1 Temmuz 2020 Çarşamba

Dünyalık menfaatlar uğruna dilsiz şeytan olmaya namzet ve bu durumundan rahatsızlık duymayan insanların çokluğu düşündürücü olduğu gibi bir o kadar da üzücü.

namaza şeytan nasıl karışır ! çarşıda pazarda üzeri İngilizce yazılı tişörtler, gömlekler satılıyor. Vatandaş da bunları alıp sırtına geçiriyor. Burada dikkate almamız gereken husus bu yazıların bazılarının çok da hoş şeyler olmadığıdır. Namaza duran bir delikanlının üzerinde şeytan yazılı tişörtleri almayın ne yazdığına bakın bir biraz duyarlı olalım arkadaşlar ...

‎Salih Kozan‎ - İhvani Paylaşım Platformu

Rabbim inşallah kemgozlu insanların hidayet bulması mümkün ise hidayet versin inşallah

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Efendimiz a.s. şöyle buyurdular (Hoşa giden bir şeyi görünce, "Mâşâallah la kuvvete illa billah" denirse o şeye nazar değemez.) [Beyheki, İbni Sünni] Hadis- Şeriflerden İnciler'

KIRALIN SOFRASINA OTURAN ALİMİN FETVASINA İTİBAR EDİLMEZ..!

Tefsir-i Kebirden: “Eûzü billâhi” demek, yaratılmışları terk edip Yaratan’a yönelmek “Cümle hayırları ihsan eden ve bütün âfetleri def eden Allahü Teâlâ’ya sığınırım” demektir. Zira “Allah’a sığının” kavl-i celîli kulu yaklaşmaya ve sığınmaya dâvettir.


Sığınmak, aczini kabul etmektir; acz ise bütün makamların sonuncusudur.

İmam-ı Gazâlî Hz.’ne:

–İlim, ahlâk ve edep yönünden yükselmek için ne yapalım? denildi:

–Önce kibri terk et, sonra kibri terk et, en son yine kibri terk et, buyurmuştur.

H.Ş.: “Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.”

Eûzü okumak, aczini ve kusurunu kabul edip varlığından sıyrılmak, Yaratan’a sığınmaktır. Mevlâ kendisine sığınanı himâye eder, onu düşmana (şeytana) teslim etmez.

İnsan oğlu nereden, nasıl, hangi yolla ve niçin bu âleme getirildiğini, kimin getirdiğini, yaratılışındaki hikmeti bilmezse, şeytanın kovulmasına sebep olan kibir ve gurura düşer de içi boş buğday başakları gibi burnu yukarıda olur, bunlardan harman olmaz. gururlu kişilerden de fayda umulmaz. Çünkü öyleleri nefsin tesiri altında kendini beğenip hakkı görmez, kötülüğe meyleder, aslâ felâh bulmazlar.

H.Ş.: “Eûzü okuyarak günah kapılarını kapayın. Besmele okuyarak tâat kapılarını açın!”

Fâtiha-i Şerîfe tefsirinde Molla Fenârî Hz.:

Şeytan, Allahü Teâlâ’nın rahmetinden uzak olmuş, demektir. Şeytandan murat, İblis ve ona bağlı olanlardır, demiş...

İmam-ı Câfer-i Sâdık K.S.: “Kur’an-ı Kerim okumak için eûzü çekmenin zarûreti ve hikmeti odur ki, insanın dili yalan, gıybet ve kovuculuk gibi şeylerden bazen kirlendiğinden Hak Sübhânehû ve Teâlâ, eûzü ile emir buyurdu ki, lisan temizlenip, kudsî olan Kelâm-ı İlâhîyi okumaya hak kazansın,” diyor.

Bâzı büyükler, “Eûzü çekmek: “Hakka manî olan muzır yaratıklardan; Rabbü’l- âlemîn’i görmeye, hakîkate ermeye mânî olan şeylerden ve; hayâl, gaflet ve şehvet gibi kalbi kaplayan musîbetlerden Allah’a sığınırım,” diye mânâ verdiler.

30 Haziran 2020 Salı

uyurken ağızdan salya akması uykuda sıçramak dişlerigıcırdatmak terlemek vücutta kurt veya parazit olduğunu gösterir özerlik tohumu tavsiye allarjisi olan kullanmasın BESMELE

BESMELE
H.Ş.: “Hayırlı bir işe besmeleyle başlanmazsa, muvaffak olunmaz, neticeye erilmez, noksan ve kusurlu olur.”
Âile ocağında vâlide ve ninelerin verdiği ilk dînî terbiye “Bismillâhirrahmanirrahîm” dir. Yemeye, içmeye, yatmaya, kalkmaya... Hâsılı Dîn-i Celîle uygun her harekete besmele ile başlamayı öğretirler, onu unuturlarsa ikaz ederlerdi.
Bir işe besmeleyle başlamak âdet değil, ibâdettir; zira, Resûlullah’ın emridir. Resûlullah’ın emri ise, emr-i İlâhîdir.
Meşrû olan her hal ve harekete Allah’ın ismi ile başlamak, ilâhî yardıma vesile olup iyi niyet ve ciddiyetle tâkip edilirse, netice güzel, faydası büyük olur. Bu îtibarla her Müslüman’a, Besmele-i Şerîfe'yi ciddiyet ve ehemmiyetle tavsiye etmek Dîn-i Celîlin emridir.
Bismillah’da: Allah ism-i celîli; kahır, kudret ve yüce şâna işârettir. Bu ism-i şerîften sonra, Rahmân ve Rahîm ism-i şeriflerin zikri; Allah’ın rahmeti gazabını geçtiğine delildir. Bunun için, besmeleyle başlanan işte rahmet ve bereket hâsıl olur.
*Nuh A.S. tûfanda gemiye girdiği zaman:
“Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne Rabbî le gafûrürrhîm = Onun yürümesi de, durması da Allah’ın ismiyledir. Muhakkak Rabb’in affedici ve çok merhametlidir,” (Hûd, 41) âyet-i celîlesini okudu, selâmet buldu. Bu ise Besmele-i Şerîfe’nin yarısıdır. Ömrünün sonuna kadar Besmele-i Şerîfenin tamamı ile ünsiyet eden kimse her felâketten selâmet bulur.
*Hz. Hâlid R.A.’e birkaç Mecûsî:
–İslâm davası edersin; bir delil göster de iman edelim, dediler.
Hz. Hâlid, bir miktar zehir getirip besmele ile içti ve hiç zarar görmedi. Mecûsîlerin hepsi de Müslüman oldular.

İsa A.S. bir kabristandan geçerken azapta gördüğü kişiyi, dönüşte kurtulmuş görünce, hikmetini Cenâb-ı Hak’tan niyaz etti. Hak Teâlâ:
“Bu kişinin vefat ettiğinde âilesi hâmileydi. Çocuğu dünyaya geldi, büyüyüp mektebe gitti. Besmele-i Şerîfe’yi öğrendi. Evlâdı yerüstünde ism-i celîlimi okurken, yerin altında babasına azap etmeyi şân-ı ulûhiyetime lâyık görmeyip affettim,” buyurdu.
*Habeş kralı, Hz. Ömer’e R.A.:
–Bir büyük derde tutuldum: devâ gönder, diye yazdı. Hz. Ömer bir külah içine Besmele-i Şerîfe yazıp gönderdi.
Kral bu külahı başına koyunca ağrı kesilir, çıkardığında tekrar gelirdi. Bunda ne var diye baktığında Besmele-i şerîfeyi gördü.
Besmelenin (B)’si, Rabb’imizin “Birr” ism-i şerîfinden alınmış olup, “İhsan edici” mânâsınadır. Cenâb-ı Hak, dünyada kullarına nice nîmetler ihsan ettiği gibi âhrette de cemâl-i ilâhîsini göstermekle ikram edecektir.
Besmelenin “Sîn”i “Semî” ism-i şerifinden alınmıştır; “Allahü Teâlâ Arş-ı Âlâ’dan yerin altına kadar kullarının duâlarını işitir” demektir.
Besmelenin kerâmeti saymakla bitmez.
Hadîs-i şerifler:
*Abdest alırken besmele çeken kimsenin amel defterine, melekler, abdesti bitirinceye kadar sevap yazarlar.
*Besmelesiz abdest alan kişinin, sâde yıkanan yerleri temiz olur. Besmele ile alırsa bütün beden temizlenir ve kalbi gafletten, bidat ve dalâletten pâk olur.

*Gemiye binerken “Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne Rabbî legafûrürrahîm” de, selâmet bulursun ve senin için gemiden çıkıncaya kadar sevap yazılır.
*Besmele-i Şerîfe’yi öğrenen çocuğun anasına, babasına, hocasına ve kendisine cehennemden âzat beratı verilir.
*Ehline yakın olurken besmele oku! Gusül edinceye kadar amel defterine sevap yazılır. O sebepten çocuk olursa, nefesleri adedince ve onun zürriyetinden kimse kalmayıncaya kadar cümlesinin nefeslerince sevap yazılır.
*Hayvana binerken “Bismillâhi ve billâhi” de! Her adımınca sevap yazılır.
*İnsanoğlu soyunurken besmele çekse, cin taifesi ile kendisi arasında perde olur. Besmele âhrette de zebânilerle kul arasında perdedir.

Şeytanın askerlerine karşı bütün imkanlarımız ile savaşacağız. Peygamberimizin buyurduğu EHL-İ SÜNNET üzere yaşayacağız. Sapık fırkalar mutlaka olacaktır ancak biz kaç kişiyi kurtarabilirsek ve kaç kişinin imanının muteber olmasında vesile olabilirsek onu kâr bileceğiz… Durmadan, bıkmadan, yorulmadan mücadeleye devam edeceğiz…

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'Eshab-1 kiramın istisnasız hepsini çok sevmeliyiz. Hepsi Cennetliktir. Allahü teala, hepsinden razı olduğunu ve hepsine Cenneti vaad ettiğini Kur'an-ı kerimde açıkça bildirmektedir. Peygamber efendimizin yolunu bütün dünyaya onlar yaydı. Onlar Peygamber efendimizin cemaatidir. Ehl-i sünnet vel- cemaat demek, Peygamber efendimizin ve Eshab-l kiramın yolu demektir. Eshab-ı kiramın bildirdiği yol, Peygamber efendimizin yoludur. Ο1 40'