2 Temmuz 2020 Perşembe

"Ekâbir-i evliyadan AbdülKadir-i Geylani Hz'leri tasavvufa girdiği ilk zamanlar ibadet etmek için bir nehir kenarına gider.kulun Allaha en yakın olduğu secde mahalline gider ve cenabi-ı Allaha dua etmeye başlar.o sırada yukardan bir ses gelir "ey Abdulkadir ben senin rabbinim kalk sana tecelli edeceğim der.o anda etrafında ne kadar ağaç bitki hayvan varsa hepsi secdeye kapanır.Abdulkadir-i Geylani hz'leri düşünür ki ses yukardan geliyo Hz Allah gökte değildir her yerdedir.Aldırış etmez ve ibadetine devam eder.bu hal üç defa tekrar eder.bunun üzerine Abdulkadir-i Geylani hz'leri bunun şeytan olduğunu anlar ve ey mel'un sen benim Rabbim değilsin defol git der.bunun üzerine gökten yere simsiyah bir şeyler parça parça dökülür.o seytandir.ve söyle der " ilminin bereketi ile şerrimden kurtuldun"..etraftaki secdeye giden ağaçlar ve bitkiler şeytanın yardımcılarıymış.o Allah dostunu sapıtmak yoldan çıkarmak için şeytana yardıma gelmişler.Hz Allah bizleri şeytan'dan şeytanın avânelerin'den ve şeytanlaşmiş insanları şerrinden bizleri korusun.böyle bir hal bizim başımıza gelse şeytan bizi kolayca kandırır.hemen derizki ben erdim evliya oldum.HafazanAllah Neûzü billêhi..." Bugün ise o şeytan bağzı medyatik hoca görünümlü kişilerin suretine bürünüp icraatine devam etmekte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder