21 Eylül 2020 Pazartesi

KOMŞU KOMŞUYA SESLENİRKEN DAHİ ZİKİR EDERDİK BİZ... “Hu Hu” diye seslenirdik komşumuza... “eyvallah” dilimizin pelesengi idi… “Hay”dan gelip “hu”ya giderdik… “Hay ,Hay” Efendim ! diye kabul ederdik tekliferi… “ALLAH,ALLAH,ALLAH,ALLAH ” diyerek şehadete koşardık Tuna boylarında… “ALLAH ALLAH ”, “Sübhanallah”, “ALLAHu ekber “ idi hayretlerimiz. Şimdilerdeki gibi “Vaaaauuv” diye yada “ohaa” diye gayri müslim kırması çığlıklar atmazdık. “Tövbe estağfurullah” “fesubhanallah” zikri anlatırdı kızgınlığımızı. “Aman ALLAHım” derdik “oh my god” girmeden dilimize … “Salavat” anlatırdı bazen yanlış bir iş yapıldığını… “Neûzubillah” çekmek idi istemediğimiz bir şey görünce zikrimiz… “Bismillah”ile başlarlardı her hayrın başı . “Hay ALLAH ” iyiliğimizi vermeye devam edeydi … “ALLAH ALLAH İllallah , Muhammedun Resulullah” sonrası derdik alkışlarla yiğitlere “maşallah” “Ya sabır” öfkemizin ilacı idi …. “Hasbünallâhü ve ni’mel-vekîl!” diyerek ALLAH’ı “vekil” ederdik çaresiz kalınca… “Ya Şafi” dokunurdu yaramıza merhemden evvel … “İnna lillah” ayeti teselli ederdi geride kalanları… “Hak’ka yürürdük” eskiden ölmezdik biz … “Bu da geçer ya hû!”, “Vazgeç ya hû!”, “Hoş gör ya hû!” hatları süslerdi Tekke ve zâviyelerin iş yerlerimizin duvarlarını, psikiyatrik ilaçlarlar dünyamıza girmeden… -Velhasılı kelam !“eskiden yaşarken zikrederdik , şimdi zikrederken bile o hali yaşamıyoruz”… O güzel hallerimize tekrar dönmemiz ve yaşamamız dileği ile..selamün aleyküm okuyana aleyküm selam inşALLAH amin anlayana.

 

........Safer ayı, Hicrî-Kamerî takvimimizde senemizin ikinci ayıdır. Akîdesi (inancı) bozuk bazı gâfil insanlar, bu mübârek ayı uğursuz telakkî ederler. İslâm inancında aylar ve günlerin bazılarına uğursuzluk isnadı, kat’iyyen caiz değildir. Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat akîdesinde böyle şeyler yoktur. Sadece bazı aylar, günler ve geceler eşref (daha şerefli, daha aziz, daha muhterem)dir. Bu itibarla Safer ayına da “Saferu’l-hayr” ismi verilmiştir. Bu ayın son Çarşamba gecesi veya (14 ekim) gündüzü, âfât-ı semâviye ve araziyeden mahfuz kalmak (korunmuş olmak) için, iki rek’at namaz kılınır. Her rek’atte 1 Fatiha, 11 İhlâs-ı şerif okunur. Namazdan sonra; 11 istiğfar ile 11 Salât-ı Münciye (Salâten Tüncînâ) okunur ve dua edilir. [Dikkat: Evinizde-büronuzda Fazilet takvimi bulundurursanız, bu bilgilere zamanında ulaşırsınız. Umumiyetle bir gün öncesinde uyarı ve bilgilendirme yazısı vardır.] .Evliyanın büyüklerinden Ferîdüddîn Şekergenç (k.s.) hazretleri Hâce Muînüddîn'den (k.s.) naklediyor, diyor ki: "Her sene gökten yere 320 bin belâ iner (kazâ-kader anlamında). Bunların hepsi de Safer ayının Son Çarşamba'sında vâki olur".O bakımdan senenin en zor geçen günü o gün olur. İşte yukarıda tarif olunan Son Çarşamba ( 14 ekim) Günü Namazını kılanlar, bu belâlardan mahfuz olurlar.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder