Ilim Irfan Sofrası
Cennetlere giren müminler ebedî orada kalırlar asla çıkmazlar.
Selamla şirin sohbetler edip, boş sözle asla hatır yıkmazlar.
Cennetlikler için asla ihtiyarlama yoktur.
Elbiseleri eskimez. Gönülleri zengin, gözleri toktur. Yerler, içerler fakat ayak yoluna gitmezler.
Elbiseleri eskimez. Gönülleri zengin, gözleri toktur. Yerler, içerler fakat ayak yoluna gitmezler.
Yiyip içtikleri latif bir buhar gibi olup, gül suyu gibi bedenlerinden sızar, asla küçük su dökmezler.
Oradaki huriler ve kadınlar, hayızdan, nifasdan ve buna benzer şeylerden uzak ve pak olmuşlardır.
Cennetlikler her an ve her zaman emniyet içindedirler.
Üzüntüden, gamdan, bir şeyler tedarik etmekten kurtulmuşlardır.
Hastalıklardan ve sakatlıklardan selamet bulmuşlardır.
Sıhhat ve âfiyette ebedî sevinçlidirler.
Saadetleri sonsuzdur. Müminler için Rahman’ın melekleri, her hafta bir kere mücevherle donatılmış buraklar getirip, Hak Taalanın selam ve davetini tebliğ ederler, müjdelerler.
Onlar da, buraklara binip, adn cennetine yükselip giderler. Hak Taalanın misafirhanesine varıp, ikram ve izzetlerini görüp, çeşitli nimetlerini yiyip, selam ve kelamını işitip, Hak’kın cemalini gözleriyle müşahede ederler.
Görüntüsünün lezzetinden mest olup, cennet nimetlerini unutup giderler. Oradan Hak’kın izniyle yine kendi makamlarına dönerler.
Bütün cennetleri bekçisi ve hâkimi, sevimli ve büyük bir melektir. Şekli insan, ismi Rıdvan’dır.
Bütün cennetleri bekçisi ve hâkimi, sevimli ve büyük bir melektir. Şekli insan, ismi Rıdvan’dır.
Cennetler içinde gece ve gündüz olmaz. Bütün cennetler bir an ışıksız kalmazlar.
Çünkü cennetlerin gökyüzü Rahman’ın arşıdır. Her an arşın nurları onları ışıklandırır.
Kaynak : Marifetname – Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder