“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
https://vimeo.com/tomorhoca
- Ana Sayfa
- İlahi – Kur`an -İslam – Din -Tasavvuf – Belgesel – Dua – Hadis – Tarih – Şiir – Vs… – بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
- Dini bilgiler
- Hatim duası Türkçe Hatim Duası
- Ahmet tomor hoca sohbetleri
- suleymaniye
- Ruhlar kabirde hep kalır mı?
- Şehitlik ve Fazileti
- İslami Eğitim
- ALLAH (C.C.) 'ÜN SIFATLARI
- Ahmet Tomor Hocaefendi Sohbetleri
- Veysel Gürler
- Umman'dan Şifâlar
- İSLAMİ BİLGİLER KİTAP SOHBET SEYRET MULTİMEDYA
- Safakat İslami Forumları
- sadakat.net
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- HAVAS İLMİ-MÜCERREBAT-I İLAHİ ŞİFACILAR
- Sağlığımızın müthiş şifreleri Sayfadaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır kullanım tercihi size aittir önce araştırın inceleyin doktorunuza danışın saygılar
- Sayfa ve guruptaki bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın sakın saygılar hepinize m.ulaş
- MUHTASAR İLMİHAL | Fazilet
- İLİM BÖLÜMÜ
- İmam Suyuti Camius Sağir
- Dini Sorular Molla Cami dini sorular ve cevapları
- incemeseleler
- "Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar."
- YAVRULARIMIZA ELİF CÜZÜ ÖĞRETELİM. BİZLERDE TEKRAR EDELİM...
- Hadis-i Şerif
- FAZİLET TAKVİMİ
- mektebun
- faydalı
- medine
- Zi tuva kuyusu...
- Ali Eren Hoca
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- *FATİHA SURESİNİN SIRRI..*
16 Ocak 2020 Perşembe
NASÎHATİN EHEMMİYETİ: Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Allâhü Teâlâ’nın emirlerine ve yasaklarına riâyet eden, men ettiği hudud üzerine duran (ileriye gitmeyen) kimseler ile, emir ve yasaklarına riâyet etmeyen, o hudûda dalan kimselerin hâlleri, bir gemide bulunanların hâli gibidir. Onlar gemiye binmek için kura attılar; bazılarına geminin üst katı (güvertesi) çıkmış, bazılarına da alt katı (ambar kısmı) çıkmıştır. Alt katta olanlar (susayıp) su almak istediklerinde üst kattan alırlar. Bunlar kendi (aralarında): ‘Biz kendi katımızda bir delik açsak da üsttekilere eziyet vermesek, onları rahatsız etmesek’ derler.
Şâyet üst kattakiler, alttakileri kendi hallerine bıraksalar (bu isteklerine izin verseler, gemi batacak ve) hep birlikte helâk olacaklardı. Fakat (müsâade etmeyip mâni olsalar) bunların ellerini tutsalardı kendileri kurtulacak ve hatta hep birlikte kurtulacaklardı.”
Diyebiliriz ki Ehl-i Sünnet âlimlerinin, bilmeyen insanlara dîni öğreterek onları tenvîre çalışmalarının, îkaz etmelerinin içtimâî lüzûmunu bu hadîs-i şerîften daha güzel bir şekilde hiçbir ilim sâhibinin kalemi anlatamaz. (Tecrîd-i Sarîh Tercümesi)
MÜMİNİN ZÂTINA BUĞZEDİLMEZ
Ebudderdâ (radıyallâhü anh), bir gün günaha mübtelâ olmuş bir adama rastladı. Oradakiler, bu kimse için fenâ sözler söylüyorlardı. Ebudderdâ (r.a.) onlara:
“Eğer siz bu kişiyi bir kuyuya düşmüş hâlde bulsanız, oradan çıkarır mıydınız?” diye sordu. Onlar:
“Evet, çıkarırdık” dediler. Ebudderdâ Hazretleri:
“Öyleyse din kardeşinize böyle kötü söylemeyin, onun düştüğü bu halden size âfiyet veren Allâhü Teâlâ’ya hamdedin” dedi.
“Peki sen ona kızmıyor musun?” diye sorulunca buyurdu ki:
“Ben ancak onun kötü ameline kızıyorum. Bu fenâ fiili terk ettiğinde o, yine benim kardeşimdir.”
(Târîh-i Dımaşk)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder