7 Ekim 2019 Pazartesi

İslam tıbbı üzerine yaptığı çalışmalarıyla bilinen Özbekistanlı hekim Dr.Aidin SALİH hanım diyor ki; •Kuran okunan yere erzak koyun.! derdi. Suya şifa ayetleri okuyun, Kuran okuyun *•alın size doğal antibiyotik,* *•canlı hücreli, anne nefesi değmiş gibi* Çünkü kişi, iman gücünü yükselttikce, Manevi mizacı tüm hücrelerine galip olmaya başlar. *Manevi haliniz güçlendikçe;* • ~geçmişiniz,~ •• ~sıkıntılarınız,~ ••• ~bunalımlarınız~ *Siliniyor demektir..* *~Kaygılarımıza, *~vesveselerimize takılıp kaldıkça yada, o niye öyle dedi bu niye böyle yaptı diye düşündükçe biz farkında olmasakta önce Ruhumuz Sonrasında bedenimiz ve beynimiz hasta oluyor. Bu sebebledir ki biz davamızda yol alamıyoruz. Bırakalım davayı *Ailemizde dahi huzuru bulamıyoruz. Herkes şeker gibi Antidepresan tüketir hale gelmiş, neden? *Mevlamız iLe aramızı açtığımızdan. ~Dua etmeyi unuttuğumuzdan, *Mevla'mıza DERTLEN-meyi BİL-mediğim-izden,* Tevbemizi ~azalttığımızdan.. Sadece ama sadece bir *Besmele'nin manevi gücünü yazsak sayfalar yeter mi? Hangimiz avuçlarımızın içine dualar,* ~Felak-Naslar okuyup bedenimizi Mesh ediyoruz, *çocuklarımıza bunu yapıyor-mu-yuz? Biz manevi huzurumuzu kaybettiğimiz AN beden sağlığımızıda kaybetmeye başladık kardeşler..Bakın bunu misallendirmek istiyorum. *Yakub Aleyhisselam Yusuf'unu kaybettiğinde ne yaptı? •Kaygılandı, ••vesveselendı, •••buhranlara düçar oldu.. Streslendi düşüne düşüne ağlaya ağlaya sonunda bu haller onu hasta etti.. Gözleri görmez oldu! *Ama ne zaman ki vazgeçti, *manevi unsurunu kuvvetlendirdi, *tamamen TESLİM OLdu *işte o zaman* Allah cc Yusuf'unu ona geri verdi..* *~Kaygısı ÇOKken~* evinin yakınındaki Kenan kuyusundaki Yusuf'unu görmüyor, hissetmiyordu. *Kaygılarını Atınca 10 günlük mesafeden Yusuf'unun kokusunu almaya BAŞLAdı. SubhanAllah.. Bizde bu misalden çok nasihat çıkarmalıyız kardeşlerim.. İçine düştüğümüz buhranlardan *sağlıklı dü_şü_ne_mi_yor* neticesinde *sağlıklı kararlar ala_mı_yor* ve son olarak beden sağlığımızı da kaybediyoruz.Sonrasında Antidepresan Ağına düşüyor kendi ellerimizle kendimizi DELİRTiyoruz. Oysa Allah bize bir susam tanesini bile şifa olsun diye göndermedi mi? *~N E D E NYahudi' nin KORTiZON ilacına inandık-DA* İslam'ın* *her derde deva çörekotunu şifadan saymadık.Biz iyileşmek için *şifayı temiz yollardan ARAmadık ki. Keyfimize göre zarurettir zaruret dedik ve her türlü şeyi nefsimize helal saydık. Oysa ALLAH cc Haram kıldığı hiçbirşeyin içine şifa koymamıştır! Gelin evvela manevi olarak İslam mizacımızı kuvvetlendirelim. Size en tatlı reçeteyi yazıyorum;* •••Vaktinde kılınan namaz, •••Allaha yalvarırcasına okunan bir cüz Kuran, •••içine dua okunup içilen bir bardak su, •••gözyaşlarıyla ıslanmış bir elbise; Emiin OLun ki Ruh ve Beden sağlığınız için en şifalısıdır. Hemde hiç yan etkisi ve komplikasyonu yok Allahümme salli alâ Seyyidinâ ve Nebiyyinâ Muhammed.

İsmail Yilmaz
OTUZ SENEDE NELER ÖĞRENDİN?
•Şakîk-ı Belhî hazretleri talebesi Hatim-i Esam'a sordu: Otuz senedir benden ilim tahsil ediyorsun? Neler öğrendin?
• Sekiz şey öğrendim efendim.
• Neymiş bu sekiz şey?
• Birincisi, halka baktım,herkes kendine bir arkadaş, birdost seçmiş. Herkesin dostu,kabre kadar arkadaş oluyor. Definden sonra çekip geliyor. Dü
şündüm, ben öyle bir dost bulmaluyım ki, devamlı arkadaşım olsun, kabirde de beni yalnız bırakmasın. Böyle bir arkadaş ise ancak sâlih amel olurdu. Ben de onu seçtim.
•Güzel seçmişsin. Diğerleri ne?
•İkincisi, halka baktım, çoğu nefsine esir olmuş. Hâlbuki Kur'ân-ı kerîmde, nefsine hâkim olan kimsenin yerinin Cennet olduğu bildirilmektedir. Kur'ân-ıkerîmin hak olduğunu bildiğim için nefsime esir olmadım, onunla mücâdele edip Hakkın emrine boyun eğmek mecburiyetinde bıraktım.
•Allah seni mübarek etsin!..
Üçüncüsü, halka baktım, dünyanın fâidesiz meşgalesi içine boğulmuş didinip duruyorlar. Bir şey kazandık zannederek onunla seviniyorlar. Hâlbuki Kur'ân-ı kerîmde, insanların kazandıkları ne kadar çok olursa olsun tükeneceği, fakat Allah'ın indindeki-lerin ise bakî olduğu bildirilmektedir. Senelerdir kazandıklarımın tükenmemesi için, âhıret azığı olarak hep bakî kalmak üzere Allah'ın indine emânet ettim. Ya'nî dine hizmet eden müesseselere ve diğer hayır hasenata verdim.
• Çok güzel etmişsin.
•Dördüncüsü, halka baktım, kimisi şerefi akrabasının çokluğunda görüyor, kimisi kibirlenmekle şeref sahibi olacağını zannediyor, kimisi sülâlesi ile iftihar ediyor. Hâlbuki Kurân-ı kerîmdeen şereflilerin takva sahihleri olduğu bildirilmektedir. Ya'nî bütün haramlardan kaçarak Allahemrine uymaktır. Ben de takvasahibi olmayı seçtim.
•Çok güzel...
• Beşincisi, halka baktım, bazısı mal ve makam sevgisi yüzünden birbirine haset ve buğz ediyorlar. Hâlbuki taksimatın ezelde sabit olduğunu ve bunu kimsenin değiştirmeğe gücünün yetmiyeceğini bildiğim için hiç kimseye haset etmedim. Hak Teâlâ-nın taksimatına razı oldum. Kimseye buğz etmeden helâlinden kazanmağa çalışdım.
• Ne iyi yapmışsın ve ne iyi söylüyorsun.
• Altıncısı, halka baktım,bazılan nefsânî garaz ve şeytanî vesveseler yüzünden birbirine düşmanlık ediyor. Hâlbuki Allahü Teâlâ, "Şeytan sizin düşmanınızdır." buyuruyor. Şeytanı kendime düşman bildim. Onun hilesine düşmemeğe çalıştım. Alla-hın emrine uyarak doğru yolda yürümeğe gayret ettim.
• Güzel etmişsin ey Hatim.
• Yedincisi, halka baktım.
Bazısı dünyalık ihtiyâçlarını kazanmak için nefsine esir düşerek haram ve şüpheli şeylerden kaçamıyorlar. Halbuki Kur'ân-ı kerîmde her canlınınrızkının Allahü teâlâya ait olduğu bildirilmektedir. Ben de yeryüzündeki canlılardan birisiyim. Allahın benim de rızkımı tekeffül ettiğinibildim. Bu bakımdan harama el uzatmadım. Rızkımın helâl yoldan gelmesine çalıştım.
• Güzel etmişsin.
• Sekizincisi, halka baktım.Kimi malına mülküne, kimi mesleğine, kimi sanatına, kimi bileğine güveniyor. Kimi diplomasına, kimi oğluna kızına, kimi
kendine bırakılan mirasa güveniyor. Hâlbuki herkesin güvendiği bir şey vardır. Hâlbuki Kur'ân-ı kerîmde, tam bir tevekkül ile Allah'a güvenip dayanan kimseye Rabbimizin kâfi geleceği bildirilmektedir. Sebeplere sarılaraktam bir tevekkül ile AJlah'a itimat edip O'na güvendim.
•En güzelini yapmışsın ey Hatim. Allah seni muvaffak etsin. Hakîkaten dört kitapta mevcut olan ilim ve ma'rifetin bu sekiz temel üzerinde bulunduğunu gördüm. Bu sekiz usûl ile ameleden kimse dünya ve âhıret saadetini kazanmış olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder