8 Ekim 2019 Salı

büyük sıkıntılara soktular, düzenini bozdular.

NASA'yı son birkaç yıldır büyük sıkıntılara soktular, düzenini bozdular. Dünya insanlığını mışıl mışıl uyutuyordu ama bazı devletlerin uzay araştırmalarında insanlığı şeffafça bilgilendirmek istemesi ve bir de bazı büyük özel sektör firmalarının uzay çalışmalarına hız vermesi, NASA'nın keyfini iyice kaçırdı.
Mars One isimli, Mars'a giderek dönememek üzere yerleşim alanı kurma projesinin çok ciddi şekilde ilerlemesi karşısında NASA'nın ve aslında askeri bir kurum olan NASA'yı yöneten Siyonistlerin ne yapacaklarını merak edip tahminlerde bulunuyorduk ki tahminimiz gerçek olacak gibi.
Bu güç odakları, özel firmaların Mars'a gitmesine izin vermeyecekler. Bunun için her şeyi yapmak zorundalar. Çünkü bize onlarca yıldır montajlanmış/silinmiş/elden geçmiş Mars görüntüleri gösteriliyor.
Mars'ta başka insan ırkları var ve bunların nüfusu toplamda milyarları buluyor. Dünyamıza zarar vermek isteseler, buraya kadar gelmeleri bile gerekmiyor. Bu gerçeği NASA'nın en saygın astronotları arasında yer alan ve Ay'da yürüyen altıncı kişi olan Edgar Mitchell de doğruladı ve "Bize zarar vermek isteseler, mahvolmuştuk." dedi. Aramızda o kadar büyük teknoloji farkı var ki, onlar güneş ışınlarını güçlendirerek gezegenimize gönderebilecek ve dünyayı cayır cayır yakabilecek silahlara çoktan sahipler. Biz de HAARP'ı aklımız almıyor diye tartışıp duruyoruz.
Hatırlarsınız iki sene kadar önce "NASA büyük bir baskı altında. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda üst üste şok açıklamalar yapacak. Uzayda hayat olabileceğine dair bulgular açıklayacak. Onlarca yıl önce öğrendiği ve bildiği bazı şeyleri yeni bulmuşlar gibi dünya insanlığına duyuracak" demiştik ve her geçen gün bunda isabet ettiğimiz görülüyor. Ama görünen o ki NASA yine de sonuna kadar direnecek, kazanabildiği kadar vakit kazanacak; bir gün uzayda hayat olduğu, uzaylıların da insan oldukları, teknolojide çok üstün oldukları, onlar için en kötüsü de bu diğer uzaylı insan ırklarının çoğunun Müslüman olduğu ve ellerindeki Kur'an'a tabi oldukları, gayet medeni insanlar oldukları, bu yüzden korkunç teknoloji üstünlüğüne rağmen bize zarar vermedikleri, dünyamızı sömürmedikleri dünya insanlığına duyurulacaksa bunu da NASA kendisi yapmak isteyecek.
Bu nedenle A, B, C hatta D planlarını hazır tutarak hareket ediyor. Ama boşuna çırpınıyor... İngiltere başbakanı Winston Churchill bile havada uçuşup duran uçan dairelerin başka bir gezegene ve çok ileri bir teknolojiye sahip bir medeniyete ait olduklarını anladığında "En az 50 yıl uçan daireler gizlenecek. Bu hususla ilgili kararı o zamanın başbakanı verecek. Biz şimdi bu gerçeği halka açıklarsak, İngiliz halkının kiliseye olan bağlılığı yok olur." şeklinde emirler vermişti ve bu yazılı emirleri İngiliz hükümeti tarafından birkaç yıl önce kamuya açılan resmi vesikalar arasında görmemiz mümkün olmuştu.
Şimdilerde biraz daha rahatlar batılılar, zira Vatikan'la uzun uzun konuşup, ellerindeki kesin delilleri gösterip, uzaylıların varlığını bir güzel izah ettiler onlara. Sonra Vatikan'dan "Başka dünyalarda başka canlılar olabilir. Bunu kabullenmek inançlarımıza zarar vermez." mealinde açıklamalar yapıldı. İyi ama o başka gezegenlerin insanları hep müslüman ise ve binlerce senedir çok mükemmel medeniyetler kurmuşlar, adaleti, sosyal adaleti, huzuru, güvenliği sağlamışlar ise ve bunu inançları sayesinde yapabilmişler ise, o zaman ne olacağı, Hristiyanlık inancının nereye konulacağı, zarar görüp görmeyeceği Vatikan'a sorulmalıdır?
Bakalım Mars'a araç gönderecek olan Birleşik Arap Emirlikleri'ni susturabilecek mi NASA? Ya da sadece 75 milyon dolara ve ilk denemede başarılı olarak Mars'a uydu gönderen Hindistan, gördüğü gerçekleri anlatmak isterse ne kadar daha susturabilecek? Çin'in Ay'a gönderdiği Yeşim Tavşan isimli robotu öyle enteresan görüntüler gönderdi ki biraz daha göndermeye devam etse idi, NASA'nın kırk yıldır neden bir kez sefer bile Ay'a insanlı uçuş yapamadığı iyice anlaşılacak, oradaki başka insan ırkları ve akıl almaz teknolojileri görülecek ve dünyamızda anında bir kırılma noktası oluşacak, dini, kültürel, ekonomik, askeri ve siyasi kabullenişlerde bir anda köklü değişiklikler olacaktı. Ne var ki Çin de NASA'nın taktiğini uyguladı ve "Yeşim tavşan ile iletişimimiz koptu" dedi. Dikkat ettiniz mi kuyruklu yıldızı bile yakaladı Avrupa Uzay Ajansı ve her şey tıkır tıkır giderken yıldızın üzerine konma sırasında bir tek hata(!) oluverdi de iletişim kopuverdi. "Şaşırmadık. Bekliyorduk" diye yazdık o zaman da... Yine de Çuri kuyruklu yıldızının üzerindeki doğal olmayan yapıların ve yıldızın etrafında gezinen çok ileri teknoloji bir uzay aracının yer aldığı video görüntülerin internete sızmasına da mani olamadı Avrupa Uzay Ajansı...
Bakalım NASA'dan önce "Diğer gezegenlerde hayat var ve bunu 20 sene içinde ispat edeceğiz" diyen Rus gök bilimcilerin bu çıkışının NASA'nın "Uzayda hayat olduğunu 20 sene içinde kesin olarak öğreneceğiz" çıkışına neden olduğunu, ülkemizde sadece ikinci açıklamanın yani NASA'nın açıklamasının duyurulduğunu, zaten onlarca yıldır hep NASA'dan daha başarılı uzay çalışmaları yapan Ruslara rağmen bizim içimizdeki İsrail'in basını sayesinde hep uyutulduğumuzu, ülkemizden/milletimizden ne kadar daha gizleyebilecek Siyonist uluslar arası terör yapılanması ve içimizdeki İsrail'in medyası...
Dünya genelinde, çeşitli ülkelerdeki çok önde gelen siyasetçilerin, bilim adamlarının bile hızla İslam'ı seçmek zorunda kaldığı bir ortamda, NASA ve NASA'yı yöneten Siyonizm, dünya insanlığını ne kadar daha mışıl mışıl uyutabilecek. Üstelik böyle bir teknoloji ve iletişim çağında? NASA'nın asıl sahiplerinin bir başka kuruluşu olan Facebook, binlerce sayfanın paylaşımlarını bile fark edilmeden sansürlemeye devam etse bile, bu insanlık artık bu gerçekleri öğrenecek.
Son olarak, NASA'nın "Bizim desteğimiz olmadan..." şeklindeki bu açıklaması tamamen art niyetli bir açıklama. Dünya öyle bir halde ki, o kadar çok yetişmiş insan ve hazırda duran imkan var ki, yeterli paranız olsun, Mars'a da sorunsuz gidebilirsiniz ki hukuk dışı engeller ya da kaza görünümlü suikastlarla engeller çıkartılmadıkça özel sektör gidecek. Hindistan sadece 75 milyon dolara uzay aracı yapıp ilk denemede Mars yörüngesine yerleştirmeyi başardı. Ama NASA 50 yıl sonra bile Ay'a bir daha insanlı uçuş yapma cesaretini gösteremedi. Mesele teknoloji meselesi değil, mesele siyasi ve dini bir mesele. Endişe ettikleri şey de bu, burnumuzun dibindeki Ay'da bile başka insan ırkları var ve korkunç bir teknolojik üstünlüğe sahipler ve Müslümanlar. Atmosfere girerken yanarak patladığı iddia edilen Colombia uzay mekiğinin, aslında henüz atmosfer dışında iken ufolar tarafından vurulduğunu, vurulup ağır yara aldıktan sonra irtifa kaybederek atmosfere istem dışı girdiğini gösteren videoları Youtube'da bile bulmanız mümkün.
Siyonistlerin Hollywood'unun kasti olarak oluşturduğu yaygın kanının aksine, uzaylılar yeşil, acayip bozuk şekilli, canavar gibi, sülük gibi varlıklar değiller. Onlar da bizim gibi insanlar ve Mars'a da uzaya da bunların Müslüman olanları hakimler. Asıl mesele de bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder