Allah’a yakın olan, şeytana uzak olur
Allah ile olanı kim yıkabilir?
Allah ile olmak isteyeni kim bozabilir?
Cevabı bizdedir.
Engeller var elbette önümüzde. Engeller takılmak için değil, aşılmak içindir.
Düz bir koşu değildir hayat. Elbette inişleri çıkışları olacaktır.
Bir yol arar şeytan. Sinsi sinsi yaklaşır. Soldan olmazsa sağdan. Saldırır dört bir yandan. Üstten alttan… Olmazsa önden arkadan…
Allah’a yakın olan, şeytana uzak olur.
Dosdoğru bir hayat yaşamaya azmettiğiniz anda çıldırır. En küçük bir açığınızı bulmaya çalışır. Kedinin fareyi beklediği gibi bekler.
İnsan; bu dünyada; Kur’ân’la şeytan arasında. Kur’ân’a yakın oldukça insan, şeytanın şerrinden uzaklaşır. Allah’a yakın olan şeytana uzak olur. Kur’ân’dan uzaklaştıkça da, şeytanın çekim alanına yaklaşır.
“Kim Rahman’ın zikrine karşı körlük ederse, Biz ona bir şeytan musallat ederiz de kendisine arkadaş olur. Şeytanlar onları yoldan çıkarır; onlar ise kendilerini doğru yolda bilirler.
Nihayet huzurumuza geldiğinde, ‘Keşke seninle aramız iki doğunun arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!’ der.” (Zuhruf Sûresi, 36-38)
Evet, Allah’a yakın olan şeytana uzak olur. Allah’tan uzak olan da, şeytana yakın olur.
İnsan ömründen son bir nefes kalsa bile, Rabbinden affını talep eder. Tövbe ve arınma yolunu seçer. Rabbine karşı hatasını ve zaafını bilip itiraf eden ve af dileyen insan kazanacak; şeytan yine kaybedecektir.
“Her ne olursa olsun, geçmiş geçmişte kaldı. Bugün yeni bir gün benim için.” diyebilmeli insan. Rabbine tam inanmış bir kalple sığınıp, günahlarının affedileceğini ümit etmeli. Ve buna da inanıp ağlamalı. İşte o zaman gözyaşları bulut olup çağlayacak, rahmet olup onu yıkayacaktır inşallah.
Allah’a yakın olan, şeytana uzak olur.
Allah bizi kendisine yakın, şeytana uzak olanlardan eylesin…
Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Rasûlallah…
Allah ile olmak isteyeni kim bozabilir?
Cevabı bizdedir.
Engeller var elbette önümüzde. Engeller takılmak için değil, aşılmak içindir.
Düz bir koşu değildir hayat. Elbette inişleri çıkışları olacaktır.
Bir yol arar şeytan. Sinsi sinsi yaklaşır. Soldan olmazsa sağdan. Saldırır dört bir yandan. Üstten alttan… Olmazsa önden arkadan…
Allah’a yakın olan, şeytana uzak olur.
Dosdoğru bir hayat yaşamaya azmettiğiniz anda çıldırır. En küçük bir açığınızı bulmaya çalışır. Kedinin fareyi beklediği gibi bekler.
İnsan; bu dünyada; Kur’ân’la şeytan arasında. Kur’ân’a yakın oldukça insan, şeytanın şerrinden uzaklaşır. Allah’a yakın olan şeytana uzak olur. Kur’ân’dan uzaklaştıkça da, şeytanın çekim alanına yaklaşır.
“Kim Rahman’ın zikrine karşı körlük ederse, Biz ona bir şeytan musallat ederiz de kendisine arkadaş olur. Şeytanlar onları yoldan çıkarır; onlar ise kendilerini doğru yolda bilirler.
Nihayet huzurumuza geldiğinde, ‘Keşke seninle aramız iki doğunun arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!’ der.” (Zuhruf Sûresi, 36-38)
Evet, Allah’a yakın olan şeytana uzak olur. Allah’tan uzak olan da, şeytana yakın olur.
İnsan ömründen son bir nefes kalsa bile, Rabbinden affını talep eder. Tövbe ve arınma yolunu seçer. Rabbine karşı hatasını ve zaafını bilip itiraf eden ve af dileyen insan kazanacak; şeytan yine kaybedecektir.
“Her ne olursa olsun, geçmiş geçmişte kaldı. Bugün yeni bir gün benim için.” diyebilmeli insan. Rabbine tam inanmış bir kalple sığınıp, günahlarının affedileceğini ümit etmeli. Ve buna da inanıp ağlamalı. İşte o zaman gözyaşları bulut olup çağlayacak, rahmet olup onu yıkayacaktır inşallah.
Allah’a yakın olan, şeytana uzak olur.
Allah bizi kendisine yakın, şeytana uzak olanlardan eylesin…
Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Rasûlallah…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder