8 Mayıs 2020 Cuma

Zekât, fidye ve fitre verilip verilemeyeceği sıkça sorulan bazı müteferrik meseleler - “Kayınvalide ile kayınpedere zekât, fitre verilir mi?”

Zekât, fidye ve fitre verilip verilemeyeceği sıkça sorulan bazı müteferrik meseleler
- “Kayınvalide ile kayınpedere zekât, fitre verilir mi?”
- Eğer zekât alabilecek derecede fakir ve muhtaç durumda iseler verilebilir. Şer'an bir mâni yoktur. Bunlar zekât verilmeyecek kadar yakından sayılmazlar.
- Damat ile geline?..
- Onlara da verilebilir. Şayet ihtiyaç sahibi iseler, bunlar öncelik hakkına da sahiptirler. Oğluna kızına veremese de, damadına, gelinine verebilir. Çünkü gelin, zekât verilmeyeceklerden değildir. Damat da öyle... Ancak bunlar hassas ve ince ruhlu kimseler ise, dikkatli olmak, veriş şeklini çok iyi ayarlamak gerekir. Belki de bu hikmetinden olacak ki; zekâtı verirken, benim zekâtım, fitrem gibi isimlerle ifade etme şartı yoktur. Öyle olunca, alanların zekât, fidye ya da fitre olduğunu bilmelerine gerek yoktur. Verenin niyeti ve bir de zekâtı, fitreyi emreden Rabbimiz'in (c.c.) bilmesi kâfidir... Başka bilene ihtiyaç yoktur. Bu bakımdan Bayram harçlığı adıyla da intikal ettirmek mümkündür. Yeter ki rahatsızlık olmasın.
Yine kişi, eğer babası ölmüş ise üvey anneye, büluğ çağına erişip evden ayrılmış ise üvey çocuklara ve üvey babaya da, fakir olmaları halinde zekât verebilir. Çünkü bunlarla zekâtı veren söz konusu kişi arsında usûl ve fürû ilişkisi olmadığı gibi, zekât veren şahıs ahlâken değilse de, hukuken bunlara bakmakla yükümlü değildir.
Ve kezâ fakir olmak şartıyla, yukarıda da belirttiğimiz gibi geline, kardeşe, hala-amca, dayı-teyze gibi akrabaya, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey evlada da zekât verilebilir. Eğer sâlih iseler, yakın akrabaya vermek, daha çok sevap olur. Sâlih akraba yoksa, başka sâlih kimseleri tercih etmelidir. [Bkz.Ahmed Zühdü Paşa, Mecmua-i Zühdiye; Fetâvâ-yi İbn Nüceym]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder