8 Kasım 2020 Pazar

"İLMİN ASLINI ÖĞRENMEK"


Hakîkî âlimler, bütün gayretlerini âhirette faydası olacak ve Allâh’a itâate sevkedecek ilimleri tahsil etmeye sarfederler. Faydası az olan ve mücâdele ve münâkaşaya sebep olan ilimlerle uğraşmazlar.
Rivâyet olunduğuna göre bir adam, Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimize gelip:
“Yâ Resûlallah, bana ilmin garâibinden (hiç kimsenin bilmediği, insanı hayrette bırakan ilimleri) öğretir misiniz?” dedi. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.):
“İlmin asıl ve esas olanını ne yaptın?” buyurdular. Adam:
“İlmin aslı ve esası nedir?” dedi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Allâhü Teâlâ’yı bildin mi?” buyurdular. Adam:
“Evet” deyince, Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Onun için ne yaptın?” diye sordular. Adam:
“Allâh’ın dilediğini.” dedi. Sonra Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem):
“Ölümü bildin mi?” diye sordu, adam:
“Evet.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.):
“Ya ölüm için ne hazırlık yaptın?” diye sorunca, adam:
“Allâh’ın dilediğini” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: “Git, önce onları kuvvetlice ve sağlamca yap, sonra gel, sana ilmin garâibini öğreteyim.”
(İhyâu Ulûmiddin)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder