MUSÂ ALEYHİSSELAM İLE İMAM-İ GAZÂLÎ HAZRETLERİ’NİN KONUŞMASI
Peygamber Efendimiz s.a.v. miraçta iken Musâ aleyhisselam ile görüşür. Hazret-i Musâ, “Ümmetimin âlimleri İsrail oğullarına gelen peygamberler gibidir.” buyuruyorsunuz. Bir âlim nasıl olur da peygamber gibi olur?” diye sorar.
Peygamber Efendimiz, bir âlim(in ruhâniyetini) çağırır.
Hazret-i Musâ gelen âlime sorar:
Peygamber Efendimiz, bir âlim(in ruhâniyetini) çağırır.
Hazret-i Musâ gelen âlime sorar:
“Senin adın ne?”
“Muhammed bin Muhammed bin Muhammed Gazâlî.”
Hazret-i Musâ sorar:
“Ben sana adın ne dedim, sen tâ dedelerinin adını bile söyledin? Böyle söylemek uygun mu? Sadece sorulana cevap vermek gerekmez miydi?”
“Ben sana adın ne dedim, sen tâ dedelerinin adını bile söyledin? Böyle söylemek uygun mu? Sadece sorulana cevap vermek gerekmez miydi?”
“Efendim Allah Teâlâ, ‘Yâ Musâ elindeki ne?’ diye sorduğunda siz, ‘asâ’ deyip bırakmadınız. ‘Bu elimdekini yere vurunca su çıkar, bununla düşmanların oyunlarını bozarım, gerektiğinde bu ejderha olur, sihirbazların sihirlerini yok ederim, yürürken dayanırım. Bu asânın bana çok faydaları vardır.’ demiştiniz. Öyle değil mi?”
“Evet, öyle demiştim.”
“Maksadınız Allah Teâlâ ile daha fazla konuşmak değil miydi?”
“Evet.”
“Ben de sizin gibi ulü’l-azm büyük bir peygamberi bulmuşken konuşmayı uzatmak için dedelerimin de ismini söyledim.”
Hazret-i Musâ, Peygamber Efendimiz s.a.v.’e der ki:
“Şimdi anlaşıldı, gerçekten de senin ümmetinin âlimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibi imiş.”
“Şimdi anlaşıldı, gerçekten de senin ümmetinin âlimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibi imiş.”
(Ruhu’l-Beyân Tefsiri, c.2, s.568)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder