10 Aralık 2019 Salı

Bağırsak mantarlarını defne yok ediyor…


“Otizmde ki en büyük sıkıntı Candida’nin bir türlü temizlenememesidir. Bunun için yurt dışı menşeli ve çok maliyetli ilaçlar kullanılmakta! Bu bir umut olabilir!
Bağırsak florası faydalı bakteriler, zararlı bakteriler ve mantarlardan oluşur. Bağırsakları sağlıklı olan bir bireyin bağırsaklarında faydalı bakteriler % 98 civarındadır. Faydalı bakterilerin çeşitli nedenlerden azalması sonucu bakterilerin boşalttığı alana mantarlar yerleşir. Özellikle çok fazla antibiyotik kullanımı sonrası faydalı bakteriler azalır ve mantarlar çoğalır.
Bağırsaklarda bulunan mantarların çoğunluğu “candida albicans” türü mantardır. CANDİDA albicans türü mantar bağırsaklarda yer alan mantarların % 60- 70’ini oluşturur. Bağırsaklarda mantarın çok fazla olma nedenleri, öncelikle antibiyotik kullanımı, kortikosteroidler, yanlış beslenme, siyah çayın fazla tüketilmesi, Bayatlamış ve hijyenik ortamlarda saklanmayan bozulmuş ve uzun süre duran besinler nedeniyle bağırsak mantarları artmaya başlar.
Bağışıklığı zayıflamış kişilerde mantarlar daha fazla oluşur.
Bağırsak mantarı belirtileri karında şişkinlik, bağırsak gazlarında artış, bazen ishal, bazen kabızlık şeklinde dışkılama bozukluğu, aşırı tatlı yeme isteği, ağız kokusu, halsizlik, kaşıntı, alerjiler, depresyon, vajinal akıntı, kaşlarda ve saç derisinde aşırı kepeklenme ve kaşınma, göz alerjileri ve göz kapaklarında kaşınma gibi belirtiler görülür. Kaşıntı bağırsaklardaki mantarın aşırı çoğaldığının belirtisidir. Bu durum mantarlardan salgılanan mikrotoksinlerden kaynaklanır. Mantarlar hazmı olmamış gıdalar ile beslenir ve çoğalırlar.
Mantarların artmasına tatlılar, asitli ve gazlı içecekler ve çok fazla süt tüketimi de neden olabilir.
Mantarlardan kurtulmak için doktorunuzun önerdiği mantar ilaçlarını düzenli kullanmak gereklidir.
Ayrıca Mantar oluşumunu önlemek için lifli gıdalar tüketmek faydalı olur. Örneğin, baklagiller, kuruyemişler, yulaf ezmesi, ev yoğurdu, kefir, meyan kökü, şalgam, ısırgan otu, yer elması, brokoli, sarımsak, fırında pişmiş patates ve soğan, kimyon, melisa çayı, DEFNE çayı, papatya çayı, kekik çayı, sarı kantaron çayı ve tarçın gibi bitkisel öneriler bağırsakta ve midede mantar oluşumunu önlemede yardımcı olur.
Kardeşlerim Sinop’ta üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre (Kaynağa bakınız) defne tohumu ve defne yaprakları diğer bitkilere göre en fazla CANDİDA isimli mantarları yok edici özelliğe sahiptir. Makalenin sonuç bölümünde Laurus nobilis yani “DEFNE yaprak ve meyvesi yani defne tohumu özütleri üç CANDİDA türüne karşı daha yüksek antifungal aktivite gösterdi.” demektedir.
Mantarlardan kurtuluş yoktur. Her insan evinde çok dikkat etse bile bir an olsun dışarıda yiyebileceği bir gıdadan mantar hastalığını kapar ve eğer bağışıklık sistemi de zayıfsa mantarlar tüm sindirim sistemini ele geçirir. Hatta eğer önlem alınmaz ise mantarların sindirim sisteminde iltihaplanmaya ve Allah göstermesin kansere bile sebep olabilmeleri söz konusudur.
Mantarları sindirim sisteminden uzaklaştırma adına her gün bir defne tohumu içmek ya da en azından günde bir bardak defne çayı içmek için bundan daha güzel bir sebep olabilir mi?
ÖNEMLİ: Teşhis ve tedavi için mutlaka hekimlerimize başvuralım. Asla onların tavsiyelerinin dışına çıkmayalım. Tüm sağlık sorunlarınız için öncelikle doktorunuza başvurunuz. Herhangi bir sağlık sorunu için alternatif tedavi yöntemleri hakkında doktorunuzdan tavsiye alınız.
Hiç kuşkusuz defne yaprağının başka yararları da bulunuyor. Buna da kısaca bir göz atalım:
Yaprakları yemeklere lezzet vermesi amacıyla kullanıldığı gibi; defne yaprağının faydaları hakkında yapılan çalışmalarda, bu yaprakların antioksidan özellikte olduğu ayrıca anti-epilepsi özelliğinin olduğu gözlenmiştir ( Epilepsi, sara hastaları için faydalıdır. ) Bunun yanında yaprakları, romatizma, kızarıklık, kulak ağrıları için kullanılır; yapraklar ağrı kesicidir, enfeksiyonlara karşı etkilidir.
Koruyucu ve destekleyici uygulamalarda; defne yaprağı çayı böbreklerin çalışması ve vücuttan su atılması için faydalıdır. Demir bakımından da zengindir, bu sebeple demir anemisi için tüketilebilir.
Defne yaprağı çayı; ev kokusu olarak kullanılabilir, evlerde böcek kovucu olarak oldukça fayda sağlar. Defne yaprağı‘nda bulunan laurik asit böcek kovucu özelliklere sahiptir.
Defne yaprağı A vitaminince zengin olup, özellikle zeytinyağlı salatalara ve yemeklere eklenirse içerdiği A vitamini vücuda girmiş olur. A vitamini suda çözünemediğinden defne yaprağı çayı ile A vitamini vücuda giremez.
Defne yaprağı çayı; sindirim sorunlarına ve mide ağrılarına iyi gelebilir, gözler için faydalıdır. Öksürük ve balgam sorunlarına iyi gelir. Tansiyon dengeleyicidir.
Uyarılar: Hiç bir bitkisel çay; sürekli ve aşırı miktarda tüketilmemelidir. Hamileler ve emzirenler için hiç bir çay doktor tavsiyesi dışında tüketilmemelidir. ( Buna siyah çay bile dahildir ). Defne yaprağı çayı; anti-epileptik etkisinden dolayı; epilepsi ilaçlarıyla veya sedatif ( rahatlatıcı ) ilaçlarla birlikte alınmamalıdır.” 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder