8 Ocak 2020 Çarşamba

Ebû Saîd (r.a.) anlatıyor: "Muhâcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmuştum. Bunlardan bir kısmı, bir kısmı(nın karaltısından istifâde) ile çıplaklıktan korunuyordu. Bir okuyucu da bize (Kur'ân) okuyordu. Derken Rasûlullah (s.a.s.) çıkageldi ve üzerimizde dikildi. Resûlullah'ın yanımızda dikilmesi üzerine kaari okumayı bıraktı. Resûlullah da selam verdi ve: "Ne yapıyorunuz?" diye sordu. "Ey Allah'ın Rasûlü! dedik, o kaarimizdir, bize (Kur'ân) okuyor. Biz de Allah Teâlâ'nın kitabını dinliyoruz. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s.): "Ümmetim arasında, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen (18/Kehf, 28) kimseleri yaratan Allah'ıma hamdolsun!" dedi. Sonra, kendisini bizimle eşitlemek üzere Resûlullah, ortamıza oturdu.Ve eliyle işâret ederek: "Şöyle (halka yapın)" dedi. Cemaat hemen etrafında halka oldu, yüzleri ona döndü. Ebû Saîd der ki: "Rasûlullah (s.a.s.)'ın onlar arasında benden başka birini daha tanıyor görmedim. (Herkes yeni baştan vaziyetini alınca) Rasûlullah şu müjdeyi verdi: "Ey yoksul muhâcirler, size müjdeler olsun! Size Kıyamet günündeki tam nûru müjde ediyorum. Sizler cennete, insanların zenginlerinden yarım gün önce gireceksiniz. Bu yarım gün, (dünya günleriyle) beşyüz yıl eder." (Ebû Dâvud, İlim 13, hadis no: 3666; Tirmizî, Zühd 37, hadis no: 2352)


Fotoğraf açıklaması yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder