22 Ağustos 2019 Perşembe

HAZRET-İ EBÛBEKİR’İN YÜKSEK VASIFLARI: Hazret-i Enes (radıyallâhü anh) buyurdular ki: “Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) bir vakit hasta olmuştu. Hastalığı uzayınca, bir sabah Hz. Ebûbekir (radıyallâhü anh), Resûlullah Efendimizi (s.a.v.) ziyârete gitti. İçeri girip selam verince gördü ki; Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri evin ortasında yatmış, mübarek başı Dıhyetü’l-Kelbî’nin (r.a.) dizinde uyuyordu. “Yâ Dıhye! Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri nasıldır?” diye sorunca Hazret-i Dıhye: “Sıhhati yerindedir” dedi. Ebûbekr-i Sıddîk (r.a.): “Yâ Dıhye! Onun iyileştiği müjdesini bana verdiğin için Allâhü Teâlâ sana hayır versin ve seni mükâfatlandırsın.” deyince Hazret-i Dıhye (r. a.): “Ey Ebûbekir! Vallâhi ben seni başkalarından daha çok severim. Senin, benim yanımda hediyelerin vardır ki sana tebliğ edeyim. Sen Allah Resûlü’nün halîfesisin ve peygamberlerden sonra Âdemoğlunun seyyidisin. Seni seven ve sana tâbi olan kimse felah bulacak; seni sevmeyen ve sana tâbi olmayan zararlı çıkacaktır. Her kim seni dost edinirse Resûlullâh’a (s.a.v.) dost olacak; her kim sana buğzederse, Resûlullâh’a buğzetmiş olacak. Senin dostun, Allâh’ın ve Resûlü’nün dostudur; senin düşmanın, Allâh’ın ve Resûlü’nün düşmanıdır. Sana düşman olan, Resûlullâh’ın şefâatinden mahrum olur. Resûlullâh’ın şefâatinden mahrum olan da Hak Teâlâ’nın rahmetinden mahrum kalır. Ey Ebûbekir! Sen, bu insanların en hayırlısısın! Yanıma gel!” dedi. Ebûbekir (r.a.) yaklaşınca Dıhye (r.a.) kayboldu. Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) de uyanınca: “Ey Ebûbekir! Aranızda neler konuşuyordunuz?” diye sordu. Hazret-i Ebûbekir (r.a.), Dıhye ile aralarında geçen konuşmayı haber verdi. Resûlullah (s.a.v.): “Ey Ebûbekir! O, Dıhye değil, Cibrîl-i Emîn idi. O, Allâhü Teâlâ’nın sana verdiği vasıfları haber verdi.” buyurdu. FAZİLET TAKVİMİ Cuma-23-Ağustos-2019

Görüntünün olası içeriği: yazı ve yiyecek


TC Ali Tunç - Alternatif tıp
Hemen tanışmanız gereken 5 şifalı ot
Modern tıbbın hayatımıza girmesiyle birlikte ilaç isimlerini şifalı bitki isimlerinden daha iyi bilir olduk. Oysa eski zamanlarda biri bir hastalığa yakalandığında otlardan anlayanlar soluğu dağların, tepelerin yamaçlarında alır, o hastalığa iyi gelecek otları toplardı. Son dönemde doğal tedavi yöntemlerinin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte dikkatimizi çeken otlar, kullandığımız ilaçların da hammaddeleri olan çok etkili bitkiler. Bu nedenle bilip bilmeden kullanılmaması gerektiğini de vurgulamakta yarar var.
Abdestbozanotu (Pimpinella Saxisfrage)
Rutubetli yerleri seven ve 70 cm boylarındaki gülgillerden olan bu ot; mideye iyi gelmesi, ateş düşürmesi ve ağrıları kesmesiyle biliniyor. Balgam söktürücü özelliği nedeniyle öksürük kesiyor ve bademcikleri indiriyor. Diğer bir özelliği ise burun kanamalarına iyi gelmesi.
Aslandişi (Karahindiba)
Yol kenarlarında ve çayırlarda bile rahatlıkla karşılaşabileceğiniz bu bitkinin sarı çiçekleri var. Taze yapraklarını salata olarak da kullanabileceğiniz aslandişinin yapraklarını ilkbaharda, köklerini ise sonbaharda toplamak gerekiyor. Kökünde torexacin, inulin ve levulin olan bu bitki, iyi bir idrar söktürücü. Sadece idrarla kalmıyor, kalınbağırsak ve mesanede bulunan iltihapları da gideriyor. Diğer özellikleri ishali kesmesi, böbrek ve safra taşlarını düşürmekte etkili olması.
Beşparmakotu (Kazotu)
Yeşil çayırlarda bol bol karşılaşabileceğiniz gülgillerden olan bu ot yabani bir bitki. Yaprakları beş parmağa benziyor ve adını da bu yapraklardan alıyor. Yaprakları ve kökleri yazın sonunda ağustos ayında toplanıyor ve kurutuluyor. Vücudu kuvvetlendiren beşparmakotu mideye iyi geliyor ve ishali önlüyor. Ayrıca iyi bir ağrı kesici ve bademcik, boğaz, diş ağrılarını kesiyor.
Çörekotu (Siyah susam)
Susama benzeyen güzel kokulu siyah tohumlu bir bitki olan çörekotu hamur işlerinde bol kullanılıyor. Vücuda can veren bu bitki iyi bir iştah açıcı. Ayrıca mide ve bağırsaklarda oluşan gazları sökerek hazmı kolaylaştırıyor.
Devekulağı (Büyük dulavratotu)
Büyük yapraklara sahip bu bitkinin kökleri toplanıyor ve ince ince dilimlendikten sonra kurutulup kullanılıyor. Ayrıca yaprakları da gölgede kurutularak saklanıyor. Devekulağının en büyük özelliği çok iyi bir idrar yolu söktürücüsü olması. İdrar yollarında oluşan kum ve taşların düşmesine yardımcı. Ayrıca vücudu rahatlatıcı bir etkisi de var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder