30 Mayıs 2020 Cumartesi

Topçular Cibali semtine gülle atmaya başlarlar. Fakat atılan güllelerin çoğu yere düşmeden geri gelmektedir. Hiç biri bu işe akıl sır erdiremez. Atılan her gülle yere düşmeden havadan tekrar suya geri düşmektedir. Bu sebepledir ki fetih iki aya yaklaşan bir süreye rağmen gerçekleşemez. Bizans’ın bu kadar gücü olmadığını Osmanlı ordusu bilmektedir. Dayanabilmesinin sırrı ne olabilir diye düşünmeye başlarlar. İşte bu büyük Veli'nin “Gavurcuklarım” diye bağrına bastığı o cemaate duyduğu büyük sevgi sebebi ile var gücünü gösterip atılan gülleleri havada eli ile yakalayıp tekrar suya göndermesidir. İslam anlayışının Cihana şumul sevgisini gösteren bu gerçek, İstanbul'da bir semte adını veren “Cibali Baba'nın” bir kerametidir. Keramet Yüce Mevlâdan olup onun ikram etmesi ile olur. Kuşatmanın uzamasından çok sıkılan Sultan Mehmet, bu hakikati Allahın kendisine ihsan etmesi ile büyüklerine danışıp Cibali Babaya elçiler gönderir. Bu işten vazgeçmesini, başka türlü fethin gerçekleşemeyeceğini bildirir. Ama Cibali Baba kararlıdır. O gavurcuklarım dediği, kendisini seven, aynı semtte birlikte yaşadığı evlatlarını korumak la görevli hisseder kendini. Bunun üzerine Sultan Mehmet ve Akşemseddin Hazretleri bütün geceyi dua ederek geçirirler. “Ya Rabbi! Ya benim ruhumu kabzeyle, ya da onun ruhunu kabzeyle yoksa Fethi gerçekleştiremeyeceğim” diye dua eder. İşte nasıl Allah’a yakarıp bir dua etmiştir ki bu mübarek dua Hakkın katında kabul edilip bütün duaların önüne geçmiştir. Cibali Babanın o gece Ruhu kabzolur ve fetih Sultan Mehmet’e nasip olur. Cibali Babanın gâvurcuklarına duyduğu insani sevgi ile ölümü hiç düşünmemesi, Fatih Sultan Mehmet’in dua ile ruhunun kabzedilmesini isteyecek kadar İstanbul aşkı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder