Cenab-ı Hak, her Müslüman’ı, Kur'an-ı Kerim'in ellibeş yerinde yalnız namazla, otuzüç yerinde de zekâtla birlikte namazla emretmiştir.
Namaz hakkında emrin bu kadar çok tekrar edilmesi, onun faziletine ve sevabının fazlalığına işâret olduğu gibi, namazı terk edene cezânın da ağır olduğuna delâlet eder.
Fahr-i Kâinât Efendimiz S.A.V.:
"Kıyâmet gününde kulun en evvel sorguya çekileceği şey namazdır", buyur-muş, namaz hesabını tam verenlerin, diğerlerini de kolay vereceğini, namaz hesabında zorlananların diğer hesapları da zor olacağını bildirmiştir.
Bütün fıkıh kitaplarında, namazı vaktinde kılıp kazaya bırakmaktan sakınmaya dair sayfalar dolusu yazılar vardır. Öyle ki insan bir vakit namazı yerine milyonlarca lira sadaka verse veya birinin bir rekât namazı yerine bir başkası bin rekât namaz kılsa, namaz borçlusu olan şahıs bunlarla mes'ûliyetten kurtulmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder