30 Haziran 2019 Pazar

Hz. Aişe Ra.: Efendimiz (s.a.v.) hazretleri dua ettikler zaman, iki avucunu birleştirir ve elinin içlerini yüzüne taraf tutardı.

"Ayetü'l-Kürsi'nin Fazileti"
Âyetül'kursî müminin sigortası gibidir!
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
"Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."
"Bu ayet-i kerime (Ayetü'l-kürsi) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Ali! Onu, (ayetü'l-kürsi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir ayet inmedi."
Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular:
"Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim:
"Kim, Ayetü'l-Kürsiyi her farz namazın arkasından (hemen) okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Buna ancak sıddıklar ve abid olan kişiler devam edebilirler. Kim yatağına gireceği zaman, Ayetü'l-Kürsi okursa, Allahü Teâla Hazretleri onun kendisini, komşularının komşularını ve çevresinde bulunan evlere emniyet verir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinlerden Korur"
Muhammed bin Übey bin Ka'b O'da babasından rivayet etti. Babası kendisine haber verdi.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Ve ona sordum:
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
O: "Cinim!" dedi.
"Elini bana uzat dedim."
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Kendisine sordum:
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinler bilirler, onların içinde benden daha şiddetlisi yoktur."
Ona yine sordum:
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
O:
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
Babam ona sordu:
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
O:"Bakara süresinde olan şu ayeti Kerime:(Ayet ül-kürsiyi.) Kim bu Ayeti akşamleyin okursa, sabaha kadar bizden korunmuş olur. Ve kim bu ayeti sabahleyin okursa akşama kadar bizim zararımızdan korunmuş olur." dedi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinni Ağaçtan İndirdi"
Rivayet olundu. Adamın biri bir ağaç veya hurma ağacına geldi. Orada bir hareket (ses) işitti. Adam seslendi. Adam Ayetü'l- Kürsi okumaya başladı. Bunun üzerine şeytan ağaçtan inip onun yanına geldi.
Adam şeytana (cine) sordu:
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
Şeytan:
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
Cinlere kıtlık isabet etmesi
Sahabelerden Zeyd bin Sabit (r.a.) hazretleri kendisine ait olan bir duvara cıktığında, orada gürültü ve kargaşa sesleri işitti.
Zeyd bin Sabit (r.a.) sordular:
"Nedir bu?"
Cinlerden bir adam cevap verdi:
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
Zeyd bin Sabit (r.a.):
"Evet!" dedi.
Ve sordu:
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
Cin:
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
Ayetü'l-Kürsi'nin Faydaları
Evet, Ayetü'l-Kürsi, cinlere karşı kendisinden istifade edilen ve yardımı görülen ayetlerin en büyüğüdür.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Mesela: Şehvet ehli, zevk ve sefa'ya dalanlar, kötülükleri dinleme erbabını, saz ve caz ehlini, zulüm ve gazap ehli (ve onların arkalarında gidenler) için de faydalıdır. Sıdk (samimi bir kalp ve iyi niyetle) bunların üzerine okunduğu zaman faydası görülecektir.
(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:66-67-68-69-70-71)
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]

BİR İNSANI NASIL TANIRSINIZ..?

• Lokman Hakîm Hazretleri oğluna şöyle nasîhatte bulundu:
“Oğlum! Üç şey, ancak üç zamanda bilinir:
Yumuşak huylu insan ancak öfkelendiği zaman bilinir,
Şecâat ve cesâretli insan ancak harp zamanında bilinir,
Gerçek kardeş de ancak ihtiyaç zamanında bilinir.”
Bir kişi, Tâbiîn’den bir zâtı yüzüne karşı övünce o zât:
“Ey Allâh’ın kulu! Beni neden methediyorsun? Öfkelendiğim zaman beni gördün de ağır başlı, halîm, selim biri olarak mı buldun?” demiş. O kişi: “Hayır.” demiş.
“Yoksa benimle bir yolculuk yaptın da benim yolculukta güzel ahlaklı biri olduğumu mu gördün?” demiş.
“Hayır” demiş.
“Peki, bana bir şey emânet ettin de benim güvenilir biri olduğumu mu anladın?” deyince adam:
“Hayır.” demiş. Bunun üzerine Tâbiîn’den olan zat:
“Yazık sana! Bir kimseyi şu üç hususta tecrübe etmeden; tanımadan onu methetmek doğru olmaz.” buyurmuş. (Tenbîhü’l-Gâfilîn)
/ FAZİLET TAKVİMİ Cumartesi-29-Haziran-2019

TIBB-I NEBEVÎ: Peygamberimizden Tavsiyeler

“Yemekten önce ve sonra (parmak ucu ile) biraz tuz alınız.”
“Tuz, yenilen yemeği insanın içine sindirir, aklı artırır, alaca ve uyuz hastalığını insandan giderir.”
“Her sabah aç karnına bal alınız.”
“Mercimek yiyiniz.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, meyvelerden #nar#elma#üzüm#zeytin#incir ve #hurma yenilmesini tavsiye etmişlerdir. (Tabâbet-i İslam)
(29.O6.2O19 Hayat Rehberi/Fazilet Takvimi.)

Dine uygun yaşamak ve dine hizmet etmek için dünyalık istemeli. Dünyalık, başka bir şey için istenmez.

* İnsanlar çeşitli vasıtalara binip gidiyorlar. Müslüman ne kadar bahtiyardır ki mescidden geçen, camiden geçen vasıtaya biniyor. Ve bu vasıtaya müslümanlar abdesti ile biniyor, imanı olanlar biniyorlar. Tabii ki vasıta menziline giderken hepsini birden götürür. Sen ehilsin, sen naehilsin, sen asisin, sen evliyasın, sen fâsıksın demezler, madem ki vasıtanın içindeler, hep beraber Cennete doğru giderler. Yeter ki, iman doğru olsun. İş, o vasıtayı bulup, o vasıtaya binebilmek.

Cinlerden Korunmak İçin Ezan-ı şerif okunmalıdır. "Ezan-ı şerifin okunduğu yerden cin ve şeytanlar kaçarlar." Hadis-i Şerif

 Başkasının Yerine Namaz Kılmak, Oruç Tutmak Olmaz, Ama Zekât Verilir....İbadetler, çeşit çeşittir. Sadece bedenî olanlar. Namaz gibi. Bu tür ibadetleri başkasının yerine yapmak caiz değildir. Çünkü namaz kılmaktan maksat; nefs-i emmarenin zillet, kusur ve ayıbını kabul etmesidir. Başkasının vekâletiyle hâsıl olmaz (ancak kişinin namaz kılmasıyla hâsıl olur.) Sadece malî olan ibadetler. Zekât gibi. Bunda niyabet (başkasının yerine yapması) caiz olur. Çünkü bundan maksat, fakiri zengin kılmaktır. Bu niyabetle hâsıl olur. Lakin vasiyeti olmaksızın terk eden kişi, sorumlu tutulmaz...(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:82)

Elazığ Akıl Hastanesinden ALLAH'A Mektup Yazan Adam Ortadaki Sonuna Kada...

İÇKİ İÇMENİN, KUMAR OYNAMANIN FENALIĞI İslam dîninde içki içmek, kumar oynamak, hınzır eti yemek, adam öldürmek, kendi canına kıymak ve helâl sayılmayan şeylere gönül koymak haramdır. Haram sayılan bu kötü işlerin her birinde birçok zarar ve kötülük vardır. Bu kötülükler üzerine ne yazılsa, ne söylense azdır. İçki, her kötülüğün anasıdır. İçki, insanı sağlam yaşamaktan alıkoyar, insanlıktan çıkarır. Kumar da haramdır. Kumar yüzünden insan aç ve açıkta kalır. Nice kötülükler, kavgalar hep kumar yüzünden olur. Kumar yüzünden yuvalar yıkılır. Kumar oynayanlar bir dakika önce dünyanın en büyük zenginlerinden iken bir dakika sonra -artık bir daha doğrulamayacak kadar- yoksulluğa uğrarlar. Böyle bir dakika içinde varını yoğunu bitirip bütün sermayesini kaybeden insanlar düşüne düşüne ya deli olurlar veyahut da yoksulluğa dayanamadıklarından canlarına kıyarlar. Adam öldürmek ve kendi canına kıymak ise büyük günahtır.

Şeytanın beş evlâdı var denilmiş: 
I. Sebuv: Musîbetler karşısında feryadı u figan etmeye elbise ve yüz yırtmağa teşvik eder.
2. Aver: Zinâyı hoş gösterir.
3. Mesbut: yalancılığa teşvik eder.
4. Dâsım: Evlere girer, kusurları gösterir, âile reisini kızdırır, ev halkını huzursuz eder.
5. Zelenbur: Çarşı ve pazarlarda esnafı hallerinden şikâyet ettirir.

Ebû Cehîl, Efendimizi Hz. Allah’ın Resülu olarak görmüş olsaydı; elbette ona imân ederdi, cehennem ateşinden kurtulurdu."

Hasan Bozkurt ------------ Sultanın biri, Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) hazretlerinin kabrini ziyaret etti. Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) hazretlerinin ashabına (Mürid ve talebelerine) onun halini sordu. Onlar: - "Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) hazretlerini gören cehennem ateşine girmez!" dediler. Sultan: - "Ebû Cehîl. Efendimiz (s.a.v.) hazretlerini görmesiyle beraber; cehennem ateşine girecektir. Senin şeyhin Efendimiz (s.a.v.) hazretlerinin üzerinde (bir makama sahip) değildir..." dedi. Talebe buyurdu: - "Ey Sultân! Ebû Cehîl, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerini görmedi. Belki o, Ebû Talib'in yetimi olarak gördü. Eğer Ebû Cehîl, Efendimiz (s.a.v.) hazretlerini Hz. Allah’ın Resülu olarak görmüş olsaydı; elbette ona imân ederdi, cehennem ateşinden kurtulurdu ve irfan nuruyla nurlanırdı." dedi...(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:7 S:22

* İmam-ı Ebu Yusuf hazretleri yazdığı o kadar kitabın özetini de parmağındaki yüzüğe yazmış: (Kendi aklına uyan pişman olur).

Beşir Mübeşşir İçi boş olanlar zahire bakar, büyükler ise kalbe bakar.

* Hazret-i Ömer’in yüzüğünde (Vaiz olarak ölüm sana yetişir) yazılı idi. Hazret-i Ali de yüzüğüne (El mülki lillah - Mülk Allah’ındır) yazdırdı.

* Hanımını üzenin, mahşerde davacısı Peygamber efendimizdir (sallallahü aleyhi ve sellem).

 Hanım, köle değil, sultandır
* Hukuk, hukuk-u ilahidir. Nikahtan sonra bir hak teşekkül eder, bu hukuka riayet edemeyeceklerin evlenmemesi lazımdır. Din kitaplarımızda kadın hakkı geniş olarak yazılı. Onları herkesin okuması lazım. Evlenecek gençlerin çok dikkat etmesi lazım. Hanım evde köle, hizmetçi değil, sultandır!

Cenaze namazı kıldıracak imam bulmak için köy köy dolaşmaktan Türkiye'yi kim kurtardı?

Ebul'Fâruk,Hacı Süleyman Hilmi Tunahan silistrevî kuddise sirruhu

Safa ile merve arasında 70 bin peygamberin kabri vardır.

Hasan Bozkurt --------- Safa ile merve arasında 70 bin peygamberin kabri vardır. "Safa ve Merve, Cennetten iki kapıdırlar, icabet yerine konulmuşturlar. İkisinin arasında yetmiş bin peygamberin kabri vardır. Safa ile Merve arasında sa'y yapmak, yetmiş köle azâd etmeye muadil ve denktir."....(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:2 S: 194)

Kim besmeleyi öğrenir ve İhlas ile söylerse, sanki Cenâb-ı Allah'ın bütün isimlerini zikretmiş gibi olur.

Hasan Bozkurt ------------ Cenab-ı Allah’ın (c.c) Üç Bin (3000) İsmi Besmelenin İçinde "Cenâb-ı Allah'ın üç bin (3000) ismi vardır" dediler. Cenâb-ı Allah, üç bin isminden bin (1000) tanesini Meleklere öğretti, onlardan başkası bilmez. Bin (1000) tanesini Peygamberlere öğretti, onlardan başkası bilmez. Üç yüz (300) tanesi Tevrat’ta, üç yüz (300) tanesi İncil’de, üç yüz (300) tanesi Zebur'da, doksan dokuz (99) tanesi Kur'an-ı Kerim'de mevcuttur. Bir (1) tanesini Cenâb-ı Allah, kendine ayırdı. Sonra bu üç bin (3000) ismin manası ( besmelede bulunan) bu üç isim Allah, Rahman ve Rahîm'de vardır. Kim besmeleyi öğrenir ve söylerse, sanki Cenâb-ı Allah'ın bütün isimlerini zikretmiş gibi olur...(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:41)

“Sadaka ömrü uzatır, belaları defeder”

Kilise İnşaatı, Ona Hürmet ve Yardım Küfürdür. Kafir kişi mescid veya bir hayır kurumu bina etmekle Müslüman olmaz.Ta ki şehadet kelimesini getirmedikçe. Müslüman bunun hilafınadır. (müslüman kişi, kilise inşa etse, kilise imar etse, kilisenin ihtiyaçlarını giderse veya kiliseye tazimde bulunsa; gerçekten o Müslüman kâfir olur.) Çünkü küfür, sadece niyetle hâsıl olur. Müslümanlık ise ancak şahadet kelimelerini telaffuz etmekle (dil ile söylemekle) hâsıl olur.......(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:11 S:111)

Beşir Mübeşşir 
O büyüklerin sözleri, kalp hastalıklarına ilaçtır. Onların bakışları manevi hastalıklara şifadır. (168. mektup) İmam Rabbanî k.s

"Şeytanın en sevdiği şey, küçük çocukları Kur'ân-ı Kerim okumaktan alıkoymaktır."

Hasan Bozkurt -------"Şeytanın en sevdiği şey, küçük çocukları Kur'ân-ı Kerim okumaktan alıkoymaktır."......İbnü Abbas (r.a.) hazretlerinden rivayet olundu. Buyurdular ki: "Her akşam şeytanın aveneleri (ona tâbi olanları) efendilerinin yanına dönerler. Her biri şeytanın önünde konuşup ona yaptıklarını rapor verip anlatırlar. "Şöyle yaptım", "böyle yaptım", "Falanca zahidi aldattım" derler. Hatta en küçükleri "Ben falanca sabiyyi (çocuğu) Kur'ân-ı Kerimi okumaktan alıkoydum" der. Hemen şeytan yerinden kalkar. Onu alıp yanına oturtur ve onun yaptığıyla neşelenip sevinir....(Ruhü’-l Beyan Tercümesi C:1 S:314)

Kiraz Sapı Kullanımları Kiraz Sapı Çayı: Kiraz sapını çay olarak kullanmak için öncelikle kurutulmak zorundadır. Kiraz sapı temiz bir kağıt üzerine yayılır ve tamamen kuruması için birkaç gün bekletilir. Daha sonra kağıt veya bez torbada muhafaza edilir. Dört avuç dolusu kiraz sapı alınır ve yaklaşık 3 litre suda 10 dakika boyunca kaynatılır. 2-3 tarçın sapı ve 20 ıhlamur yaprağı eklenir. Bir saat suda bırakılır ve daha sonra banyo suyu olarak kullanılır. Bu su kişiye canlılık kazandırır ve vücudun nefes almasını sağlar. Bu karışım küçük bit küvete konur ve ayaklar 20 dakika boyunca bu karılım içinde tutulur. Böylece topuk ağrıları yok olur ve daha hafif hissettirir. Kiraz Sapının Faydaları Sinirleri güçlendirir ve böylece uyarıcı bir etkiye sahip olur. Çok suludur ve bu yüzden susuzluk için iyi bir alternatiftir. Böbrekler için çok faydalıdır ve böbrek taşı oluşumunu önler. İdrar söktürücü özelliğe sahiptir ve bu çok fazla idrar yapmak zorunda bırakır. Kanı temizler. Romatizma, kireçlenme ve damar tıkanıklığına karşı çok etkilidir Ağrıları giderme etkisine sahiptir (Bir avuç dolusu aspirin yutmak yerine kiraz yenilebilir). Kolesterolü düşürür. Su tutmadan kurtulmayı kolaylaştırmasından dolayı kilo vermeye yardımcı olur. Sindirim daha kolay hale gelir (ilk olarak mide bozulmasına yol açabilir ancak, kısa bir süre sonra bu normale döner). Ayrıca karaciğerler için de çok faydalıdır. Kiraz sapı solunum yollarını açar ve öksürüğe ya da soğuk algınlığına yakalanıldığında daha rahat balgam çıkarmaya yardımcı olur. Kiraz Sapı Çayı Nasıl Hazırlanır Kiraz sapı çayı yapmak için yapılması gereken bir miktar kiraz satın alınıp yaprakları ayrılmalı ve bu yapraklar kurutulmalıdır ya da doğrudan kurutulmuş kiraz sapı alınmalıdır. Çayı demlemek için, 1-2 kaşık kurutulmuş kiraz sapı 5-10 dakika kaynatılmış 500 ml suya eklenir.

Görüntünün olası içeriği: yazı


Herşeyi affedin ama vatana ihanet edeni asla affetmeyin.. Hz. Ali (k.v)













Ne olursan ol, yine de gelme.. Ben Hz. Mevlana değilim, artık beni germe..

HZ.ÖMER RA. : KAMU YÖNETİCİLERİ ZENGİNLEŞEMEZLER..
 Hz. Abbas ra.valilik görevi biter ve Mekke'ye bir kaç deve yükü mal ile döner. Hz.Ömer ya! Abbas bu mallar nedir, diye sorar. Hz.Abbas ya! Ömer "ticaretten kazandığım mallardır" der. Hz.Ömer "Abbas, bu malları hazineye vermelisin" der. Hz.Abbas "ya! Ömer benden şüphenmi var" diyerek malları hazineye vermeyi reddeder. Hz.Ömer bu kez Halife Ebubekr'e giderek Hz.Abbas'ın mallarına el koymasını ister. Hz.Ebubekr "ya! Ömer bu kişi Abbas'tır. Ondan nasıl şüphelenirsin" der ve Hz.Abbas'ın mallarına el konulmasını reddeder. Hz.Abbas sabaha kadar rüyasında suda boğulduğunu görür. Sabah vakti ilk işi Hz.Ebubekr'e gider durumu anlatır ve bütün malları hazineye bağışlar. Hz.Ömer'i çağırırlar ve "ya! Ömer sen haklı çıktın. Bu karara nasıl vardın" diye sorarlar. Hz.Ömer içtihadını açıklar; "KAMU YÖNETİCİLERİ ZENGİNLEŞEMEZLER."

Üç kişi vardır ki, gözleri, Kıyamet Günü Cehennem ateşi görmez.Bunlar: 1- Allah korkusundan ağlayan göz. 2- Allah yolunda nöbet tutan göz. 3- Allah’ın haram kıldığı şeylere bakmaktan sakınan göz. Câmiü’s-Sağîr, 2/878

ÜZERLİK TOHUMU
Hangi faydasını anlatayım ki...
İşin manevî boyutu var ki anlatmaya kalksam bitmez. Hem zahirî hem batınî hastalıklara şifadır üzerlik tohumu.
İçteki hastalıkları temizler. Bakteri virüs parazit vs...
Bedene kuvvet verir süper bir enerji verir. Mutluluk iksiridir bu.
Serotonin ihtiva eder yani mutluluk hormonu. Vücudumuz üretemiyor her zaman. Ama üzerlikte dolu dolu var, varsın üretmesin vücut.
Üçüncü göz dediğimiz kalp gözünü açıyor.
Resulullah efendimiz sav övmüş üzerliği..
Evliyalar evlatlarına tavsiye etmişler.
"Sabahlari aç karnına 40 gün 5 er Gr üzerlik tohumu yutanların kalbinde hikmet pınarları kaynar" buyurmuş efendimiz.
Hz Mevlana :" her yer karanlık oldu. Üzerlik tohumu karanlığı dağıttı ortalık apaydınlık oldu" demiş. Hikmet ehli zatlar bilirler üzerligin kadrini kıymetini..
Psikolojik hastalıkların cümlesine tek başına yeter üzerlik tohumu. Başka ilaç kullanmasınlar. Tabi zahirî ilaç olarak. Manevî ilaç Kur'andır, namazdır, zikrullahtır.
Ama size bişey söyleyeyim mi namaz kılmayan, Kur'an okuyamayan, zikrullaha devam edemeyenler kırk gün üzerlige devam etsinler. İlahi aşkın meczupları gibi her an her saniye ilahi duygularla nuraniyet kesbedecekler. Kötü enerjiler dağılıp gidince ibadet aşkı ve şevkiyle mutluluğun doruklarında olacaklar. Yerde yaşamayacaklar. Her yer bir tefekkür ufkunda Rahman'ın tecelligâhı olacak. Kur'an'ın o şerefli yakınlığına ve feyizlerine mazhar olacaklar. O zaman ibadetiin kadrini kıymetini bilecekler, hakikati görecekler.
Bizim batınımızdan gaflet perdesi kalkmamış ki. Bir açılsa...
Bir an bir saniye Rabbimizden uzak olmaya tahammül edemeyeceğiz.
Bizim basiretimizi haram gıdalarla kör ettiler. Doymadilar diş macunlarındaki florürle, sudaki klorla direk epifiz bezimize saldırdılar. Nedir epifiz bezi?
Ruh ile bedeni birleştiren, üçüncü gözün görmesini sağlayan hormonu üreten epifiz bezidir. O bez kireçleşmis bizde. Hak'tan hakikatten uzağız.
Hele üzerlik tohumu için bir göresiniz.. O bezin ürettiği maddeyi size direk olarak veriyor. Ve o bezi aktif ediyor.
Bedende zararlı ne varsa üzerlik hepsini bedenden tardediyor, kovuyor. Haramları, zehirleri, kimyasalları hepsini...
Ruh iksiridir bu. Hangisini anlatayım kurban üzerlik tohumu dedin mi bütün sular coşar.
Ne mübarek bitkidir ki nazar girmiş bedenden habis nazarı yakıyor yok ediyor. Manevî hastalara üzerliği yak tütsüsünü ver. Nazar değmişse iyileşir, cin musallat olmuşsa bedeni terkeder anında, büyünün ağırlıklarını alır atar.
Allerjik astım bronşit olmuşsa biri, kaynat tohumu buharını içine çeksin hemen nefes yolları açılır. Bu mübarek bitki mistik bir bitkidir. Eski şamanların Kam dedikleri din adamları bile kullanırlardı habis ruhları kovuyor diye. Astral seyahatlere çıkarlardı. Neyse bunları boşverin. Resulullah efendimiz sav tavsiye etmiş muhakkak ki hikmetleri vardır.
Alıntı
Görüntünün olası içeriği: yiyecek

Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.


5)Korkan kimse okusa emniyete kavuşur
6)Zindanda olan okusa çıkar
7)Misafir olan okusa, seferde onun üzerine yardım olunur.
8)Borçlu olan okusa borcunu öder.
9)Bir şeyi kaybolan kimse okusa illaki bulur
10)Bir ölünün yanında okunsa ondan azap hafifletilir. (İbni merduyye- Kenz'ul-ummal- c. 1 s. 4075)

Yeryüzünde Abı hayat suyu vardır.Hızır (as) ondan içmiştir.Ondan içen kıyamete kadar hayatta kalır.

Her kim sabahladığı zaman 3 kere, Euuzü billaa hissemiil alıiym mineşşeydaanirracim. Deyip HüvAllahülleziyi okursa, Hz. Allah c c 70 bin meleği akşamlayıncaya kadar, ona dua etmesi için vazifelendirir. Ve o kimse o günde ölürse şehit olarak ölür. (Makul bin yesar)
Yine herkim bunu akşamladığı zaman okursa, yine Hz.Allah c c. sabahlayıncaya kadar ona dua etmesi için 70 bin meleği vazifelendirir.


Yemekten önce elleri yıkamak fakirliği ,yemekten sonra yıkamak deliliği giderir.

İlk yazıyı İdris as yazmıştır.ilk elbiseyi dikti ve elbise onun zamanında giyildi,terzilik yapan ilk peygamberdir.Ondan önce dikişsiz hayvan derisi giyiliyordu.Yıldızlarla hesap yapardı.

İlk sakalı ağaran Hz İbrahim dir.,ayakkabıyı ilk giyen ve ilk kılıç vuranda odur.(Ebu hureyre)
Fotoğraf açıklaması yok.

Kabilin Habili öldürmesiyle hayvanlarda birbirlerine düşman olmuşlar,deniz tatlı suyunu acılaştırmış ve önce her ağacın meyvesi tatlı imiş. Adem (as) cennette olduğu zaman yalnız gezerdi.Gönlü sakin değildi,Allah onu uykuya daldırdı ve sol eğeyi kemiğinden Hz Havvayı yarattı.Uyandı ve yanı başında Havva anamızı gördü.

Dünyada ilk taç giyen Nemruttur.

Vücutta 384 melek vardır.16 sı hafaza melekleridir.2 si sağ ve sol tarafta Kiramen katibin melekleridir.Diğer ikisi defi hacet yaptırmakta memurdur.Tamamı 20 dir.364 tanesi mafsal kemiğini tutmakla görevlidir,melaikenin bir tanesi görevini bıraksa o yeri tutmaz.Buna tıpta felç denir.

MUSTAFA ULAŞ AKCİĞER KANSERİNDEN KURTULUŞUM KANSERİNİZDEN KUTULUN. Haftada bir devid3 iğne alın kırın için 30 günde 4 defa olacak ev yoğurduyla PH ölçerle idrardan ph nızı ölçün not edin karbonatı istediğiniz dozda başlayın sıcak suyla eritin içebileceğiniz kadar suyla gün boyu 5 defa ph nızı ölçün her ölçümde bakın ph nız ph9 olmamışsa karbonat takviyesi yapın ph9 olana kadar devam ph9 yaptığınız doz sizin vücudunuzun doz ayarı oluyor günlük klorsuz su kullanın önemli kullanmanız gereken gün boyu ph 9 da tutun 30 gün devam edin ph9 da düşürmeden devam edin karbonattan korkmayın kanserden korkun bu arada perhizde şart ekmek hamur işleri tatlı olan ne varsa ve hazır gıdalardan uzak durun tamemen yasak 30 gün karbonatı kullandıktan sonra 2 ayda bir 10 gün karbonat ph9 da yine kullanın 1 yıl 2 ayda bir 10 gün karbonatı kullanın ilk 30 günlük kullanımda haftada bir karbonatlı suyla banyo yapın kovaya 1 su bardağı karbonat atın yıkanın her tarafınıza dökünün 30 dakika dursun durulanın kıl diplerindeki kabditada yok olsun 30 günde haftada bir banyo yapın karbobatla 1 yıl sonra mükemmel oluyorsunuz ben akciğer kanserinden böyle kurtuldum. MUSTAFA ULAŞ

Fotoğraf açıklaması yok.

İlk yaratılan dağ EBU KUBEYS dağıdır. İnci ve mercanlar Hz Havva anamızın gözyaşlarından oluşmuştur.

Bel fıtığı için alternatif tedavi yöntemi
250 gram siyah kuru üzüm,250 gram kuyruk yağı ve 1 yemek kaşığı zeytin yağı .Kuru üzümlerin çekirdeklerini çıkartıp bir dibekte macun haline getiriniz.Bu macunun içerisine ezdiğiniz kuyruk yağını katınız.Üzüm macunu ile kuyruk yağını karıştırınız.İçerisine zeytin yağını katınız.Temiz bir bezle belin aşağı kısmına koyunuz.üzerine bir streç sarınız.Bu belde 48 saat kalsın.Kaşıntı yapar ilerleyen saatlerde sakın çıkarmayınız.48 SAAT SONRA SAUNASI OLAN BİR HAMAMA GİDEREK 15-20 DAKİKA TERLEYİNİZ.SONRA GÖBEK TAŞINA YÜZÜ KOYUN UZANINIZ.YANINIZDA BULUNAN REFAKATÇİNİZ o bölgeye sabunla masaj yapsın 10-15 dakika kadar.Sonra kurulanın.Yüzü koyun uzanın tekrar.göbek bölgenizden bir havlu ile yukarı doğru belinizi hafif hafif esneterek kaldırsınlar.3-5 santim yeter.Parmak çıtlatması gibi bir ses gelir.Kalkın normal hayatınıza devam ediniz.Bel çekme yok,ameliyat yok,sadece %100 etkili bir yöntem.Denenmiş ve %100 sonuç alınmış bir yöntem.
 alıntı 

Yemekten önce elleri yıkamak fakirliği ,yemekten sonra yıkamak deliliği giderir. Hz Allah ateşin yalabından bir erkek yarattı adı Maricdi,birde kadın yarattı,adı marice idi,ikisinden cin doğdu .Bütün cinler ondan meydana geldi.Bir süre dünyada yaşadılar,ilk önceleri çok ibadet edici idiler.Sonradan asi oldular,yeryüzü bunların şerrinden feryat etti.Allahu Teala bunlara 800 peygamber gönderdi , hepsini şehit ettiler,ve sonları hüsran oldu...(insanlardan önce).

Fatih Çakır
Helaya girerken okunan duadan bir nur doğar ve sufliler okuyanın hiçbir yerini göremez ve bakamazlar,helanın içinde konuşursa o nur kalkar.
Kumrular öterken Allah'ı zikrederler.
(Subbuhun guddüsün)
Münezzehsin mukaddessin.

Böbrek kumu

Görüntünün olası içeriği: yazı

Kemik erimesi için 3 kaşık igde tozunu bir bardagı ballı süte katın ve günde 1 su bardagı için şifa olsun..

Hadisi şerifte;; Resulullahın övgüsüne mahzar olan bitki
UD-İ HİNDİ
Ud-i hindi ,öd agacı , hindistan agacı , kutsi hindide denilir
Dogu asya,Malaya adaları ve hindistanda yetişen bir agaçtır..özellikle kaşmir ve çin dede yetişir..
Yaz kış yaparaklarını dökmeyen bir bitkidir. Meyveleri armut biçiminde kokusu hoş ve keskin hekimlikte ve esans yapımında kulanılmıştır kabuk kısımları , dalları koku tütsü olarak kullanılır
Kökü rahatsızlıklar için her derde devadır ...
Şifa için en evlası hindistan ud köküdür..
Gut romatizma felçte kullanılır etkisi çoktur
Manevi rahatsızlıklara birebirdir, kasık bölgesi, boyun kökü , koltuk altı udi hindi yagı msj yapılarak sürülür
Udi hindi yağını vücuda sürünce Vücuda kuvvet verir,bedeni güçlendirir,yorgunluk gibi etkenlere karşı dayanıklılığını ve iç organların saglıgını artırır..
Mideyi ısıtır Cinsel istek ve arzuyu tahrik eder
Dogal cinsel güç artırıcıdır, cinsel yaşamınızı canlandırır ...
Sinir ve sinir sistemini uzun vadede güçlendirir ve yatıştırır..
Kalp damar rahatsızlıklarına tıkalı damarları açar ...
Beyini güçlendirir ve çalışma gücünü artırır..
Zehirlenmeye karşı birebirdir..
Sinüzit için çık iyi bir ilaçtır kısa sürde etkisini gösterir...
Safra akışını kuvvetlendirir..
Bağırsaktaki kurtları söker çok iyi bir gaz gidericidir
Sırt agrısı ,titreme,siyatik, mafsal ayrılarına msj yaparak sürülürse çok iyi gelir agrıyı keser..
Kalbe ferahlık verir
Cildin gerginliğini artırır cildi güzeleştirir ciltteki lekeleri çilleri giderir..
Güneş yanıkları , yanıklar ve egzama karşı faydalıdır..
Düzenli kullanıldığında görme ve işitme gücünü geliştirir...
Agız kokusuna birebirdir
Bademcik iltihabı ,zatülcenp,akciger iltihabı ,müzmin öksürük ve balgam için bulunmaz şifa meblağıdır..
Mide ülseri gastrit,mide sarkması mide genişlemesi,
Tüm Mide rahatsızlıklarına faydalıdır ...
Mideyi ısıtır Cinsel istek ve arzuyu tahrik eder
Müzmin baş ağrısı,kulak ağrısı, nezle veba, böbrek kumları,
İdirar tutamayan kimselere çok faydalıdır..
Daha nice nice manevi ve maddi şifa kaynağıdır...
Burda yazamadığımız


Görüntünün olası içeriği: yazı

İslâm âlimlerinin çeşitli âyet ve hadislere dayanarak tesbit ettikleri büyük günahların (kebâir) çoğu kul haklarıyla ilgilidir. Bunlar arasında adam öldürme, hırsızlık, hıyanet, zimmet ve irtikâp, ana babaya kötülük etme, akrabalık ilişkilerini kesme, yalancı şahitlik, haklıyı haksız, haksızı haklı gösterme amacıyla yalan yere yemin etme, mâsum insanlara iftira etme, yetim malı yeme, tefecilik yapma, halk üzerinde zulüm ve baskı kurma, eziyet ve işkence etme gibi hak ihlâlleri de bulunmaktadır (Zehebî, s. 40-181).

KUL HAKKI: Resulullah (sa) buyurdu ki: “Kim Müslüman bir kimsenin hakkını, yemini ile ele geçirirse artık onun için cehennem vacib olmuştur. Allah Teala ona cenneti de mutlaka haram kılmıştır.” “Ey Allah'ın Resulü! Az bir şey olsa da mı?” diye sorulunca, o: “Misvak ağacından bir çubuk bile olsa!” cevabını verdi.
Yine buyurdu ki: “Kimin üzerinde kardeşine karşı ırz veya başka bir şey sebebiyle hak varsa, dinar ve dirhemin bulunmadığı gün gelmezden önce helalleşsin. Aksi takdirde o, zulmü nispetinde kendinden alınır. Hasenatı yoksa, arkadaşının günahından alınır, kendisine yüklenir.”
Helalleşme
Müslüman, elinden ve dilinden herkesin emin olduğu kişidir. Nihayetinde o da bir insandır; gaflete, nisyana düşüp kul hakkını çiğneyebilir. Ancak fark ettiği zaman günahının farkına varıp tevbe etmelidir. Tevbe, bir günahı bir daha işlememeye azmettiğinin gösterilmesi ve yanlış yoldan dönüldüğünün sunulması ibadetidir. Bu amel hem Müslüman kimliğine yaptığı saygısızlık ve Allah'ın emirlerine riayetsizlikten dolayı Allah önünde af dilemedir hem de hakkını ihlal ettiği kullara ulaşıp onlara haklarını iade etmedir.
BORÇ PARA : Geciktirilerek ödenen bir borç bile yerine göre bir hak ihlali oluşturmaktadır. Zira kendi parasının, malının belli bir tarihte kendisine iade edileceği için ödemelerini ona göre planlayan bir insanın borcunu ödeyemeyerek ticaret ve düzeninin bozulmasına, iflas etmesine sebep olabilir. Dirliği bozulduktan, para pul olduktan sonra ödenen borç hangi yarayı kapatabilir ki?
Kemik erimesi için 3 kaşık igde tozunu bir bardagı ballı süte katın ve günde 1 su bardagı için şifa olsun..

"Ayetü'l-Kürsi'nin Fazileti" Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular: "Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."

"Bu ayet-i kerime (Ayetü'l-kürsi) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Ali! Onu, (ayetü'l-kürsi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir ayet inmedi."
Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular:
"Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim:
"Kim, Ayetü'l-Kürsiyi her farz namazın arkasından (hemen) okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Buna ancak sıddıklar ve abid olan kişiler devam edebilirler. Kim yatağına gireceği zaman, Ayetü'l-Kürsi okursa, Allahü Teâla Hazretleri onun kendisini, komşularının komşularını ve çevresinde bulunan evlere emniyet verir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinlerden Korur"
Muhammed bin Übey bin Ka'b O'da babasından rivayet etti. Babası kendisine haber verdi.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Ve ona sordum:
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
O: "Cinim!" dedi.
"Elini bana uzat dedim."
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Kendisine sordum:
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinler bilirler, onların içinde benden daha şiddetlisi yoktur."
Ona yine sordum:
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
O:
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
Babam ona sordu:
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
O:"Bakara süresinde olan şu ayeti Kerime:(Ayet ül-kürsiyi.) Kim bu Ayeti akşamleyin okursa, sabaha kadar bizden korunmuş olur. Ve kim bu ayeti sabahleyin okursa akşama kadar bizim zararımızdan korunmuş olur." dedi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinni Ağaçtan İndirdi"
Rivayet olundu. Adamın biri bir ağaç veya hurma ağacına geldi. Orada bir hareket (ses) işitti. Adam seslendi. Adam Ayetü'l- Kürsi okumaya başladı. Bunun üzerine şeytan ağaçtan inip onun yanına geldi.
Adam şeytana (cine) sordu:
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
Şeytan:
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
Cinlere kıtlık isabet etmesi
Sahabelerden Zeyd bin Sabit (r.a.) hazretleri kendisine ait olan bir duvara cıktığında, orada gürültü ve kargaşa sesleri işitti.
Zeyd bin Sabit (r.a.) sordular:
"Nedir bu?"
Cinlerden bir adam cevap verdi:
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
Zeyd bin Sabit (r.a.):
"Evet!" dedi.
Ve sordu:
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
Cin:
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
Ayetü'l-Kürsi'nin Faydaları
Evet, Ayetü'l-Kürsi, cinlere karşı kendisinden istifade edilen ve yardımı görülen ayetlerin en büyüğüdür.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Mesela: Şehvet ehli, zevk ve sefa'ya dalanlar, kötülükleri dinleme erbabını, saz ve caz ehlini, zulüm ve gazap ehli (ve onların arkalarında gidenler) için de faydalıdır. Sıdk (samimi bir kalp ve iyi niyetle) bunların üzerine okunduğu zaman faydası görülecektir.
(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:66-67-68-69-70-71)
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]
Fotoğraf açıklaması yok.

28 Haziran 2019 Cuma

“Dostunu ölçülü sev, günün birinde düşmanın olabilir. Düşmanına da ölçülü buğz et, günün birinde dostun olabilir.” Hz.Muhammed(s.a.v)


👉Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir. bilmelisin küçümsediğin her şey için gün gelir önemsediğin bir bedel ödersin.☝️

insanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir.

DEFNE TOHUMUNUN MÜTHİŞ FAYDALARI OKUYUN
Baş – migren ataklarının azaltılması
İştah açıcı özellikleri
Kilo alımına yardımcı olması
Yemek kıvam ve tatlarının arttırılması
Cilt problemlerinin önlenmesi
Çil – lekelerin giderilmesi
Çamaşırların etkili temizlenmesi ve koku sağlaması
Boğaz enfeksiyonları
Soğuk algınlığı
Öksürük
Balgam
Eklem – romatizma ağrılarının azaltılması
Ağız kokusunun giderilmesi
Diş – diş eti ağrılarının azaltılması
Mide sorunlarının önlenmesi
Sindirim sisteminin desteklenmesi
Mide yanması * ekşimesi
Gastrit – ülsere iyi gelmesi
Reflü
İdrar söktürücü etkiler içermesi
Adet dönemi sancılarının azaltılması
Ödem sökücü
Sistik enfeksiyonların giderilmesi
Saç ve saç uzamasının desteklenmesi gibi pek çok olumlu etkilere sahiptir.
Kullanılması:
Tohum tozunu yemeklere azar azar ilave edebilirsiniz.
Demleme usulü tüketebilirsiniz.
Ağızda gargara yapabilirsiniz.
Yağ formunu temiz – kuru saç ve cilde masaj yaparak yedirebilirsiniz.
Bal ile karıştırarak öksürük –balgam giderme özelliklerinden yararlanabilirsiniz.
Saç bakımı için kaynatıp suyla saçlarınızı doğrulayabilirsiniz veya Defne yağını saçlarınıza kullanabilirsiniz
Havanda döverek veya toz haline getirdiğiniz Defne tohumu günlük 2 çay kaşığı yemeklerden sonra yiyin nice sağlıklı yıllara hep beraber

Sizden öncekilerin mahvolmasının sebebi şudur: zayıf ve fakir bir kimse hırsızlık yapınca, onu cezalandırıyorlardı.

Hasan Bozkurt ------------- Bir gün Kureyş kabilesinden asil bir kadın hırsızlık yapmıştı. O kadını cezalandırmaması için Ashabdan Üsameyi Peygamberimize gönderdiler. Bu duruma kızan ve üzülen Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdular:
• أَتَشْفَعُ فِي حَدٍّ م
ِنْ حُدُودِ اللَّهِ، ثُمَّ قَامَ فَاخْتَطَبَ“Nasıl oluyor da bazı kimseler, Allah’ın kanunu karşısında aracı olmaya kalkışıyorlar.” Sonra ayağa kalkarak orada bulunanlara şöyle hitap ettiler:
إِنَّمَا أَهْلَكَ الَّذِينَ قَبْلَكُمْ، أَنَّهُمْ كَانُوا إِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الشَّرِيفُ تَرَكُوهُ، وَإِذَا سَرَقَ فِيهِمُ الضَّعِيفُ أَقَامُوا عَلَيْهِ الْحَدَّ، وَايْمُ اللَّهِ لَوْ أَنَّ فَاطِمَةَ بِنْتَ مُحَمَّدٍ سَرَقَتْ لَقَطَعْتُ يَدَهَا
“Sizden öncekilerin mahvolmasının sebebi şudur: İçlerinden asil, ileri gelen birisi hırsızlık yapınca, onu serbest bırakıyor, zayıf ve fakir bir kimse hırsızlık yapınca, onu cezalandırıyorlardı. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık yapsaydı, onun da cezasını verirdim.”....Buhari, Müslim.

Nuşirevan 49 sene Sasani devletinin başında bulunmuş, hükümdarlığında hiç kimsenin zulmen ve cebren bir şeyini almamıştır. Adaletiyle ve doğruluğuyla meşhur olmuştur. Nuşirevan Müslüman değildi. Peygamber Efendimiz ’in, Müslüman olmadan ölmesine üzüldüğü bir kimseydi.

Fotoğraf açıklaması yok.
Timur Han : “Ülkeler kılıçla alınır ama ancak adaletle korunur.”

ANIZ YAKMAK DİNEN KESİNLİKLE CAİZ DEĞİLDİR. KANUNENDE YASAK VE ÇOK AĞIR CEZASI OLMALI.

Çok kötü ve bir o kadar da zararlı bir âdet; buğday-arpa-çavdar-yulaf vb ürünler biçildikten sonra, kalan anızların yakılması… Gerek o arazide yaşayan canlılar gerekse diğer insanlara verdiğimiz sıkıntılar açısından hukuki mahzuru ortada… O bakımdan zararlı âdetten şiddetle kaçınmak, uzak durmak gerekiyor. Anızların yanması sırasında, öldürülmesi câiz olmayan -ve hatta karınca gibi öldürülmesi açıkça yasaklanmış olan- nice hayvan itlaf edilmektedir. Hayvanlar hukuku açısından ancak zulüm kelimesiyle ifâde edilebilecek bu davranışın cezası, öncelikle dünyada ‘tabiî denge’nin bozulması felâketi ile verilmektedir. Denge bozukluğunun getirdiği mahzurları telafi etmek için yapılan nice harcamalar, sarfedilen emekler, maruz kalınan zehirlenmeler, çevre kirliliği ve saire de birbirini zincirleme tâkip eden cezalar olmaktadır. Kaldı ki bütün bunlar dünyada çektiklerimiz… İşin bir de ahiret yönü var; can yakıcı, acı ve ıztıraplarla dolu büyük Cehennem azabı!.. Rabbim bizleri “zalimler” güruhundan eylemesin.
Velhasıl; bu meselenin halli/çözümü duruma göre değişmekle birlikte, eğer orman yakınsa ve yangına sebebiyet verecekse, dumanının bile başkasının tarlasına veya yuva yapmış faydalı bir hayvana en ufak zararı dokunacaksa, “anız yakmak “ kesinlikle caiz değildir. Ancak, tarladaki sapları bir yere toplayarak kontrollu şekilde yakmak mümkünse, bu yapılabilir. Bundan ötesi büyük vebâl olur.

Görüntünün olası içeriği: yazı, açık hava ve doğa

Yâkûb Aleyhisselâm’ın kardeşinin ayak topuklarından tutarak doğması şöyle olmuştu:

Yakûb Aleyhisselâm’a Yakûb diye isim verilmesinin sebebi: Yâkûb Aleyhisselâm kardeşi, İys ile beraber ikiz doğdular. îys, Yâkûb Aleyhisselâm’dan önce annesinin karnından çıktı. Yakûb Aleyhisselâm, ondan sonra onun ayaklarının topuklarındantutmuş bir halde doğdu. İşte bundan dolayı kendisine Yakûb denildi. Bu (yani Yâkûb Aleyhisselâm’ın kardeşinin ayak topuklarından tutarak doğması şöyle olmuştu:) Yâkûb Aleyhisselâm’ın annesi bir batında iki çocuğa hamile kalmıştı. Hamli ikizdi. Ayların süresi tamam olup, hamilelik müddeti tam olunca, anne karnındaki iki kardeş konuşmaya başladılar. Anneleri onların sesini işitiyordu. Biri: -“Bana yol ver senden önce çıkayım,” dedi. Diğeri: -“Eğer sen benden önce çıkarsan, bende annemizin batnını deler ve bende bu şekilde karnından çıkarım,” dedi. Bunun üzerine diğeri; -“Benden önce çık. Annemi öldürme?” dedi. Bunun üzerine ilk çıkan çocuğa adını verdiler. Çünkü o daha annesinin karnında iken isyan etti. Sonra ikinci çocuk doğdu. O da birincisinin ayak topuklarını tutmuş bir halde doğdu. Bu durumdan dolayı ona da: Yakûb adını verdiler. Büyüdüklerinde lys, sertlik, düşmanlık, vurmak, kırmak ve katılık gibi şeylerle uğraştı. lys’in mesleği avdı. Hep av hayvanları ile uğraştı. Yâkûb ise, rahmet, şefkat, sevgi ve saygılı bir kişiydi. Yufka yürekliydi. Yumuşak huyluydu. Ziraat ve hayvancılık ile uğraştı. Rivayet olundu: Yâkûb Aleyhisselâm ile kardeşi İys bir günde vefat ettiler. Aynı kabre defnedildiler. (Bâzı rivayetlerde) buyuruldu: Yâkûb Aleyhisselâm, yüz kırk yedi (147) sene yaşadı. Mısır’da vefat etti. Arzı mukaddese taşınmasını ve orada babası İshâkaleyhisselâm’ın yanına defnedilmesini vasiyet etti. Yâkûb Aleyhisselâm’ın vefatı üzerine, oğlu Yusuf Aleyhisselâm, onu yükleyip arzı mukaddeseye götürdü. Orada İshâk Aleyhisselâm’ın yanına defnetti.. : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri: 2/88-89.

HARİKA ÖTESİ birincikat01.blogspot.com

ZARARI YOK. DENEMENİZİ TAVSİYE EDERİM. Öksürük için bir bütün elmanın üzerine 5-10 tane karanfili batırıp bir çaydanlığın içinde suyla birlikte ,çubuk tarçın katarak 10-15 dk. kaynatıp için göğsünüzü yumuşatır.Geçmiş olsun.

Görüntünün olası içeriği: yiyecek
BİBERİYE: BEYİN SÜPÜRGESİ 🌿1. Eşim evliliğimizden önce başlayan migren ağrılarından şikâyetçi idi ve cebinde bir sürü ağrı kesici ilaçla dolaşır, kriz anlarında da "başımı kesin de bu ağrıdan kurtulayım" derdi. Hacettepe Tip Fakültesi’nde 1980 başlarında MR çekilip migren teşhisi konuldu ama olumlu bir sonuç alamadık. 1983 yılında iş yerim Ankara Üniversitesi’nden Gazi Üniversitesi’ ne geçince burada da MR çekilip migren teşhisi konulunca migren tedavisi başladı. Verilen çeşitli haplar etkili olmayınca depresyon tedavisine başlayacağız dediler ve giderek değiştirilen ilaçlar sonucu eşim neredeyse 24 saat uyumaya başladı ilaçların etkisi ile. Bu aşamada ben tedavi ve ilaçları kestirdim. Bitkisel ilaç aramaya başladım ve tanıdığım bir zamanlar Orman Bakanlığı'nda Tıbbi Bitkiler Araştırma Projesi'nde çalışmış emekli tanıdığım biberiye çayını tavsiye etti. Günde 5–6 fincan biberiye çayı tedavisine başladık ve 20–25 gün sonra migren, baş ağrıları sorunları bir daha gelmemek üzere sona erdi.
2. Ortopedist kardeşime ameliyat olan sanatçı Selçuk Ural kardeşime migreni olduğunu söylüyor ve kardeşim biberiye çayını tavsiye ediyor. Selçuk Ural birkaç yıl önce ATV televizyonundaki bir programda migreninin ortopedist doktorunun botanikçi ağabeyinin tavsiyesi ile geçtiğini söylüyor ve teşekkür ediyor.
3. Kayınbiraderimin eşi Elmadağ’da kızakla kayarken düşüp kızak freni demirinin ayak bileği ile diz arası orta bölgede V harfi şeklinde ve büyükçe bir bölgede etini kemiğe kadar kaldırdı. Buraya dikiş atıldı ancak kalkan kısmın büyüklüğünden 1 ay V harfi iç kısmındaki deri canlanmadı ve doktorlar bu bölgeye deri nakli yapmamız gerekir dediler. Kayınbiraderimin bulduğu estetik ameliyatı yapacak doktor Amerika’dan yeni bir ilaç geldi önce birkaç gün bunu sürüp deneyelim, sonuç alamazsak ameliyatı yaparız dedi. Sürülen yağ deriyi 3–4 gün sonra canlandırmaya başladı. Bu yağın üzerine baktığımda "Rosmarinus" kelimesini görünce biberiye bitkisine olan ilgim çok daha arttı. Kendi kütüphanem ve internetten yaptığım araştırmada biberiye bitkisinin iyi geldiği hastalık ve sorunlar 100’u çok aşınca araştırmayı kestim bu kadar yeter diye.
4. Biberiye yağını yazlık evimize götürdük. Ağabeyimin torunları düşüp veya koşarken başlarını veya eller ve ayaklarını bir yerlere çarptığın da evde başlayan telaşa hiç gerek olmadığını söyleyip bu yağı sürüyordum ve şişmesi, morarması veya ağrıması gereken bölgelerde bunların hiç biri gerçekleşmiyordu.
5. Eşimin işyerinde arkadaşının babasının ayaklarında diz altı bölgesinin dolaşım bozukluğu nedeniyle ayakları soğuk idi. Biberiye çayı ile bu sorunları çözüldü.
6. Çok yaşlı komşumuzun 2 yıldır geceleri uyuyamama sorunu vardı. Damadı Ankara’da bir devlet hastanesinde beyin cerrahi doçent de çözüm bulamamıştı uyku sorununa. Biberiye çayı içmeye başladıktan sonra gece de gündüz de uyumaya başladı.
7. Yine ayni çok yaşlı komşumuz gut hastalığından da muzdarip idi ve kanında ürik asit yüksek çıkıyordu. Biberiye çayı ile bu sorunu da çözüldü.
8. Kayınpederim boyun kireçlenmesinin sonucunda boynu tamamen hareketsiz duruma geçti. Doktorlar ameliyat yapamayız böyle idare et dediler. Biberiye yağı ile yaptığı masajlar sonucu 1 hafta sonra boynunu hareket ettirmeye başladı.
9. Kızım koşarken çarptığı eli mosmor oldu. Biberiye yağını sürdük, 2 saat sonra morluk geçmeye başladı. Akraba doktora soruyorum söyle morluk normal ne kadar zamanda geçer diye ve 2 günde geçer diyor.
10.Biberiye yağı ecza dolabımızda artık yerini almıştı. Bir yerin mi ağrıyor (örneğin baş ağrısı) sür biberiyeyi en azından geçici olarak ağrı geçsin. Bir yerin kesildi mi, çizildi mi sür biberiye yağını çok süratli olarak iyileşsin. Umarım arkadaşlar için bu bilgiler yararlı olur.
Prof. Dr. Turhan USLU
TIBBİ ETKİLERİ VE KULLANIMI
Alıntıdır
Fotoğraf açıklaması yok.

Buğday ilk ekilen ve biten tahıldır.Arpa ise buğdayın tozundan olmuştur.Onun için arpa çok tozludur.

Fotoğraf açıklaması yok.
Görüntünün olası içeriği: dağ, gökyüzü, açık hava, doğa ve su

Hurma ağacı Adem (as)ın toprağının arttığından yaratılmıştır.Mayasında insan vardır. Adem (as) 40 bin evladını gördü.Kendinin 20 kızı ,20 oğlu vardı.Diğerleri ise torunları ve onların çocuklarıydı.

Ekmeğin her bir lokmasında 360 kişinin emeği vardır.Önce Mikail as ın en sonda pişirenin emeği.


Son nefesimizde bizleri iman-ı kâmilden ayırma! Bizlere ölüm acısı çektirme, kabir azabı yaşatma Allah’ım!

Resim yazısı ekle

Nemrut İbrahim (as)ı ateşe atmadan bir ay odun getirtti,hayvanlar razı olmadı,sadece katır getirdi,onun için katır kısır kaldı.


Görüntünün olası içeriği: yazıGörüntünün olası içeriği: yazı
Bide bol bol namaz kıl borcunu öde

UNUTKANLIĞA VE MİGRENE DOĞAL ÇÖZÜM: ''BİBERİYE ''

Biberiye Eski Yunanlar ve Romalılar tarafından hem mutfakta hem de tıbbi amaçlı kullanılırmış. Biberiyenin anlamı bağlılık, sadakat olarak tanımlanır ve bu sebeple düğünlerde gelin tacına yerleştirilirmiş. Hasta odalarında havayı temizlemek amaçlı yakılan biberiye terapi amaçlı kullanılırmış.
Biberiye, antik Romalılar tarafından tütsü olarak kullanılırdı ve bir efsaneye göre Hz. İsa bebekken bir biberiye çalılığının altında korunmuştur.
Romalılıar biberiyeyi defin törenlerinde kullanmayı orta çağa kadar sürdürmüşlerdir. Örf ve adetleri gereği cenaze törenlerinde biberiye dallarını tabutun üstüne koyarlardı. Biberiye yağının iltihaplı hastalıkları tedavi ettiğini zannederlerdi. Bir biberiye filizi düğme iliğine konulursa iyi şans getirdiği ve hafızayı güçlendirdiği söylenir.
Biberiyenin faydaları : Sindirime faydalı bir besin olan Biberiye, mide ve bağırsakları uyararak hazmı kolaylaştırır. İdrarı ve bağırsak gazlarını söktürücüdür. Vücuda zindelik verir. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olur. Migren türü baş ağrılarını hafifletir, çarpıntıyı giderir. Astım ve bronşite karşı faydalıdır. Kansızlığa ve sarılığa iyi gelir. Biberiye yağı romatizma olan yere sürülürse romatizma ağrılarını dindirir.
Biberiye neye iyi gelir? : Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarımbaş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. Astım, bronşit ve kansızlıkta faydalıdır. Yağlı saçların yağını alır. Burkulmalarda ve deri yaralarında da haricen kullanılır. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır. Kan dolaşımını kuvvetlendirici, vücudu dinlendirici, hazmettirici, antiseptik (mikropları öldürücü), antiflogistik (iltihapları önleyici), damarları büzücü ve kuvvetlendirici, terletici, kramp çözücü, adet (regl) halini kuvvetlendirici ve ayrıca cinsel gücü de artırdığı iddia edilmiştir.
Biberiye nasıl tüketilmeli ? Bir litre kadar suya biberiye ve kekik yağı karıştırılıp cilde sürülürse, cildi temizler ve yumuşatır. Ayrıca sivilcelere de iyi gelir. Burkulan eklemlere ve deri yaralarına sürülürse faydası görülür. Biberiyenin genellikle yaprakları, nadiren sürgünleri de çay, tentür, natürel ilaç, baharat ve eterik yağ elde etmek için kullanılır. Biberiye mükemmel bir güzellik ürünüdür. Merhem haline getirilerek vücuda sürülürse cildi güzelleştirir, karışıklıkları giderir. 2 gram kurutulmuş biberiye yaprağı ve çiçeği bir tas içinde 20 dakika kaynatılarak içilirse mide rahatsızlıklarına, mide ve bağırsak gazlarına iyi gelir. Regl gecikmesini önleyicidir. Saçlar bu çayla yıkandığında gürleşir, vücut yıkandığında güzelleşir.
Biberiye çayı : Bir veya iki kahve kaşığı ince kıyılmış Biberiye yaprağı demliğe konur, üzerine 300-400 ml kaynar su ilave edilerek 6-10 dk demlenmeye bırakılarak ve sonra süzülerek içilir. Bazı yazarlar kaynatılması gerektiğini söylemektedirler. Bu yanlış bir yoldur. Çünkü birleşimindeki eterik yağ uçarak yok olur.
Biberiye çayının faydaları : Biberiye çayı mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir. Safra kesesi salgısını çoğaltır. İştahı artırır. Krampları giderir.
Biberiye zayıflatırmı? Biberiye bitkisi etkili bir İdrar söktürücüdür. Bu sayede ödem atmanızı sağlar.Biberiye bitkisi de idrar söktürücü ve terletici ozellikler taşımaktadır. Bu sayede yağ yakmamız hızlanıyor, biberiye zayıflama çayı en iyisi zayıflamak için beşibiryerde zayıflama çayı kullanın, ordaki biberiye zayıflama için yeterlidir.
Biberiye Çayı Nasıl Demlenir?
Biberiye Çayı : 2 çay kaşığı ince kıyılmış biberiye 1 bardak kaynar suyla haşlanır ve 10 dk demlendikten sonra süzülerek içilir. Günlük olarak 2-3 bardak içilebilir.
Biberiye Zararları Varmıdır?
• Biberiye tansiyon yükselmesine neden olabileceğinden yüksek tansiyon sorunu olanlara tavsiye edilmez.
• Hamileler kullanmamalıdır. Biberiye bitkisinde yer alan oleanolic asit düşük yapma riskini fazlalaştırır.
• Biberiye yağı dahilen kullanılmamalıdır. Düşük dozları böbrek mide proplemlerine yüksek dozu ise zehirlenmeye yol açar.
-Nazan BAŞOĞUL
Görüntünün olası içeriği: bitki, çiçek, doğa ve açık hava