23 Eylül 2020 Çarşamba

“KURBANIN HER BİR UZVU, SAHİBİNİN HERBİR UZVU’NUN ATEŞTEN FİDYESİDİR”... Efendimiz (s.a.v) birgün çok güzel ve boynuzlu bir Koç kurban etti ve buyurdu ki; “Allah’tan başka ilah yoktur (Allahu Ekber!) benim cidden namazım, ibadetlerim, hayatım, Ölümüm, hep alemlerin Rabbi olan Allah içindir. Şerîki/ortağı yoktur Onun. Ben bununla emrolundum ve ben müslimlerin evveliyim.” Sonra kurbanı kesti ve buyurdu; “Bunun kılı ve yünü, benim kılımın ateşten fidyesi dir. Bunun derisi, benim derimin ateşten (kurtuluşuna) fidyedir. Bunun kanı,benim kanımın ateşten fidyesidir. Bunun eti Benim etim in ateşten (kurtuluşuna) fidyedir. Bunun kemikleri, benim kemiklerimin ateşten (kurtuluşuna) fidyedir. Bunun damarları benim damarlarımın ateşten (kurtuluşuna) fidyedir.” Sordular: Yâ Resülallah (s.a.v) Afiyetler olsun Bu sadece size mi mahsustur? Efendimiz (s.a.v) buyurdu: “Hayır! Bu bütün ümmetim içindir. Tâ Kıyamet saatine kadar yeryüzüne gelecek olan bütün ümmetime mahsustur. Bunu Cebrail (a.s) Allahü Teala azze ve celle Hazretleri’nden bana haber verdi buyurdular. (Ruhul Beyan tercümesi cilt: 8 sayfa 35 – 36)

 

10s
 
................














Hz.Ebubekir vefat etmiş...
Hz.Ömer hilafeti teslim almış, devlet emanetlerini inceliyor, bir akşam vakti. Sandıklar açılıyor, evraklar ve malî hazineye ait altınlar, dirhemler tasnif edilip devir teslim yapılıyor. Evrakları tek tek inceleyen Hz.Ömer sandıklardan birinde bir kavanozla karşılaşıyor. İçi dirhemlerle dolu kavanozu merak ederek açıyor. İçinden şu not çıkıyor: "Ben ki; Allah Resulü’nün Halifesi Ebubekir... Hilafetim süresince devlet hazinesinden bana bağlanan maaşı almaya hayâ ettim ve hiç kullanmadım. Çünkü bulunduğum makam; tebliğini ücretsiz, hak rızası için yapan Rasul makamı idi. Tamamen kendi gayretimle geçindim. Benden sonra gelecek halifeye teslim edilmek üzere tüm maaşım bu kavanozdadır. Devlet hazinesine kaydedilsin!.." Hayatı Hz.Ebubekir'le hayır yarışına dönüşen Hz.Ömer olduğu yere öylece çöker. Ağlamaklı vaziyette şunları söyleyecektir: “Ne kadar büyüksün Ya Ebubekir!.. Hayatında seni geçmeme fırsat vermedin, vefatın sonrasında da buna imkan tanımıyorsun. Ne kadar büyüksün Ya Sıddık...”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder