4 Ekim 2020 Pazar

Ömer Nasuhi Bilmen zuhri ahir namazının kılınışı hakkında şöyle der: “İmâmı Azam’a göre, bir beldede yalnız bir camide veya bir Musalla’da Cuma namazı kılınır, birkaç camide kılınmaz. Fakat İmâmı Muhammed ve İmâm Azam’dan diğer bir rivayete göre Cuma namazı, bir beldede bulunan birçok camilerde kılınabilir. Doğru olanda budur. Uygulama da böyle yapılmaktadır. İmâm Ebu Yusuf’tan bir rivayete göre, şehirde ancak iki yerde Cuma namazı kılınabilir. Diğer bir rivayete göre de, aralarında bir ırmak bulunmadıkça iki yerde de Cuma namazı kılınmaz. Cuma namazının birçok camide kılınmasını caiz görmeyenlere göre, bir beldede kılınan birçok Cuma namazlarından hangisinde daha önce tekbir alınarak başlanmışsa o namaz sahih olur, diğerleri olmaz. İşte böylebir ihtilaftan kurtulabilmek içindir ki, cumanın dört rekât son sünnetinden sonra “Zuhri ahir” adı ile dört rekât namaz daha kılınmaktadır. Şöyle ki : “Vaktine yetişip henüz üzerimden düşmeyen son öğle namazına” diye niyet edilir ve tam öğle namazının dört rekât farzı veya dört rekât sünneti gibi, dört rekat namaz kılınır. Daha iyisi sünnet namaz şeklinde kılmaktır. Çünkü Cuma namazı sahih olmamışsa, bu dört rekât ile o günün öğle namazı kılınmış olur. Bu namazın son iki rekâtına ilave edilen sure ve ayetler, farzın sıhhatine zarar vermez. Eğer Cuma namazı sahih olmuşsa, bu dört rekât kazaya kalmış bir öğle namazı yerine geçer. Kazaya kalmış böyle bir namaz bulunmayınca da nafile namaz olur.

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder