6 Temmuz 2020 Pazartesi

Fırka-ı Naciye, kurtuluşa eren, ahiretteki her türlü azabtan beraet ederek, necatını, kurtuluşunu eline alan topluluk, zümre demektir ki, bunun bir adı da Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaattir. Diğer bir ifade ile Fırka-ı Naciye, Kur'an-ı Kerîm'in hükümlerini kabul ve tasdik etmekle onlara uyan, Hz. Peygamberin ve O'nun büyük Ashâbının yolunu aynen takip eden büyük topluluk, Cemaat demektir. Hz. Peygamber (s.a.s) Ebû Hureyre'den rivayet edilen bir hadislerinde: ".... Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, kurtuluşa eren fırka (Fırka-ı Naciye) dışında kalan yetmiş iki fırka Cehenneme gidecektir", buyurmuşlardır. Ayrıca bu türden olan hadislerin devamında sahabîlerin, Fırka-ı Naciye'den sormaları üzerine Hz. Peygamber SAV. Fırka-ı Naciye'yi: "Benim yürüdüğüm yola ve bu yolda beni takip eden ashabımın yoluna uyanlardır." diye tarif etmiştir. İşte Yüce Allah'ın Resulü Sevgili Peygamberimizin ashabının yoluna uyanlara "Sünnet ve topluluk mensubları" anlamında Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat" denilmiştir.. Peygamberimiz s.a.v.'in sünnetine ve Ashâbının yoluna bağlı olan ve onların izlediği dini yol ve metodu benimseyenlerdir. Kitap ve Sünnet üzerinde ittifak etmiş, ihtilâf ve tefrikadan sakınmış, dinde münakaşaya sebep olan hususlarda aklı değil, Kitap ve Sünneti kaynak alan, nassları esas kabul eden topluluk. Hz. Peygamber s.a.v.'in sünnetine tâbi olanlara Ehl-i sünnet; onun sahâbîlerini âdil kabul ederek onların din hususundaki metodunu takip edenlere de Ehl-i cemaat ikisine birlikte "ehl-i sünnet ve'l-cemaat" denilmiştir.

Görüntünün olası içeriği: yazı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder