4 Nisan 2021 Pazar

tv, bilgisayar,vb. Kur’an dinlemek zararı bahis mevzuudur. Okuyan da çok fena zarar görür. Dinlemek de pek o kadar iyi değildir.

 Ehl-i Sünnet Hanefi

.................. Her zaman ve mekânda tv, bilgisayar-telefon, radyo, teyp gibi aletlerden Kur’an dinlemenin faydası bir yana zararı bahis mevzuudur. Çünkü bu bir aks-i sadâdır,yankıdır. “…Okuyan da çok fena zarar görür. Dinlemek de pek o kadar iyi değildir…”[ nakleden Ziya Sunguroğlu, Notlarım, s. 119] Tavsiye edilmiyor. Bu hususta Elmalılı Hamdi Efendi merhum da, A’raf suresinin 204. âyetinin tefsirinde şu açıklamalara yer veriyor: “Kıraat, bir ihtiyarî iştir ki, akıllı ve konuşan bir insanın ağzından çıkanı anlamaya ve anlatmaya yönelik bir maksat taşıyan sesli olarak okumak demektir. Akıllı olmayandan ve cansız varlıklardan çıkan seslere kıraat denilemeyeceği gibi, aks-i sadâdan yani sesin yankılanmasından meydana gelen şeye de kıraat denilemez. Bunun içindir ki, fakihler bir kıraatın yankılanmasından hâsıl olan yankıya kıraat ve tilâvet hükmü terettüp etmeyeceğini... ve mesela tilâvet secdesi lâzım gelmeyeceğini beyan etmişlerdir. Bir kitabı sessiz olarak okumaya kıraat denilemeyeceği gibi, çalan veya çınlayan, yankı yapan bir sesi dinlemek de kıraat değildir, bir çınlamayı dinlemektir. Kur’an okuyanın sesini aksettiren gramofondan (teyp, bilgisayar, tel., tv) veya radyodan gelen sese de kıraat denilemez. Bunun gibi sesler bir kıraat değil, bir kıraatın yankısı ve yansımasıdır; bunlara susup dinleme emrinin hükmü terettüp etmez." [Hak Dini Kur’an Dili, Eser Kitabevi, İstanbul, 1971, 4, 2361]

...........yurtlarda mescit olarak kullanılan bir katta cemaatle namaz kılınırken, bu kat cemaati almadığı takdirde, alt veya üstten bu kata bitişik katlarda duran cemaatin, müezzinin tebliği ile imamın intikallerinden (ara tekbirlerden) haberdar olmaları / duymaları halinde, imama uymaları sahihtir. İmamı veya imamı görenleri görmeleri, âdap bakımından güzel olmakla beraber, şart değildir. Ses bağlantısının kesilmesi durumunda ise, imamın hareketlerinin takip edilememesi sebebiyle imama uyanların namazları bozulur. [İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtâr, 1, 369-370, 394; Abdurrahman el-Cezîrî, Kitâbu’l-Fıkhi ale’l-Mezâhibi’l-Erbea, 1, 415] imamın sesinin cemaate ya müezzin ya da başka bir kimse tarafından ulaşması gerekir. İmamın sesi ulaşmazsa cemaat neye göre imama uyacak..? Öyle değil mi? Binaenaleyh herhangi bir sebeple imamın sesi kesilip, cemaat de imamı takip edemiyorsa, imama uyma özelliği kaybolmuş demektir. Dolayısiyle iktida da namaz da sahih olmaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder