İmam-ı Hambelî Rh.A.:
Bir vakit namazı edâsı zarûrî olan vaktin dışına çıkaran kimse, küfre gittiğinden dolayı öldürülür ve üzerine mürtetlerin hükmü icrâ olunur. Yânî;
- Namazı kılınmaz. (Çünkü, mürtet üzerine namaz kılmak haramdır.)
- Malına vâris olunmaz. (Çünkü onun malı ganîmettir.)
- Yıkanması ve kefenlenmesi vâcip değildir.
- Müslüman mezarlığına defnedilmez. Leşi köpeklere ikram olunur.
- Kerih kokusu geçenlere ezâ verse de onu ibret için seyretmek lâzımdır, buyurmuş...
Şâfiî Rh.A., namazı terk edeni öldürmek câiz olması için hükümdar veyâ vekilinin namazın vakti daraldığı zaman, kılmasını istemesi ve ölümle tehdit etmesini şart görmüştür.
Hükümdar veyâ vekili, namazın vakti iyice daraldığı zaman ona: "Namazını kıl! Eğer bu ibâdeti edâ edersen seni bırakırım, şâyet kılmazsan seni öldürürüm" demesine rağmen namazını vakit dışına çıkarır ve kılmazsa katledilir.
Öldürülecek kimseye önce tevbe etmesini teklif etmek mendüptür. Vâcip de denilmiş...
Bâzıları: Üç gün mühlet verilir. Eğer tevbe ederse (namazını kılarsa) serbest bırakılır, aksi halde boynu vurulur dediler. Şayet öldürüleceği sırada, "Namazı evde kılmıştım" derse veyâ böyle bir özür beyan ederse öldürülmez, denilmiş.
Şâfiî âlimlerinden, Nevevî Rh.A.
- Namazı terk eden kimse "Unutmuşum" veyâ "Su bulamadım", veyâ Üzerimde pislik bulunduğu için kılamadım", gibi özür beyan etse öldürülmez, diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder