İSLÂM VE NAMAZ
Bismillâhirrahmânirrahîm
Elhamdü lillâhi Rabb’il-âlemîn. Vessalâtü vesselâmü alâ rasûlinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve eshâbihî ecmeîn.
Ey Müslüman! Sana ne kadar mihnet indi ve başına ibretli nice hâdiseler geldi. Buna rağmen sen, hâlâ Allah'tan gayri ile meşgul olmakta ve gafil bulunmaktasın.
Şunu bil ki, namazı terk etmekle Mevlâ'ya ibâdet ve itâati terk etmiş oluyorsun. İslâm bir yolda sen başka bir yolda sabahladın. Ne zamâna kadar namazı (bu kutsî vazîfeyi) ihmâl edeceksin?..
Namaz, dinin direği, İslâm'ın temeli, zaferin sırrı, kurtuluşun esâsı, Müslümanlar üzerine Allah'ın emânetidir. Halbuki sen, ona dikkat göstermeyip zâyî ediyorsun veyâ onu vaktinin dışına çıkarıyorsun. Bu davranışın dîni küçümsemek mi, yoksa terk ve te'hirindeki azâbı bildiren ilâhî hükümlere inanmadığından mı?
Eğer böyleyse; namazın dindeki ehemmi-yetini Allah ve Resûlünün beyanlarından, imamlarımızın sözlerinden dinle de, namazı terk edenin Allah'ın ve Resûlünün himâye-sinden uzaklaştığını öğren!
Namazı terk etmeğe; ancak isyanı ilerlemiş, pişmanlığı uzamış ticâreti zarar etmiş kimseler cesâret ederler...
Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allahü Teâlâ Kitâb-ı Kerîm'inde buyuruyor:
* Namaz mü'minler üzerine vakitleri belli bir farzdır. (S. Nisâ Å. 103)
* Namazlara ve orta namaza vaktinde devam edin. Allah'ın divanına huşu ve tâatle durun. (S. Bakara Å. 238)
* Veyl, namaz kılanlar içindir ki, onlar namazlarından gafillerdir. (S. Mâûn Â. 4-5)
Atâ bin Yâser: "VEYL", cehennem içinde öyle bir deredir ki, onun içine dağlar bırakılsa harâretinden elbette erir", demiştir.
Hasan-ı Basrî Hz.'ne: Veyl o namaz kılan (münâfık)ların hâline ki, onlar namazlarından gafildirler", meâlindeki âyet-i celîleden sorulduğunda O:
"Vakti çıkıncaya kadar namazdan gaflet edendir", dedi.
Veheb Bin Münebbih K.S. buyurdu: "Hayret edilecek şey, insan cesedi ölen kişiler için ağlar da, kalbi ölen şahıs için ağlamazlar. Halbuki kalbin gaflet sebebiyle ölmesi, cesedin ölümünden şiddetlidir..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder