9 Haziran 2020 Salı

Ayakta Su İçmenin Hükmü Nedir?

İmam-ı Nevevî (rh) Riyazu’s Salihin isimli muhalled eserinde “Yemek Yeme Edebi” ismini verdiği bölümde bu konuya hususi bir bâb tahsis etmiştir. Üç kıymetli hocamız tarafından altı sene devam eden yoğun gayretler neticesinde bu mübarek eserin şimdiye kadar en güzel, en hacimli ve istifadeli diyebileceğimiz bir terceme ve şerhi yapılmıştır. Mezkûr bahsi bu kıymetli eserden iktibasla istifadenize sunuyoruz.

114- Ayakta Su İçilebileceği, Oturarak İçmenin İse Daha Uygun Olduğu

Buhârî, Hac 76, Eşribe 76; Müslim, Eşribe 117-119. Ayrıca bk. Nesâî, Menâsik 166; İbni Mâce, Eşribe 21

773. hadisle birlikte açıklanacaktır.

Buhârî, Eşribe 16.

773 numaralı hadisle birlikte açıklanacaktır.

Tirmizî, Eşribe 12. Ayrıca bk. İbni Mâce, Et`ime 25

773 numaralı hadisle birlikte açıklanacaktır.

Tirmizî, Eşribe 12. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 100

773 numaralı hadisle birlikte açıklanacaktır.

Müslim, Eşribe 113. Ayrıca bk. Tirmizî Eşribe 11

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem “Ayakta su içmeyi yasaklamıştır” ifadesi, Müslim’in bir başka rivayetinde “Ayakta su içmekten men etmiştir” (zecere) şeklinde geçmektedir.

Müslim, Eşribe 112, 114

Müslim, Eşribe 116

Açıklamalar

Ayakta su içme konusuna dair bu altı hadisin ilk dördü Peygamber Efendimiz’in ayakta su ve zemzem içtiğini göstermekte, son ikisi de onun ayakta su içmeyi doğru bulmadığını ifade etmektedir. İlk bakışta bu hadisler arasında bir çelişki varmış gibi görünüyorsa da, aşağıda belirtileceği üzere, bu hadisler arasında hiçbir çelişki yoktur.

Konumuza önce birinci grup hadisleri açıklayarak başlayalım. Bu hadislerde görüldüğü üzere Peygamber Efendimiz muhtelif zamanlarda ayakta su içmiştir. Mâlik İbni Enes’in Muvatta’ında belirttiğine göre (Sıfatü’n-nebî, 13-16) ileri gelen sahâbîlerden Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Âişe, Abdullah İbni Ömer, Sa`d İbni Ebû Vakkâs ve Abdullah İbni Zübeyr ayakta su içmişler ve bunda bir sakınca görmemişlerdir.

Konumuzun ikinci hadisinden ve onun Sahîh-i Buhârî’deki (Eşribe 16) daha geniş rivayetinden öğrendiğimize göre, bir gün Hz. Ali, öğle namazından sonra Kûfe mescidinin Bâbü’r-rahbe denilen kısmına oturmuş, ikindi namazına kadar kendisine getirilen dâvâlara bakmış, sonra orada abdest almış ve artan suyu ayağa kalkarak içmişti. Bazı kimselerin onun ayakta su içmesini yadırgadığını görünce, İslâmiyet’i en iyi bilenlerden biri olan bu büyük âlim, “Birtakım kimseler ayakta su içilmesini iyi görmezler. Halbuki ben Peygamber aleyhisselâm’ın benim içtiğimi gördüğünüz gibi su içtiğini gördüm” diyerek zihinlerdeki soruları gidermişti. Zaten 765 numaralı hadiste de görüldüğü üzere, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Kebşe Binti Sâbit’in, bazı rivayetlere göre Ümmü Süleym’in evinde, duvara asılı kırbadan ayakta su içmiştir.

Son iki hadise göre ise, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ayakta su içilmesini doğru bulmamış, hatta unutarak ayakta su içenin, içtiğini geri çıkarmasını tavsiye etmiştir.

Ayakta su içmenin lehinde ve aleyhindeki hadisler dikkate alındığı zaman, Peygamber Efendimiz’in ayakta su içtiğine dair rivayetlerin, ayakta su içmeyi yasakladığını belirten hadislerden daha fazla olduğu anlaşılmaktadır. Kitabımızın müellifi Nevevî’nin, ayakta su içilebileceğine dair rivayetlerden dördünü, ayakta su içmemeyi tavsiye eden rivayetlerden de ikisini bu bahse alması, herhalde bu durumu göstermek içindir. Zaten o bu husustaki kanaatini konu başlığında söylemiş, ayakta su içmek câiz olmakla beraber, oturarak içmenin daha iyi ve makbul olduğunu belirtmiştir. Onun Sahîh-i Müslim şerhinde ayakta su içmeyi tenzîhen mekrûh sayması, fakat fıkhî eserlerinde bunun mekrûh olmadığını belirtmesi, ayakta su içme konusuna yumuşak baktığını göstermektedir.

İmâm Buhârî’nin de Kâmil Miras’ın dediği gibi [Tecrid Tercemesi, XII, 53(aşağıda iktibas edilmiştir.], ayakta su içmekte bir sakınca olmadığı sonucuna vardığı anlaşılmaktadır.

Demek oluyor ki, Peygamber Efendimiz, kendisi de zaman zaman ayakta su içmek suretiyle bunun yasak olmadığını göstermiş, belki de sağlık açısından uygun görmediği için bunun alışkanlık haline getirilmesini istememiştir. Suyu oturarak içmenin daha uygun olduğunu belirtmek, insanları buna yönlendirmek ve tercihinin bu yönde olduğunu daha açık bir şekilde anlatmak için de ayakta su içmenin aleyhinde bulunmuştur. Onun “Ayakta su içen kussun!” tehdidi kesin bir emir (yani vücup için) değildir. Bazı âlimler, “Ayakta su içen kussun!” sözünü Resûl-i Ekrem’in değil, Ebû Hüreyre’nin söylediği kanaatindedir. Yukarıda zikri geçen üç halife gibi Hz. Ebû Bekir’in de ayakta su içtiğine dair rivayeti (Muhammed Zekeriyyâ Kândehlevî, Evcezü’l-mesâlik ilâ Muvatta Mâlik, XIV, 273) öne süren ve bunu “Size benim sünnetime ve Râşid halifelerimin sünnetine yapışmanızı tavsiye ederim” hadisiyle destekleyen bazı âlimler, ayakta su içmenin sünnete ters düşmediğini söylemişlerdir.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

1. Peygamber Efendimiz ile ondan gören bazı sahâbîler ayakta su içmişlerdir. Bu sebeple ayakta su içmek günah değildir.

2. Peygamber Efendimiz’in ayakta su içmeyi yasaklaması, oturarak içmeyi daha uygun gördüğünü belirtmektedir.

3. Resûl-i Ekrem’in, ayakta su içenin içtiğini kusmasını söylemesi, mutlaka böyle yapılmasını istediği anlamına gelmez. Zira Efendimiz müslümanları eğitmek için bazan bu üslûbu kullanmıştır.

(Kanalımızın formatı gereği iktibas yaptığımız eserlerin fotoğraflarını tanıtım maksatlı yayınlıyoruz.)
Tecrid-i Sarih’de de bir hadisi-i şerifin şerhi sadedinde ayakta su içmekle ilgili şu izahat yapılmıştır.[1]

Tercümesi

Alî (b. Ebû Tâlib) radıyallahu anhtan rivayete göre bir kere Hazret-i Ali (Küfe Mescidi’nin) geniş kapısına gelmiş ve orada ayak üzeri su içmişti. (Halkın şüphesini izâle için), “Birtakım kimseler birinin ayak üstünde su içtiğini fena görürler. Halbuki ben Nebî sallallahu aleyhi ve sellemin benim içtiğimi gördüğünüz gibi su içtiğini gördüm” dedi. {B5615 Buhârî, Eşribe, 16.}

İzahı

Müellif Buharı bu hadisi “Ayakta Su İçmenin Beyanı” unvanıyla açtığı bir babında rivayet etmiştir. Şârih İbn Battal der ki: Bu unvandan sonra Hazret-i Ali hadisini rivayet etmekle Buhârî ayakta su içmenin kerahetine dair varit olan hadislerin sahih olmadığına işaret etmiştir. Şârih İbn Hacer de İbn Battâl’ın bu tevcihini beğenmeyerek, “Buhârî nazarında hadisler tearuz edince hükme taarruz etmemek müellifin mesleği muktezâsıdır” diyor.

Şüphesiz ki ayakta su, süt gibi herhangi bir şeyin içilmesi caiz olup olmadığını ifade eden birçok hadis varit olmuştur. Şârih Aynî tarafından büyük bir ihtimamla ve bütün senedlerini muharricleriyle beraber göstererek toplanmış, bu hadisleri burada nakil ve tercüme edecek değiliz. Hatta ehl-i intikâdın cevaz, kerahet, haram hükümlerini ve nehiy hadislerinin müsbit hadisleri neshini veya bunun aksini iddia edenlerin noktainazarlarını da hikâye etmek istemiyoruz. Yalnız muhakkik Nevevî’nin noktainazarını bildirmekle iktifa edeceğiz.

Nevevî Müslim Şerhi’nde der ki: En doğrusu hadisteki nehyin kerâhet-i tenzîhiyyeye hamlolunmasıdır. Resûl-i Ekrem’in içmesi bunun da câiz olduğunu beyandan ibarettir. Binaenaleyh iki nevi nas arasında teâruz yoktur. Hele bu naslar arasında nâsih mensuh aramak fâhiş bir yanlışlıktır. Şârih Aynî, Nevevî’nin hulâsaten bildirdiğimiz bu fikrini hikâye ettikten sonra der ki: Nevevî Müslim Şerhinde ayakta su içmenin kerâhet-i tenzîhiyye olduğunu iddia etmiştir. Fakat Ravza'da da Râfiî’ye uyarak, “Ayakta içmek mekruh değildir” demiştir.

Görülüyor ki kerahet hakkındaki ictihad zayıftır. Buhârî’nin unvanındaki işareti ve tercüme etüğimiz Hazret-i Ali ve bundan sonra tercüme edeceğimiz İbn Abbas hadislerini rivayeti, müellifin ayakta su içmenin cevazına taraftar olduğunu iş'âr eder.

(Kanalımızın formatı gereği iktibas yaptığımız eserlerin fotoğraflarını tanıtım maksatlı yayınlıyoruz.)
Ömer Nasuhî Bilmen “Büyük İslam İlmihali” (s.515) isimli eserinde kısaca şunu ifade etmiştir.

124. Ayakta su içmekte bir beis görülmeyebilir; fakat, yürürken su içilmesi muzır olduğundan muvâfık değildir. Suyu bir nefeste içmekte sıhhî bakımdan muvâfık görülmemektedir.

(Kanalımızın formatı gereği iktibas yaptığımız eserlerin fotoğraflarını tanıtım maksatlı yayınlıyoruz.)

[1] Sahîh-i Buharî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercümesi ve Şerhi 8/321-322

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder