17 Ağustos 2019 Cumartesi

---------- ÇOK ÖNEMLİ MÜNACAATLAR ................... 1- Yâ dâfia’l-beliyyât: Ey belâları def’eden, savan, gideren, yok eden (Allah’ım! Üzerimize gelecek bütün belâ ve musibetleri def’ediver.)! 2- Yâ halle’l-müşkilât: Ey müşkilleri / zorlukları hâlleden / düğümleri çözüp kolaylaştıran (Allah’ım! Bütün müşkilâtımızı hallediver, çözüver). 3- Yâ kâfiye’l-mühimmât: Ey bütün mühim işlere kâfi / yeterli olan (Allah’ım! Sen bize kâfisin, başkalarına ihtiyaç bırakma Rabbim)! 4- Yâ qaazıye’l-hâcât: Ey bütün hacetleri / ihtiyaçları yerine getiren (Allah’ım! Bizim bütün ihtiyaçlarımızı gideriver). 5- Yâ râfia’d-deracât: Ey dereceleri yükselten (Allah’ım! Bizim manevi derece ve mertebelerimizi yükseltiver). 6- Yâ şâfiye’l-emrâz: Ey hastalıklara şifâ veren (Allah’ım! Maddî-manevî bütün hastalıklarımıza hasarsız ve kalıcı şifalar ihsan ediver). 7- Yâ münzile’l-berekât: Ey bereketleri indiren (Allah’ım! Bizim üzerimize de bereketlerini yağdırıver). 8- Yâ erhame’r-râhimîn: Ey rahmet edenlerin en merhametlisi olan (Allah’ım! Bizlere de rahmetinle muamele ediver). 9- Lâ havle velâ quvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azıym: Günahlardan kaçınmak, ibadetleri edâ ve îfa edebilmek için güç ve kuvvet, ancak, şânı çok yüce ve pek büyük olan Allah celle celâluhu’dandır. (Sana kullukta bizi güçsüz-kudretsiz-kuvvetsiz-âciz bırakma Allah’ım)! Hasan Bozkurt

İKİ DİNİ TASDİK EDEN ŞİRK EHLİNDENDİR..İ.RABBANİ KS.
DİYALOĞCULAR BU MENKIBEYİ OKUSUN. ŞANLI PEYGAMBERİMİZİ ÜZDÜKLERİNİ ANLASIN.

Hasan Bozkurt -------- Hz. Câbir (r.a.) anlatıyor: “(Bir gün) Ömer İbnu'l-Hattâb (r.a.), Rasûlullah'a (s.a.v.) bir Tevrat nüshası getirdi ve: - "Yâ Rasûlallah dedi, bu bir Tevrat nüshasıdır" dedi. (Rasûlullah s.a.v.) de bir şey söylemedi. Sonra o (Hz. Ömer) okumaya başladı. Bu esada Rasûlullah'ın (s.a.v.) yüzü(nün rengi de) değişiyordu. Bunun üzerine Ebû Bekir (r.a.); "Evlât acısı görenler seni kaybedesice! Rasûlullah'ın (s.a.v. mübarek) yüzünü hiç görmüyor musun?" dedi. Hz. Ömer o zaman Resûlullah'ın (s.a.v.) yüzüne baktı ve hemen şöyle dedi: "Allah'ın gadabından, O’nun Rasûlünün gadabından Allah'a sığınırım. Rabb olarak Allah'a, din olarak İslâm'a, peygamber olarak Hz. Muhammed'e râzı olduk.". Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Muhammed'in canı elinde olan (Allah'a) yemin olsun ki, şayet Musa sizin için ortaya çıksaydı ve siz de beni terk ederek ona uysaydınız, doğru yoldan sapmış olurdunuz. Şayet o sağ olsa ve peygamberliğime kavuşsaydı (şimdi aranızda yaşamış olsa idi) bana ittibâ ederdi (bana tâbi olmaktan başka bir şey yapmaz / yapamazdı)....... [Dârimi, Sünen, Mukaddime, 39/441..Nureddin el-Heysemî, Mecmau’z-Zevâid, 1, 173; 8, 262].]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder