8 Ocak 2020 Çarşamba

"Bir kısım insan vardır, Allah'ın mülkünden haksız bir sûrette mal elde etmeye girişirler. Halbuki bu, kıyâmet günü onlara bir ateştir, başka değil." (Buhârî, Hums 7; Tirmizî, Zühd 41, hadis no: 2375)

CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRIP
CENNETE GİRDİREN AMEL:
Muâz bin Cebel (r.a.) Hazretleri dedi ki: “Yâ Resûlallah, beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana bildiriniz” dedim. Buyurdular ki:
“Muhakkak sen pek büyük ve güç bir işten suâl ettin. Lâkin muhakkak o amel, Cenâb-ı Hakk’ın kolaylaştırdığı kimse için pek kolaydır. Allâh’a ibâdet edersin, ona hiçbir şeyi şirk (ortak) koşmazsın, namazını dosdoğru kılar, zekâtını verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Beytullâh’ı haccedersin.”
Sonra şöyle buyurdular: “Sana hayrın kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür (yani siler), kişinin geceleyin kıldığı namaz da günahları söndürür (siler).” Sonra Secde Sûresi’nin 16 ve 17. âyetlerini okudular. Meâli: “Yanları yataklardan uzaklaşır (gece kalkıp teheccüd namazı kılarlar), korku ve ümid içinde Rablerine duâ ederler ve onlar kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayra harcarlar. O (yataklarını terk ederek ibâdet edenlere) mükâfat olarak nelerin gizlenmiş olduğunu artık hiçbir kimse bilmiyor.” Sonra buyurdular:
“Sana işin başını (aslı ve temelini), direğini ve en zirvesini bildireyim mi?” “Evet, Yâ Resûlallâh” dedim. Buyurdular ki:
“İşin başı İslâm (kelime-i şehâdeti söyleyerek îmanı izhar etmek, açıklamak), direği namazdır, en zirvesi ise cihâddır.”
Sonra buyurdular: “Sana bütün bunların îtimad ettiği, dayandığı şeyi bildireyim mi?”
“Evet, Yâ Resûlallâh” dedim. Mübârek dilini tuttular ve “İşte buna sâhip ol” buyurdular.
“Yâ Resûlallâh, bizler söylediklerimizden mesul müyüz?” dedim. Buyurdular ki:
“…İnsanları yüzleri üzere yahud burunları üzere ateşe atan şey ancak (küfür ve yalan söylemek, söğmek, lânet, iftirâ, gıybet, dedikodu etmek ve benzeri gibi) dillerinin yaptıkları değil midir?” (İ. Hakkı Bursevî, Kırk Hadis Şerhi)
/ FAZİLET TAKVİMİ Çarşamba-08-Ocak-2020
"Dört şey, şekavet (hüsran) alâmetidir: Gözün
kuruması (günahlarına ağlamamak), kalbin katılaşması, tûl-i emel (dünyada hiç
ölmeyecek gibi plânlar yapmak), dünyaya karşı hırs."
(Kütüb-i Sitte, 7/247)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder