HER NAMAZI BİTİRİNCE NEDEN
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm. DERİZ.!
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâze'lcelâli ve'l-ikrâm. DERİZ.!
Eskiden beri Mekke’deki hanîf ve zâhitler, recep ayında inzivâya
çekilirlerdi. Her biri, Mekke’nin 3 mil (bir saat) kuzeyinde Nûr
Dağı’nda bir köşeye çekilir, tefekküre dalardı..
Mekke’ye yaklaşık 5 km. mesafede bulunan Hira (Nur) dağında inziva dönemi başlar. 860 m. yüksekliği olan bir dağdır, Hira… Hemen dikkati çeken tuhaf bir görünüşü vardır. Çevresindeki diğer tepelerden kolaylıkla ayırt edilebilen Hira’nın tepesindeki inziva mağarası ise üst üste göçmüş kayalardan oluşmuş küçük bir kubbeli kovuktur. İçi,
bir insan boyunda yüksekliğe ve aynı ölçüde bir genişliğe sahiptir. Ve mağaranın içinde ancak yüz Kâbe’ye dönük olacak şekilde oturulabilir.
Efendimiz (s.a.v.)Bazen, bugün “İcabe mescidi” olarak bilinen ve yarı yolda kalan bir yerde buluşup, hasret giderirler. Hatta bazen O’nun azığını Hz. Hadice bizzat Hira’ya kendi taşır ve o da birkaç gün O’nun mağarasının
yakınına kurduğu bir çadırda kendi inzivasına çekilir.
Hz. Hatice Vâlidemiz, muhterem eşi Hira Mağarası’na inzivaya
çekildiğinde, emrinde çok sayıda hizmetçi olmasına rağmen yemeğini bizzat kendisi götürürdü. (5 yıl). Peygamber Efendimiz (sav) de Hz.
Hatice Validemizin geleceğini hisseder, dağın eteklerine kadar iner onu karşılardı. Zira Hira Mağarası’na çıkan yolun meşakkatini bilir ve
değerli eşine kıyamazdı.
çekilirlerdi. Her biri, Mekke’nin 3 mil (bir saat) kuzeyinde Nûr
Dağı’nda bir köşeye çekilir, tefekküre dalardı..
Mekke’ye yaklaşık 5 km. mesafede bulunan Hira (Nur) dağında inziva dönemi başlar. 860 m. yüksekliği olan bir dağdır, Hira… Hemen dikkati çeken tuhaf bir görünüşü vardır. Çevresindeki diğer tepelerden kolaylıkla ayırt edilebilen Hira’nın tepesindeki inziva mağarası ise üst üste göçmüş kayalardan oluşmuş küçük bir kubbeli kovuktur. İçi,
bir insan boyunda yüksekliğe ve aynı ölçüde bir genişliğe sahiptir. Ve mağaranın içinde ancak yüz Kâbe’ye dönük olacak şekilde oturulabilir.
Efendimiz (s.a.v.)Bazen, bugün “İcabe mescidi” olarak bilinen ve yarı yolda kalan bir yerde buluşup, hasret giderirler. Hatta bazen O’nun azığını Hz. Hadice bizzat Hira’ya kendi taşır ve o da birkaç gün O’nun mağarasının
yakınına kurduğu bir çadırda kendi inzivasına çekilir.
Hz. Hatice Vâlidemiz, muhterem eşi Hira Mağarası’na inzivaya
çekildiğinde, emrinde çok sayıda hizmetçi olmasına rağmen yemeğini bizzat kendisi götürürdü. (5 yıl). Peygamber Efendimiz (sav) de Hz.
Hatice Validemizin geleceğini hisseder, dağın eteklerine kadar iner onu karşılardı. Zira Hira Mağarası’na çıkan yolun meşakkatini bilir ve
değerli eşine kıyamazdı.
Yine bir gün, Hz. Hatice Validemiz, Efendimiz (sav)’i her zaman olduğu gibi damda beklerken yakınları: “Ey Hatice neden böyle yapıyorsun,
hava çok sıcak, yaşlı vücudun yorgun düşecek.”dediler. O da “Benim efendim güneşin altında iken ben gölgede duramam.” diyerek eşler arası muhabbettin, bir olmaklığın ne manaya geldiğini bizzat yaşayarak göstermiştir.
hava çok sıcak, yaşlı vücudun yorgun düşecek.”dediler. O da “Benim efendim güneşin altında iken ben gölgede duramam.” diyerek eşler arası muhabbettin, bir olmaklığın ne manaya geldiğini bizzat yaşayarak göstermiştir.
(Rivayet Olnur ki) Bir gün Peygamberimize daha paygamberlik gelmezden
önce, yine Hadice annemiz yemek getirdiğinde
önce, yine Hadice annemiz yemek getirdiğinde
Peygamberimiz:
- Müjdeler olsun ey Hadice , senin bu yaptığından Hz.Havva Annemiz çok memnun oldu ve Allah sana selam söyledi deyince;
Çok zeki olan Hadice validemez, (sen de Allah a selam söyle dese
olmayacak) en uygun olanını şu şekilde söyledi:
- Müjdeler olsun ey Hadice , senin bu yaptığından Hz.Havva Annemiz çok memnun oldu ve Allah sana selam söyledi deyince;
Çok zeki olan Hadice validemez, (sen de Allah a selam söyle dese
olmayacak) en uygun olanını şu şekilde söyledi:
"Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze'lcelâli ve'l-ikrâm. (Allah'ım sen selamsın. Selamet de sendendir.
Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)" derdi.
Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)" derdi.
İŞTE HER NAMAZI MÜTEAKİP HADİCE VALİDEMİZİN DEDİĞİNİ
TEKRAR EDİYORUZ... ALLAH SON NEFESİMİZE KADAR ZİKRİNDEN ACİZ BIRAKMASIN... ÂMİN
TEKRAR EDİYORUZ... ALLAH SON NEFESİMİZE KADAR ZİKRİNDEN ACİZ BIRAKMASIN... ÂMİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder