“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
21 Eylül 2020 Pazartesi
EMÂNET VE EMNİYET Emânete riâyet büyük bir fazîlettir. Binaenaleyh insan; emin, güvenilir olmalıdır. Emânete hıyânet edenler, hâin olanlar ise bu kötü hâlin cezasını er geç görürler. İnsanlar, Allâh’a ve kullara karşı emânetlerini ne kadar güzel muhâfaza ederler ve emânete ne derece riâyet edebilirlerse o nisbette kıymet ve iyiliklerini, doğruluklarını artırmış bulunurlar. Emânetler; gerek Allâh’a ait haklara ve gerek kullara ait haklara, diğer tâbirle gerek umûmî ve gerek husûsî hakların hepsine şâmildir. Emniyet (itimad) ise, şehirlerin mâmur olmasının ölçüsü ve insanların refâhının baş sermayesidir. Emniyet olmayan bir memleket, zâhirde ne kadar mâmur ve süslenmiş olursa olsun hakîkatte harâbdır. Mal, can ve ırzda emniyetin yok olması insanlık âleminin başlıca düşmanıdır. Emniyetsizlik yüz gösterince dostluk ve insaf yok olur. Vaktiyle İstanbul’da, Bahçekapısı’ndan Zindankapısı’na varıncaya kadar Müslümanların bakkal, dükkân ve mağazaları vardı. Bunların muâmelelerinde, alış verişlerinde ve sâirede emniyete muhâlif bir hâl ve hareketleri görülmez, aralarında bir anlaşmazlık ve davaları olmazdı. Her sene, Ramazân-ı şerîfe on-on beş gün kaldığında dükkânlarına mürâcaat eden fakirlerden, bir kilodan aşağı erzak için para almazlar ve birbirlerine hürmet ve riâyette kusûr etmezlerdi. İçlerinde dirhem, terâzî ve sâirede küçük bir hîlesi görünen kalfa ve çıraklarını derhal cezalandırırlar, îcâbında meslekten men ederlerdi. Sabahleyin birine bir müşteri geldiğinde eğer kendisi siftah etmiş ise “İstediğiniz şeyin daha iyisi şu karşıki dükkânda bulunur” diyerek müşteriyi henüz siftah etmemiş komşularına gönderirlerdi. Bu zâtların o güzel halleri ne kadar övülse azdır. Bunlar, hep doğruluk ve emniyet sayesinde idi. Sonra yerlerine gelenler emniyeti suistimal ettikleri için işleri bozulup hepsi perişan oldular. İşte emniyeti muhâfaza edememenin ve suistimalin netîcesinin ne olacağına bu büyük bir numûnedir. İbret alan aldanmaz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder