“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
1 Temmuz 2019 Pazartesi
İnsanlara Öğretmek İçin İlimden Bir Meseleyi Öğrenen Kimseye, Yetmiş Sıddîk Sevâbı Verilir. [Hadîs-i Şerif İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn.]
Düşünmeden Konuşmak, Nişan Almadan Ateş Etmeye Benzer. [R. Digest]
PÖÇ KEMİĞİ EĞİLMESİNİ VE BATMASINI NASIL DÜZELTİRİZ Parmağınızla arkadan uyluk kemiğinizi bulun derinin altından parmağınızı uyluk kemiğinixi geriye doğru güçlüce çekin kırt sesi duyarsınız işte o zaman işlem tamamdır felç riski yüksek ameliyattanda kutulursunuz 15 gün oturmayın simitle oturun pöç değmesin şifa olsun saygılar M.ulaş
30 Haziran 2019 Pazar
Hz. Aişe Ra.: Efendimiz (s.a.v.) hazretleri dua ettikler zaman, iki avucunu birleştirir ve elinin içlerini yüzüne taraf tutardı.
"Ayetü'l-Kürsi'nin Fazileti"
Âyetül'kursî müminin sigortası gibidir!
Âyetül'kursî müminin sigortası gibidir!
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
"Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."
"Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."
"Bu ayet-i kerime (Ayetü'l-kürsi) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Ali! Onu, (ayetü'l-kürsi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir ayet inmedi."
Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular:
"Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim:
"Kim, Ayetü'l-Kürsiyi her farz namazın arkasından (hemen) okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Buna ancak sıddıklar ve abid olan kişiler devam edebilirler. Kim yatağına gireceği zaman, Ayetü'l-Kürsi okursa, Allahü Teâla Hazretleri onun kendisini, komşularının komşularını ve çevresinde bulunan evlere emniyet verir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinlerden Korur"
Muhammed bin Übey bin Ka'b O'da babasından rivayet etti. Babası kendisine haber verdi.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Ve ona sordum:
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
O: "Cinim!" dedi.
"Elini bana uzat dedim."
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Kendisine sordum:
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinler bilirler, onların içinde benden daha şiddetlisi yoktur."
Ona yine sordum:
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
O:
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
Babam ona sordu:
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
O:"Bakara süresinde olan şu ayeti Kerime:(Ayet ül-kürsiyi.) Kim bu Ayeti akşamleyin okursa, sabaha kadar bizden korunmuş olur. Ve kim bu ayeti sabahleyin okursa akşama kadar bizim zararımızdan korunmuş olur." dedi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinni Ağaçtan İndirdi"
Rivayet olundu. Adamın biri bir ağaç veya hurma ağacına geldi. Orada bir hareket (ses) işitti. Adam seslendi. Adam Ayetü'l- Kürsi okumaya başladı. Bunun üzerine şeytan ağaçtan inip onun yanına geldi.
Adam şeytana (cine) sordu:
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
Şeytan:
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
Cinlere kıtlık isabet etmesi
Sahabelerden Zeyd bin Sabit (r.a.) hazretleri kendisine ait olan bir duvara cıktığında, orada gürültü ve kargaşa sesleri işitti.
Zeyd bin Sabit (r.a.) sordular:
"Nedir bu?"
"Nedir bu?"
Cinlerden bir adam cevap verdi:
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
Zeyd bin Sabit (r.a.):
"Evet!" dedi.
"Evet!" dedi.
Ve sordu:
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
Cin:
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
Ayetü'l-Kürsi'nin Faydaları
Evet, Ayetü'l-Kürsi, cinlere karşı kendisinden istifade edilen ve yardımı görülen ayetlerin en büyüğüdür.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Mesela: Şehvet ehli, zevk ve sefa'ya dalanlar, kötülükleri dinleme erbabını, saz ve caz ehlini, zulüm ve gazap ehli (ve onların arkalarında gidenler) için de faydalıdır. Sıdk (samimi bir kalp ve iyi niyetle) bunların üzerine okunduğu zaman faydası görülecektir.
(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:66-67-68-69-70-71)
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]
BİR İNSANI NASIL TANIRSINIZ..?
• Lokman Hakîm Hazretleri oğluna şöyle nasîhatte bulundu:
“Oğlum! Üç şey, ancak üç zamanda bilinir:
Yumuşak huylu insan ancak öfkelendiği zaman bilinir,
Şecâat ve cesâretli insan ancak harp zamanında bilinir,
Gerçek kardeş de ancak ihtiyaç zamanında bilinir.”
Bir kişi, Tâbiîn’den bir zâtı yüzüne karşı övünce o zât:
“Ey Allâh’ın kulu! Beni neden methediyorsun? Öfkelendiğim zaman beni gördün de ağır başlı, halîm, selim biri olarak mı buldun?” demiş. O kişi: “Hayır.” demiş.
“Yoksa benimle bir yolculuk yaptın da benim yolculukta güzel ahlaklı biri olduğumu mu gördün?” demiş.
“Hayır” demiş.
“Peki, bana bir şey emânet ettin de benim güvenilir biri olduğumu mu anladın?” deyince adam:
“Hayır.” demiş. Bunun üzerine Tâbiîn’den olan zat:
“Yazık sana! Bir kimseyi şu üç hususta tecrübe etmeden; tanımadan onu methetmek doğru olmaz.” buyurmuş. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
/ FAZİLET TAKVİMİ Cumartesi-29-Haziran-2019
TIBB-I NEBEVÎ: Peygamberimizden Tavsiyeler
“Yemekten önce ve sonra (parmak ucu ile) biraz tuz alınız.”
“Tuz, yenilen yemeği insanın içine sindirir, aklı artırır, alaca ve uyuz hastalığını insandan giderir.”
Dine uygun yaşamak ve dine hizmet etmek için dünyalık istemeli. Dünyalık, başka bir şey için istenmez.
* İnsanlar çeşitli vasıtalara binip gidiyorlar. Müslüman ne kadar bahtiyardır ki mescidden geçen, camiden geçen vasıtaya biniyor. Ve bu vasıtaya müslümanlar abdesti ile biniyor, imanı olanlar biniyorlar. Tabii ki vasıta menziline giderken hepsini birden götürür. Sen ehilsin, sen naehilsin, sen asisin, sen evliyasın, sen fâsıksın demezler, madem ki vasıtanın içindeler, hep beraber Cennete doğru giderler. Yeter ki, iman doğru olsun. İş, o vasıtayı bulup, o vasıtaya binebilmek.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)