KULAK KİRLERİNİZİNDEN KİREÇLENMESİNDEN KURTULUN
1 çay bardağı Suya elma sirkesi 1 tatlı kaşığı suyu karıştır şırıngayla 5 damla dökün kulağınıza yıkayın kulak kireçlenmesindende kurtulun 3 gün yapın günde 1 sefer dikkatli yapın su ılık olsun şifa olsun
M.ulaş
M.ulaş
YÜZÜNÜZDEKİ ÇİL VE DOĞUM LEKELERİNİZ YOK OLSUN m.ulaş
Kırmızı kantaron yağı ile akşamları yüzünüze sürün ve yatın sabahları kalkın yıkayın 25 gün devam edin yüzünüzdeki çiller gidiyor ama tekrar gelmemesi için asıl sorun karaciğer filitreler tıkalı açın sağlık kalıcı olsun saygılar şifa Allah tan m.ulaş
Kırmızı kantaron yağı ile akşamları yüzünüze sürün ve yatın sabahları kalkın yıkayın 25 gün devam edin yüzünüzdeki çiller gidiyor ama tekrar gelmemesi için asıl sorun karaciğer filitreler tıkalı açın sağlık kalıcı olsun saygılar şifa Allah tan m.ulaş
KARACİĞER TEDAVİMİZ
Sadece karaciğer için basit bi tarifde vereyim
devedikeni habı sabah 1 akşam 1 çekilmiş tozu 1 tatlı kaşığı alınır yemeklerde enginar habı 1 sabah 1 akşam alınır enginar tozu veya çayıda içilir yemekte
karahindibağ. Otu çayı 1 su bardağı içilir sabah akşam aç içilir. Sinirli ot çayı içilir sabah akşam 1 su bardağı aç olarak.
Ekmek unlu gıdalar tatlının her türlüsü yasak hazır ürünler hayvansal ürünlerden yasak
İlk tedavilerde 3 ay devam edilir.
Yılda bir bakımlarda ise 1 ay uygulanır
Rabbim şifa versin saygılar.
M.ulaş
Sadece karaciğer için basit bi tarifde vereyim
devedikeni habı sabah 1 akşam 1 çekilmiş tozu 1 tatlı kaşığı alınır yemeklerde enginar habı 1 sabah 1 akşam alınır enginar tozu veya çayıda içilir yemekte
karahindibağ. Otu çayı 1 su bardağı içilir sabah akşam aç içilir. Sinirli ot çayı içilir sabah akşam 1 su bardağı aç olarak.
Ekmek unlu gıdalar tatlının her türlüsü yasak hazır ürünler hayvansal ürünlerden yasak
İlk tedavilerde 3 ay devam edilir.
Yılda bir bakımlarda ise 1 ay uygulanır
Rabbim şifa versin saygılar.
M.ulaş
CİLDİNİZİN PÜRÜZSÜZ OLMASINI İSTİYORSANIZ KIRIŞIKLIKLAR GİTSİN DİYORSANIZ OKUYUN
Yüzünüzdeki kırışıkların gitmesi cildinizin düzelmesi için 1 tatlı kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı krem tartar 10 damla limon 3 tane aspirin katın 1 çay bardağı sıcak suya eritin günde 5 defa yüzünüze sürün yıkamayın yatarken yıkayın kantaron yağı sürün sabahleyin yıkayın 20 gün yapın cilt bozukluğundan ve kırışıklıklardan kurtulun şifa olsun saygılar
M.ulaş
Yüzünüzdeki kırışıkların gitmesi cildinizin düzelmesi için 1 tatlı kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı krem tartar 10 damla limon 3 tane aspirin katın 1 çay bardağı sıcak suya eritin günde 5 defa yüzünüze sürün yıkamayın yatarken yıkayın kantaron yağı sürün sabahleyin yıkayın 20 gün yapın cilt bozukluğundan ve kırışıklıklardan kurtulun şifa olsun saygılar
M.ulaş
BEBEKLERDEKİ EPİLEPSİ VE KASILMALAR SARILIK İÇİN ÇÖZÜM
Sarılık geçiren veya epilepsi yaşayan bebekler için süt emiyorsa anneler 1 tatlı kaşığı karbonat için sıcak suyla eritin için günde 1 sefer sütünüzle bebeğe geçer ve düzeliyor sarılıkta epilepside tansiyon böbrek sorununuz yoksa annenin şifa Allahtan sayfadaki uyarılarıda okuyun bilinçli olun araştırın doktorunuza sorun sormadan kullanmayın m.ulaş
Sarılık geçiren veya epilepsi yaşayan bebekler için süt emiyorsa anneler 1 tatlı kaşığı karbonat için sıcak suyla eritin için günde 1 sefer sütünüzle bebeğe geçer ve düzeliyor sarılıkta epilepside tansiyon böbrek sorununuz yoksa annenin şifa Allahtan sayfadaki uyarılarıda okuyun bilinçli olun araştırın doktorunuza sorun sormadan kullanmayın m.ulaş
VÜCUDUMUZDAKİ İLTİHAPLARDAN HABİSLERDEN URDAN KURTULALIM BASİT YÖNTEMLE doğal antibiyotik m.ulaş
1 baş soğanın robotta suyunu çıkaralım bir demet maydanozunda yıkadıktan sonra robotta suyunu çıkaralım yarım limon sıkalım çay kaşığı ucuyla toz zencefil atalım karıştıralım 1 su bardağına yarısını sabah aç karnına içelim yarısını akşam aç karnına içelim yemeklerden 1 saat önce veya yemeklerden 2 saat sonra içelim midede bağırsaklardaki iltihap habis urlarınızdan kurtulun 10 gün kadar yapın mide ağrısı yaparsa kürü bırakın ülseriniz var demektir sayfada ülser tedavisi var okuyun uygulayın düzelsin öyle devam edin küre şifa Allah tan saygılar m.ulaş
1 baş soğanın robotta suyunu çıkaralım bir demet maydanozunda yıkadıktan sonra robotta suyunu çıkaralım yarım limon sıkalım çay kaşığı ucuyla toz zencefil atalım karıştıralım 1 su bardağına yarısını sabah aç karnına içelim yarısını akşam aç karnına içelim yemeklerden 1 saat önce veya yemeklerden 2 saat sonra içelim midede bağırsaklardaki iltihap habis urlarınızdan kurtulun 10 gün kadar yapın mide ağrısı yaparsa kürü bırakın ülseriniz var demektir sayfada ülser tedavisi var okuyun uygulayın düzelsin öyle devam edin küre şifa Allah tan saygılar m.ulaş
ŞENAY AKÇAY HANIMIN PAYLAŞIMI ÇOK ETKİLENDİM BENDE PAYLAŞTIM
Kanser hastalığı ile mücadele eden 25 yaşında bir genç kız o.. Ve işte onun hepimize yazdığı etkileyici bir mektubu yayınlıyoruz.. Büyük dersler içeren tokat gibi bir mektup
Kanseri sevmedim ama minnettarım
Sorun aslında kanser değil, kemoterapi.
Evet belki kemoterapi görmeseydim ölecektim ama kemoterapinin de beni pek yaşattığını söyleyemem. Kemoterapi tümörümü yok ederken beni de darmaduman ediyor. Kanser teşhisi konmadan önce aylarca tümörümle birbirimizden habersizce, normal bir insan gibi yaşamıştık, kıtalar arası yolculuklar yapıp, en yakınlarımın düğününde göbek bile atmıştık. Tamam biraz abartıyorum son zamanlarda nefes darlığı, uyku sıkıntısı, gece terlemesi yaşıyordum ama kimseye muhtaç olmadan yuvarlanıp gidiyordum işte.
Gel gör ki teşhis konup kemoterapi başladığından beri 25 yaşında olmama rağmen kendimi 90'ına yaklaşmış bir nineden farksız hissediyorum. İki adım yol yürüyemiyorum, kendim hiç bir işimi halledemiyorum, bırakın yatağımı toplamayı, duşumu kendim alabilsem ne mutlu bana diyorum. Yemeğimden, giyinmeme, uyumamdan uyanmama yaptığım her şeyde birine bağlı olmak beni üzüyor. Kel olmayı saymazsak, geçtiğimiz altı ayda alışamadığım yegane şeylerden biri de birisine bu kadar bağlı yaşamak. Tek bir kişiye bağlanmaya herkes alışıktır genelde, ama benimki öyle değil yani tek bir kişiye değil herhangi bir kişiye bağlıyım ben.
Neyse ki güzel insanlar biriktirmişim. Ben göndersem de gitmeyen, her gün bana güç veren, gücümü hatırlatan insanlar. Güçsüz bilirdim kendimi, zayıf yönlerimi bilip onları geliştirmekten hep kaçtığım için her zaman en başından yenilgiyi kabullenenlerdendim. Ama bu sefer yenilemezdim. Ne kadar kaçsam da bu sefer savaşmak zorundaydım. Teşhis konduğu gün doktorun da dediği gibi 52 haftalık bir mücadele bekliyordu beni. Bende amatörce attım kendimi savaşa. Dedim ya kilit nokta aslında güzel insanlardı. Çünkü ben, hiç bir zaman kendim için bir şey yapmadım anca sevdiklerim için yaptım her şeyi. Bu savaşa da kendim için girdim sanmayın sakın. Sevdiklerim için girdim, kalbi benim için çarpan, duasında adım geçen herkesi mutlu etmek için. Kalbimde yer edinen, kalbinde yer edindiğim herkes benim için seferber olmuştu onları yüzüstü bırakmamak için girdim işte. Sevilmeyi ne kadar çok sevdiğimi hatırladım sayelerinde. Şimdi beni güçlü buluyorlar ya...
inanır mısınız bilmem ama beni güçlü bulan insanlardan aldım bu gücü. İlkokuldaki spor öğretmenimden, lisedeki sıra arkadaşımdan, evin karşısındaki otopark görevlisinden, karşı sokaktaki telefon tamircisinden aldım. Eklemeden edemeyeceğim; dini inançları pek güçlü olmayan ben, derdini veren Allah'ın gücünü de verdiğini gördüm. İğneden kaçmak için tebeşir tozu yutan ben, nelere gülüp geçmeye başladım.
Başlarda her şey çok pembeydi. Kanserdim (lenfoma) ve iyileşecektim hiç bir detaydan haberim yoktu. Hala gripmişim de 1 yıl sürüp geçecekmiş gibi geliyordu. Binlerce insan, yüzlerce telefon, onlarca ziyaretçi ve her gün aldığım tek bir ilaç 'Lustral' oyalıyordu beni. Salak gibiydim. Etrafımdaki herkesin neden bu kadar mutsuz ve panik halinde olduğunu anlamıyordum, çünkü henüz hiçbir şeyin farkında değildim. Günler geçtikçe ters orantı olmaya başlamıştı. İnsanlar rahatlamıştı, unutmuştu, boşlamıştı; benim paniğim ve mutsuzluğum ise gün geçtikçe artmıştı (6 ay 25gün geçti her gün artmaya devam ediyordu).
En çok gittiğim yer hastane, en çok duyduğum söz 'geçmiş olsun' olmuştu. İleride sayısız sayıda yapılmış olacak olan; damar yolu, kemoterapi, kan sayımı, intretekal, biyopsi gibi gerçekler teker teker değil bir anda yüzüme vurmaya başlamıştı.
Değişmiştim, ben değildim artık. Tenim, kokum, olmayan saçlarım ve gözlerimde ki ışık.
Sosyal hayatımdan, özgür ruhumdan, cinsel güdülerimden ve en acısı benliğimden çok kısa bir zamanda kopmuştum. Artık yegane muhabbetim ve düşündüğüm şey, kanımı hangi hemşirenin alacağı ya da nötrofillerimin ne kadar düşük olduğuydu. Bakmayın böyle yazıldığında okuması kolay oluyor ama böyle yaşaması inanın çok kolay değil. Tabi ki de ilk kanser olan genç ben değilim, keşke son olsam ama eminim ki son da değilim. Ama zor arkadaş. Ne kadar çok sevilseniz de, etrafınızdaki herkes tarafından günün her anı şımartılsanız da bu saatlerde yatağa girdiğinizde, ya da ne bileyim tuvalete girip instagram da gezindiğinizde boğazınız düğümleniyor işte.
Keşkeler,
Belkiler,
Nedenler,
Hayaller.
Pişmanlıklar da en kötüsü. Aklından geçirip yanlış olur, herkes ne der diye düşünüp yapmadığın her şey için 'ah be' diyorsun. Koşarak geri dönmek istiyorsun ama ya bir bardak soğuk su içiyorsun ya da kocaman bir iç çekiyorsun.
Kimseyi üzmek için ya da durumdan şikayet etmek için yazmıyorum bu satırları ama insan paylaşmak istiyor. İnşallah yaşamayın ve anlamayın hiç bir zaman şu yaşadıklarımı ama ne kadar zor olabileceğini bir hayal edin istiyorum arada.
Hayal edin ki şükür edebilin.
Her sabah uyandığınızda başta kendiniz olmak üzere etrafınızdaki herkesi ne kadar çok sevdiğinizi hatırlatın kendinize. Gülecek, şükür edecek sebepler yaratın. Lütfen daha çok gülün! Kendi gücünüzü asla küçümsemeyin. Bu yaşadıklarımın hiç birini yaşamanıza gerek yok gücünüzü görmek, kendinize saygı duymak için.
Kanseri sevmedim, ama bana kendi içimde ki gücü gösterdiği için ona minnettarım.
Neyse siz sadece şükredin, o kadar aslında.
Iris Mercan haberleri">Iris Mercan
irismercan@hotmail.com. alıntıdır içim yandı okudum
Kanser hastalığı ile mücadele eden 25 yaşında bir genç kız o.. Ve işte onun hepimize yazdığı etkileyici bir mektubu yayınlıyoruz.. Büyük dersler içeren tokat gibi bir mektup
Kanseri sevmedim ama minnettarım
Sorun aslında kanser değil, kemoterapi.
Evet belki kemoterapi görmeseydim ölecektim ama kemoterapinin de beni pek yaşattığını söyleyemem. Kemoterapi tümörümü yok ederken beni de darmaduman ediyor. Kanser teşhisi konmadan önce aylarca tümörümle birbirimizden habersizce, normal bir insan gibi yaşamıştık, kıtalar arası yolculuklar yapıp, en yakınlarımın düğününde göbek bile atmıştık. Tamam biraz abartıyorum son zamanlarda nefes darlığı, uyku sıkıntısı, gece terlemesi yaşıyordum ama kimseye muhtaç olmadan yuvarlanıp gidiyordum işte.
Gel gör ki teşhis konup kemoterapi başladığından beri 25 yaşında olmama rağmen kendimi 90'ına yaklaşmış bir nineden farksız hissediyorum. İki adım yol yürüyemiyorum, kendim hiç bir işimi halledemiyorum, bırakın yatağımı toplamayı, duşumu kendim alabilsem ne mutlu bana diyorum. Yemeğimden, giyinmeme, uyumamdan uyanmama yaptığım her şeyde birine bağlı olmak beni üzüyor. Kel olmayı saymazsak, geçtiğimiz altı ayda alışamadığım yegane şeylerden biri de birisine bu kadar bağlı yaşamak. Tek bir kişiye bağlanmaya herkes alışıktır genelde, ama benimki öyle değil yani tek bir kişiye değil herhangi bir kişiye bağlıyım ben.
Neyse ki güzel insanlar biriktirmişim. Ben göndersem de gitmeyen, her gün bana güç veren, gücümü hatırlatan insanlar. Güçsüz bilirdim kendimi, zayıf yönlerimi bilip onları geliştirmekten hep kaçtığım için her zaman en başından yenilgiyi kabullenenlerdendim. Ama bu sefer yenilemezdim. Ne kadar kaçsam da bu sefer savaşmak zorundaydım. Teşhis konduğu gün doktorun da dediği gibi 52 haftalık bir mücadele bekliyordu beni. Bende amatörce attım kendimi savaşa. Dedim ya kilit nokta aslında güzel insanlardı. Çünkü ben, hiç bir zaman kendim için bir şey yapmadım anca sevdiklerim için yaptım her şeyi. Bu savaşa da kendim için girdim sanmayın sakın. Sevdiklerim için girdim, kalbi benim için çarpan, duasında adım geçen herkesi mutlu etmek için. Kalbimde yer edinen, kalbinde yer edindiğim herkes benim için seferber olmuştu onları yüzüstü bırakmamak için girdim işte. Sevilmeyi ne kadar çok sevdiğimi hatırladım sayelerinde. Şimdi beni güçlü buluyorlar ya...
inanır mısınız bilmem ama beni güçlü bulan insanlardan aldım bu gücü. İlkokuldaki spor öğretmenimden, lisedeki sıra arkadaşımdan, evin karşısındaki otopark görevlisinden, karşı sokaktaki telefon tamircisinden aldım. Eklemeden edemeyeceğim; dini inançları pek güçlü olmayan ben, derdini veren Allah'ın gücünü de verdiğini gördüm. İğneden kaçmak için tebeşir tozu yutan ben, nelere gülüp geçmeye başladım.
Başlarda her şey çok pembeydi. Kanserdim (lenfoma) ve iyileşecektim hiç bir detaydan haberim yoktu. Hala gripmişim de 1 yıl sürüp geçecekmiş gibi geliyordu. Binlerce insan, yüzlerce telefon, onlarca ziyaretçi ve her gün aldığım tek bir ilaç 'Lustral' oyalıyordu beni. Salak gibiydim. Etrafımdaki herkesin neden bu kadar mutsuz ve panik halinde olduğunu anlamıyordum, çünkü henüz hiçbir şeyin farkında değildim. Günler geçtikçe ters orantı olmaya başlamıştı. İnsanlar rahatlamıştı, unutmuştu, boşlamıştı; benim paniğim ve mutsuzluğum ise gün geçtikçe artmıştı (6 ay 25gün geçti her gün artmaya devam ediyordu).
En çok gittiğim yer hastane, en çok duyduğum söz 'geçmiş olsun' olmuştu. İleride sayısız sayıda yapılmış olacak olan; damar yolu, kemoterapi, kan sayımı, intretekal, biyopsi gibi gerçekler teker teker değil bir anda yüzüme vurmaya başlamıştı.
Değişmiştim, ben değildim artık. Tenim, kokum, olmayan saçlarım ve gözlerimde ki ışık.
Sosyal hayatımdan, özgür ruhumdan, cinsel güdülerimden ve en acısı benliğimden çok kısa bir zamanda kopmuştum. Artık yegane muhabbetim ve düşündüğüm şey, kanımı hangi hemşirenin alacağı ya da nötrofillerimin ne kadar düşük olduğuydu. Bakmayın böyle yazıldığında okuması kolay oluyor ama böyle yaşaması inanın çok kolay değil. Tabi ki de ilk kanser olan genç ben değilim, keşke son olsam ama eminim ki son da değilim. Ama zor arkadaş. Ne kadar çok sevilseniz de, etrafınızdaki herkes tarafından günün her anı şımartılsanız da bu saatlerde yatağa girdiğinizde, ya da ne bileyim tuvalete girip instagram da gezindiğinizde boğazınız düğümleniyor işte.
Keşkeler,
Belkiler,
Nedenler,
Hayaller.
Pişmanlıklar da en kötüsü. Aklından geçirip yanlış olur, herkes ne der diye düşünüp yapmadığın her şey için 'ah be' diyorsun. Koşarak geri dönmek istiyorsun ama ya bir bardak soğuk su içiyorsun ya da kocaman bir iç çekiyorsun.
Kimseyi üzmek için ya da durumdan şikayet etmek için yazmıyorum bu satırları ama insan paylaşmak istiyor. İnşallah yaşamayın ve anlamayın hiç bir zaman şu yaşadıklarımı ama ne kadar zor olabileceğini bir hayal edin istiyorum arada.
Hayal edin ki şükür edebilin.
Her sabah uyandığınızda başta kendiniz olmak üzere etrafınızdaki herkesi ne kadar çok sevdiğinizi hatırlatın kendinize. Gülecek, şükür edecek sebepler yaratın. Lütfen daha çok gülün! Kendi gücünüzü asla küçümsemeyin. Bu yaşadıklarımın hiç birini yaşamanıza gerek yok gücünüzü görmek, kendinize saygı duymak için.
Kanseri sevmedim, ama bana kendi içimde ki gücü gösterdiği için ona minnettarım.
Neyse siz sadece şükredin, o kadar aslında.
Iris Mercan haberleri">Iris Mercan
irismercan@hotmail.com. alıntıdır içim yandı okudum
MİDENİZDE ÜLSER REFLÜ GASTRİTİNİZ VARSA KURTULUN
yemeklerden 1 saat önce kantaron yağı için 1 yemek kaşığı üzerine sıcak su için 1 saat sonra yemekten hemen öncede saf tahin için 10 gün yapın düzeliyorsunuz yemekten sonra hiç bişey yiyip içmeyin yatmayın 2 saat kadar mide sorunuda yaşamazsınız bir daha geçmiş olsun
Şifa Allah tan. Saygılar M.ulaş
yemeklerden 1 saat önce kantaron yağı için 1 yemek kaşığı üzerine sıcak su için 1 saat sonra yemekten hemen öncede saf tahin için 10 gün yapın düzeliyorsunuz yemekten sonra hiç bişey yiyip içmeyin yatmayın 2 saat kadar mide sorunuda yaşamazsınız bir daha geçmiş olsun
Şifa Allah tan. Saygılar M.ulaş
KEMİK ERİMESİ SORUNLARINIZ TAMAMEN DÜZELSİN m.ulaş
Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için
veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için
kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için
30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın perhizimizde var ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş
Yabani İğdenin kendisinden 20 tane sabah 20 tane akşam yiyin iğdenin yapraklarından 10 yaprağı yırtıp çay demleyin 1 su bardağı çay için
veya iğde çekirdeği tozu ve keçiboynuzu çekirdeği tozu sıcak suyla çay demleyin için 1 su bardağı çayını için
kırkkilit otu çayı demleyin 1 tutam koyun çay için 1 su bardağı için
30 gün devam edin 15 gün ara verin 30 gün daha yapın kemik sorunlarınız kalmasın geçmezse karaciğer tedavinizi uygulayın perhizimizde var ekmek unlu gıdalar tatlılar hazır gıdalar hayvansal ürünler yasak tedavi süresince şifa Allah tan saygılar m.ulaş
KARACİĞERİMİZ NEDENMİ ÇOK ÇOK ÖNEMLİ OKUYALIM m.ulaş
yediklerimizin dokunması ve alerji sebebi karaciğerimiz filitrelerimiz tıkanınca başlıyor derideki değişimler sedef egzema reflü gastrit troid böbrek kalp damar piskolojimiz eklemlerimiz normal giden her şey birden ters gitmeye başlıyor kan filitrelerden süzlmeden dolaşıyor kirli ve yağlı kan her tarafımıza gidiyor gittiği organlarda biriken kirli kan hastalık yapmaya başlıyor vücudun oksijensiz kamasına neddn oluyor asidoz başlıyor organlar tek tek dökülmeye başlıyor kalp damar çıkıyor böbrek safra pankreas mide sorunları çıkıyor piskolıji bozuluyor sebebi kirli kan ve tıkanan karaciğerimizin artık tüm vücudumuzun koruyucularını vitaminlerini hormonlarını kimyasını üretiminide kesiyor ve hastalıklar sıraya giriyor maalesef hayat çekilmez oluyor artık bilinçlenelim karaciğerimizin ne kadar önemli olduğunu hatırlayalım atalarımızın yıllar öncesinde keşfettikleri bu bilgileri iyi düşünelim karaciğerimiz eşittir sağlığımız diyelim artık Rabbim yaratmış bizi şifamızda derdimizde içimizde unutmayalım dibimizdeki sağlığı görelim artık saygılar nice sağlıklı günlere bep beraber Rabbimin bize verdiği aklı birilerine kiraya vermeyelim m.ulaş
yediklerimizin dokunması ve alerji sebebi karaciğerimiz filitrelerimiz tıkanınca başlıyor derideki değişimler sedef egzema reflü gastrit troid böbrek kalp damar piskolojimiz eklemlerimiz normal giden her şey birden ters gitmeye başlıyor kan filitrelerden süzlmeden dolaşıyor kirli ve yağlı kan her tarafımıza gidiyor gittiği organlarda biriken kirli kan hastalık yapmaya başlıyor vücudun oksijensiz kamasına neddn oluyor asidoz başlıyor organlar tek tek dökülmeye başlıyor kalp damar çıkıyor böbrek safra pankreas mide sorunları çıkıyor piskolıji bozuluyor sebebi kirli kan ve tıkanan karaciğerimizin artık tüm vücudumuzun koruyucularını vitaminlerini hormonlarını kimyasını üretiminide kesiyor ve hastalıklar sıraya giriyor maalesef hayat çekilmez oluyor artık bilinçlenelim karaciğerimizin ne kadar önemli olduğunu hatırlayalım atalarımızın yıllar öncesinde keşfettikleri bu bilgileri iyi düşünelim karaciğerimiz eşittir sağlığımız diyelim artık Rabbim yaratmış bizi şifamızda derdimizde içimizde unutmayalım dibimizdeki sağlığı görelim artık saygılar nice sağlıklı günlere bep beraber Rabbimin bize verdiği aklı birilerine kiraya vermeyelim m.ulaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder