ALLÂH'A EN YAKIN OLACAK KİMSELER İsâ Aleyhisselâm bir gün, bedenleri çok zayıflamış ve renkleri sararmış üç şahsa rastladı. Onlara: “Gördüğüm şu hâle sizi hangi ameliniz ulaştırdı?” diye sordu. Onlar: “Cehennem korkusu?” dediler. İsâ Aleyhisselâm da: “Allâhü Teâlâ, korkan kimseyi korktuğu şeyden emin kılar.” buyurdu. Bir müddet sonra bedenleri bunlardan daha zayıf ve renkleri daha sararmış üç kimseye rastladı. Onlara: “Sizi bu makâma ulaştıran amel nedir?” diye sordu. Onlar: “Cennete karşı olan şevk ve arzumuzdur.” dediler. İsâ Aleyhisselâm da: “Allâhü Teâlâ, ümit ettiğiniz şeyi elbette verecektir.” buyurdu. Daha sonra üç kişiye daha rastladı, bunlar diğerlerinden daha fazla zayıf ve renkleri daha fazla değişmişti ki yüzleri nurânî aynalara benziyordu. Onlara: “Bu dereceye nasıl ulaştınız?” diye sordu. “Allâhü Teâlâ’ya olan sevgi ve muhabbetimizle.” dediler. İsâ Aleyhisselâm da: “Kıyâmet günü, ümmetimden Allâhü Teâlâ’ya en yakın olacak kimseler sizlersiniz.” buyurdu.

 Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşlardır:

“Birbirinize hased etmeyiniz. Alışverişte birbirinizi aldatmayınız. Birbirinize buğz etmeyiniz. Birbirinize sırt çevirip, dargın durmayınız. Biriniz, diğerinin pazarlığı üzerine pazarlık yapmasın. Ey Allâh’ın kulları, kardeş olunuz! Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. (Yardıma ihtiyacı olduğunda) onu yardımsız bırakmaz. Ona hor bakmaz.

Üç kere, ‘Takvâ işte buradadır.’ buyurarak sadr-ı şerîflerine işâret ettiler. Bir kişinin Müslüman kardeşine hor bakması, şer olarak ona yeter. Müslümanın her şeyi; kanı, malı, ırzı (diğer) Müslümana haramdır.”

(Sahîh-i Müslim)