▬ “Ey Peygamber, Hayrola! Peşinde Kimse Yok, Neden Böyle Kuş Gibi Kaçıyorsun?”
Îsâ Aleyhisselâm Öyle Hızlı Koşmaktaydı ki, Acelesinden Cevap Bile Veremedi. Adam da Onun Ardı Sıra Koşmaya Başladı. Arkasından Bağırdı:
▬ “Allah Rızâsı İçin Biraz Dur da Söyle, Neden Kaçıyorsun? Arkanda Kovalayan Yokken, Neden Böyle Yapıyorsun?”
▬ “Bir Ahmaktan Kaçıyorum!” Dedi Îsâ Aleyhisselâm, “Benim Yolumu Kesme de, Kendimi Kurtarayım...”
▬ “Körün Gözlerini, Sağırın Kulağını Açan Sen Değil misin?”
▬ “Evet, Benim.”
▬ “Ölüleri Diriltmiyor musun?”
▬ “Evet...”
▬ “Öyleyse Kimden Korkuyorsun?”
▬ “Allah’ın Adına Yemin Olsun ki, İsm-i A’zam’ı Köre Okudum Gözleri Açıldı, Sağıra Okudum Duydu, Ölüye Okudum Dirildi Fakât Ahmağın Gönlüne Yüzlerce Kere Okudum Fayda Vermedi!”
▬ “Bunun Hikmeti Ne? Neden Ahmağa Tesir Etmiyor?”
▬ “Ahmaklık Allah’ın Kahrıdır. Hastalık, Körlük, Sağırlık Kahır Değildir, Bir İptiladır. İptila Acınacak Bir Şeydir. Ona Allah da, Kul da Acır Fakât Ahmaklık Ahmağa da, Onunla Konuşana da Zarar Verir. Ahmağa Çâre Bulmanın İmkânı Yok...”
Toprak Suyu Nasıl Yavaş-Yavaş Çekerse, Ahmak da İnsanın Dinini Böyle Çalar...
[Hazreti Mevlana’dan Hikâyeler]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder