28 Mayıs 2020 Perşembe

İBRAHİM EDHEM Hazretleri: !!!!!!!! Bağdat’tan sonra Basra’ya uğrar. Etrafını saran halk İbrahim b. Edhem'e sorar: “- Ey İbrahim b. Edhem! Musibetlerden bir türlü kurtulamıyoruz, bu hususlarda dua ediyoruz ama kabul olmuyor. Acaba neden duamız kabul olmuyor? Büyük Velî bunlara hemen cevap vermez; “İzin verirseniz bir müddet içinizde kalayım, durumunuzu tetkik edeyim, sonra cevabını size vereyim, der. Hakikaten araştırmayı yaptıktan sonra insanları topladığı mescitte, onlara şöyle hitap eder: - Ey Basra halkı, halinizi inceledim. Kalbinizin günahlarla ölmüş olduğunu anladım. Ölmüş kalplerin de duası kabul olmaz, der. Halk sorar: - Ne türlü günahlarla kalbimiz ölmüş? İbrahim b. Edhem hazretleri şöyle anlatmaya başlar: - İşlediğiniz günahlarınız şunlardır: 1. Hz. Allah’ı (c.c.) tanıdığınızı söylüyorsunuz, ama emirlerini tanımıyorsunuz. 2. Kur’an-ı Kerim-i okuyorsunuz, ama hükümleri ile amel etmiyorsunuz. 3. Peygamber Efendimiz'i (s.a.v.) sevdiğinizi söylüyorsunuz, ama sünnetini sevdiğinizi göstermiyorsunuz. 4. Şeytan’ın düşmanınız olduğunu söylüyorsunuz, ama onunla dostluk yapıyorsunuz. 5. Cennet’i sevdiğinizi söylüyorsunuz, ama ona girecek bir amel işlemiyorsunuz. 6. Cehennem’den korktuğunuzu iddia ediyorsunuz, ama sizi ona götürecek fiillerden geri kalmıyorsunuz. 7. Ölüm haktır / gerçektir diyorsunuz, lakin hak olan ölüme hiç hazırlık yapmıyorsunuz. 8. Din kardeşinizin ayıbı ile uğraşıyor, kendi ayıbınızı hiç görmüyorsunuz. 9. Hz. Allah’ın (celle şânuhu) lütfettiği nimetleri bolca tüketiyor, ama ona hiç şükretmiyorsunuz. 10. Ölülerinizi gömüyorsunuz, bir gün sizin de gömüleceğinizi düşünmüyorsunuz. Ey Basra halkı! Kalbinizi öldüren bu 10 türlü günahı terk etmedikten sonra dualarınızın kabul olacağını sanmayınız. Kalbinizin dirilmesini istiyorsanız, bu günahlardan kaçınmaya gayret edin. Gidişatınızı düzeltin. Göreceksiniz ki dualarınız kabul olacak, başınızdan da belâ ve musîbetler uzaklaşıp gidecek.” Darısı günümüz İslâm topluluklarının ve hususiyle de bizim başımıza diyor ve Rabbimizden (c.c.) topyekün günahlarımızın afv u mağfiretini diliyor ve rahmetiyle muamele buyurmasını niyaz ediyoruz. Sözlerimizi Fahr-i Kâinat Efendimizin (s.a.v.) hadis-i şerifleriyle noktalayalım. Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır: “Acele etmediği müddetçe her birinizin duasına icâbet olunur. Ancak şöyle diyerek acele eden var: 'Ben Rabbime dua ettim duamı kabul etmedi.' [Buhârî, Sahih, Deavât, 22] Müslim'in (rh.) bir rivâyeti de şöyledir: “Kul, günah (olan bir şey) talep etmedikçe veya sıla-i rahmin kopmasını istemedikçe, duası icâbet görmeye (kabul edilmeye) devam eder.” Yine Tirmizî'nin (rh.) rivâyetinde ise şöyledir: “Allah'a dua eden herkese Allah icâbet eder. Bu icâbet, ya dünyada peşin olur, ya da ahirete saklanır yahut da dua ettiği miktarca günahından hafifletilmek suretiyle olur, yeter ki günah talep etmemiş veya sıla-ı rahmin kopmasını istememiş olsun, ya da acele etmemiş olsun.” [Tirmizî, Sünen, Deavât, 45] Hâsılı, bu hadis-i şeriflerden de anlaşılacağı gibi, insan duanın usûl ve âbına uyup günah ve haram sayılan şeyleri talep etmedikçe, akrabalık bağlarının kopmasını istemedikçe duası kabul olmaya devam eder.

Fotoğraf açıklaması yok.
Görüntünün olası içeriği: yazı

..... ŞANLI PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED MUSTAFA SAV. EFENDİMİZ. PEYGAMBERLER PEYGAMBERİDİR..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder