok olacaksın. Fakat Allah ebedidir. Fâni değildir. Musa aleyhisselam da Onun Peygamberidir. Bu sözlere çok kızan Firavun onu hemen öldürmektense, her gün bir uzvunu keserek başkalarına da bir ders olmasını istedi. Önce tırnaklarını çektirdi. Saçından tavana asıldı. Kamçılarla vücudundan kan çıkıncaya kadar kırbaçlandı. Bunlara rağmen dininden dönmeyince,

Firavunun kini günden güne fazlalaşıyordu. Maşite hatunu bir ağaca bağlattı. Biri 5 yaşında, diğeri de 5 aylık olan iki kız çocuğundan büyüğünü karşısına getirerek şöyle söyledi: -Ey Maşite, beni tanrı olarak kabul edersen seni serbest bırakacağım. Maşite, yavrusunun acıklı hâline, bir de Firavunun hâline baktı. Sonra dedi ki: - Ben ancak bir olan Allah'a inanıyorum. Firavun eline geçirdiği bıçakla 5 yaşındaki yavrunun gırtlağını annesinin gözü önünde kesti. Kanını da Maşite'nin ağzına yüzüne sürdürdü. Sonra tekrar hiddetlenerek şöyle sordu: - Söyle, benden başka tanrı var mıdır?. - Allah birdir, Allah'tan başka ilâh yoktur. Bu sefer Firavun 5 aylık kundaktaki yavruyu getirmelerini istedi. Getirilen yavruyu annesine yaklaştırdıklarında saatlerdir süt emmeyen yavru, meme aramaya başladı. Maşite hatun önceki yavrusunun uğratıldığı akıbetini düşündü. İkinci yavrusunun da hunharca kesilmesine bir anne olarak dayanamayacaktı, kararını verdi. Firavuna Rabbim sensin diyecek, fakat kalben inanmayacaktı. Tam ''Rabbim sensin'' diyeceği sırada küçük yavru dile gelerek dedi ki: - Hayır anne, hayır! sabreyle! Rabbim sensin deme! İmanından asla dönme. Firavuna inanma! Benim için, ablam için, senin için, Allah'ın Cennette hazırlamış olduğu makamı görüyorum. O makamı, etrafında sana hizmet etmek için pervane gibi dönen hurileri de görüyorum. Firavun ve orada hazır olanlar bu sözü duydular. Tevbe edeceklerine daha da hiddetlenen Firavun, 5 aylık yavruyu da hemen boğazlattı. Fakat Maşite hatun ağlamıyor, gülüyordu. Kızının gördüklerini artık o da görüyordu. Ölümünün bir an evvel gelmesini arzuluyordu. Firavun, kocasıyla beraber Maşite hatunu ve yavrusunu kaynar kazanın içine attı. Fakat kini hâlâ yatışmamıştı.


H.Ş : ya âlim ol,ya talebe ol,ya dinleyenlerden olunuz yahut bunları sevenlerden olunuz, beşincisi olmayın yoksa helak olursunuz.(Teberani,Beyhaki)

çam KOZALAĞI macunu * Etkili bir balgam sökücüdür Öksürük - Bronşit - Astım * Nefes darlığına iyi gelir * Akciğerleri temizler Zararlı vücut vücuttan atar * Bağışıklığı arttırır * Kan misketini düzenler Gribal enfeksiyonlara iyi gelir

Sabah akşam ağızdan ve burundan tuzlu su Soğan suyu ve udi hindi kullanalım inşaallah Riskli kişiler 2 saatte bir kullanabilir Bir bardak suya 1 Damla kekik yağı içebilir

 Hocam kekik yağı tansiyonu etkilermi    Evet olabilir öyle bir risk varsa limonlu veya sirkeli suyun içine atılabilir

Lüzumsuz sözlerle meşgul olursak, kıymetli zamanlarımızı öldürmüş oluruz. Halbuki Allahü teâlânın azametini, yarattığı canlı, cansız şeyleri tefekkür etsek, büyük sevap kazanırız. Yahut kelime-i tevhid, salevat-ı şerife gibi tesbihleri söylesek hakkımızda daha hayırlı olur. Bunları söylemekle Cennette kıymetli hazinelere kavuşmak mümkün iken, dilimizi faydasız şeylerle meşgul ederek bu nimetlerden mahrum kalmak ahmaklık değil midir? Mubah ile meşgul olan kimse, günah kazanmazsa da, taat ile, ibadet ile meşgul olup büyük hazineden mahrum kalmamalıdır. Çünkü müminin sükutu tefekkür, bakışı ibret, konuşması taat olmalıdır. İnsanın en değerli sermayesi vakitleridir. Vaktimizi boş yere harcar, ahiret için azık hazırlamazsak, sermayemiz tükenmiş demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Boş ve faydasız işleri terk etmek Müslümanın güzel ahlakındandır.) [Tirmizi]

 


İblis moralsiz insanı gafil avlar ! Moraliniz hep huzurlu olsun Ehl-i Sünnet müdâvimleri 💐

 

7d